Türkiye’de garip şeyler yaşanıyor.
Bir yanda kışkırtmalar…
İç kargaşa çıkarma çabaları…
Diğer yandan ekonomik kriz…
Çözüm için alınan kararlar…
“Türkiye yönetilemiyor” algısı yaratma hesabı…
Sanki eski günleri anımsatıyor.
İki binli yılların başını…
Birçok kişi gelişmeleri takip ediyor.
“Biz bu filmi daha önce görmüştük” diyor.
HATIRLAYALIM
Ecevit hükümeti dönemi.
ABD Irak işgali için bastırdı.
Türkiye topraklarını kullanmak istedi.
Ecevit kabul etmedi.
ABD en zayıf noktamızı hedef aldı.
Ekonomimize saldırdı.
Önce piyasadan bir milyar dolar çekti.
Panik yarattı.
2001 krizi çıkarıldı.
DERVİŞ DÖNEMİ
Ecevit hükümeti çaresiz kaldı.
IMF, Dünya Bankası dayatmalarına teslim oldu.
ABD Hazine’nin başına Kemal Derviş’i atadı.
“Acı reçete” uygulanmaya başlandı.
Halktaki tepki büyüdü.
Kemal Derviş bir hamle daha yaptı.
İngiltere’den şu mesajı verdi:
“Türkiye’ye yeni bir senaryo lazım.”
SONRASI
Sonrasında yaşananlar…
ABD’ye göre MHP pürüz çıkarıyordu.
Koalisyondan atılmalıydı.
Eş zamanlı Ecevit’in sağlığı tartışmaya açıldı.
Akıl almaz söylentiler yayıldı.
Bu iş için Atatürkçü bilinen isimler kullanıldı.
“Türkiye’yi yönetmesi zor” dendi.
En yakınındakiler işin içindeydi.
ABD ile çalışıyorlardı.
Ecevit’i değil Washington’u dinliyorlardı.
DSP içindeki Batıcılar…
Eş zamanlı olarak öne çıkarıldı…
Hareketlendirildi.
DSP’NİN PARÇALANMASI
Parti kurma çalışmaları başladı.
Yeni döneme hazırlık yapılıyordu.
ABD’nin acelesi vardı.
DSP parçalandı.
Türkiye erken seçime sürüklendi.
Uygulanan acı reçeteye halkın tepkisi sert oldu.
Buna bir de siyaset mühendisliği eklenince…
Koalisyon ortakları DSP, ANAP, MHP…
Hepsi Meclis dışında kaldı.
Ecevit’in partisi neredeyse yok oldu.
Yüzde 22’lerden yüzde biredüştü.
BUGÜNKÜ DURUM
Bugünkü durum…
Ekonomik kriz sürüyor…
İktidar ciddi sıkıntılarla boğuşuyor.
Yapısal sorunlar Batı’nın işini kolaylaştırdı.
Şu anda çaresizlik hakim.
Yine neoliberal politikalara yönelindi.
Sıcak para arayışı var.
Gelinen noktada durum şu:
“Ekonomiyi kimin iyi yöneteceği” değil…
“Kimin sıcak para bulabileceği” önemli.
Tercihler buna göre yapılıyor.
31 MART SONRASI
Üstüne bir de 31 Mart yerel seçim yenilgisi eklendi.
AK Parti’de iç gerilim yüksek.
Amerikancılar her fırsatı değerlendiriyor.
Seçim yenilgisinin nedenini bulmuşlar:
“İzlenen güvenlikçi politikalar.”
MHP’nin Cumhur İttifakı dışına atılması…
Bu çerçevede gündeme getiriliyor.
ERKEN SEÇİM
Genel seçim yapılalı bir yıl oldu.
Yerel seçimlerin üzerinden daha 3 ay geçti.
Ama birdenbire “erken seçim” gündeme geldi.
Muhalefet 2026’yı işaret ediyor.
Uluslararası güçlerin planı da bu.
2002’de olduğu gibi ABD’nin yine acelesi var.
Bir an önce kontrol edeceği iktidar istiyor.
TESADÜF MÜ?
Ecevit hükümetinin başına gelenler…
Ekonomik kriz…
“Türkiye yönetilemiyor” algısı…
MHP’nin koalisyon dışına itilme planı…
ABD’nin siyasete gövdesiyle müdahale etmesi…
Her fırsatta iç kargaşa hesapları…
Bugün yaşadıklarımıza nasıl da benziyor değil mi?
Bütün bunlar tesadüf olabilir mi?
Yoksa çalışılmış hareketler mi?
Ancak bir noktayı unutmayalım.
ABD eski ABD değil…
İçeride ve dışarıda zorda.
Başkan adaylarının hali ortada.
Fazla söze gerek bırakmıyor.
Aydınlık