Hünkar Hacı Bektaşı Veli vefatının 753’üncü yılında Nevşehir Hacıbektaş'ta düzenlenen etkinliklerle anıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın düzenlediği anmalarda birlik ve beraberlik mesajları öne çıkarken CHP ve DEM Parti öncülüğündeki grupların düzenlediği anmada bölücü ve ayrıştırıcı mesajlar verildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığının öncülük ettiği etkinlikte Bakan Ersoy, "Bugün de el ele vererek aramızdaki kardeşliği güçlendirerek elimizden gelen gayreti göstereceğiz." vurgusu yaptı. CHP ve DEM Parti'nin düzenlediği etkinlikte konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Türkiye, vicdanları yaralayan, bir türlü açıkça ifade edilmeyen bir ayrımcılıkla Alevilere eşit vatandaşlık haklarını vermemiştir." derken, DEM Parti Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da, "Demirtaş’ın selamını getirdim" ifadelerini kullandı.

İSTİKLAL MARŞI OKUNURKEN ELLERİ BAĞLI DURDU

Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığını hedef alan DEM Parti genel başkanı Tuncer Bakırhan, Alevilerin içerisinden korucular yaratılmak istendiğini savundu. Bakırhan, "Utanmadan 30 milyon Alevi'nin inancını Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bir müdürlüğüne bağlamaya çalışıyorlar" sözlerini kullandı.

Bakırhan'ın tören açılışında okunan İstiklal Marşı'na yaptığı saygısızlık da dikkatlerden kaçmadı. Bakırhan'ın İstiklal Marşı okunduğu sırada ellerini önüne bağlayarak Marşı okumaması tepki çekti. Bakırhan ayrıca terör suçlusu Selahattin Demirtaş'ın selamının da sözcülüğünü yaptı.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Bakın Türkiye'de ikili hukuk, Kürtlere ve Alevi canlara uygulanıyor. Dergahın içindeki cami ibadete açık ama cemevi kapalı." diye konuştu. Bakırhan, ‘800 yıl önce Dergah’ın Nakşilere teslim edildiği, Nakşilerin oraya kayyım atandığını’ da ileri sürdü.

BÖLÜCÜLERİN DİLİNDEN DÜŞMEYEN ‘EŞİT VATANDAŞLIK’ VURGUSU

Etkinlikte konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de bölücülerin dilinden düşmeyen "eşit vatandaşlık" ifadesini kullanarak anayasadaki vatandaşlık tanımını tartışmaya açtı. Özel, "Türkiye, vicdanları yaralayan, bir türlü açıkça ifade edilmeyen bir ayrımcılıkla Alevilere eşit vatandaşlık haklarını vermemiştir." dedi.

‘TAM BİR SİYASİ ŞOV’

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın öncülük ettiği anmaların düzenleyicilerinden olan Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu da CHP ve DEM Partinin düzenlediği bölücü ve ayrıştırıcı etkinliğe tepki gösterdi.

Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Sekreteri Alirıza Özkan şu değerlendirmeyi yaptı:

“Hacıbektaş Belediyesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte düzenlediği Hacı Bektaş Anma programında tam bir siyasi şov yaşandı. Katılan partiler kendi siyasal ajandalarının propagandasını yaptılar. Ama bunun da ötesinde asıl şaşırtıcı olan şuydu: DEM Parti Genel Başkanı Tuncel Bakırhan tam bir cehalet örneği gösterdi. Her yerde Hacı Bektaş Veli’nin 753 yıl önce Hakka yürüdüğü halde Bakırhan, ‘800 yıl önce Dergah’ın Nakşilere teslim edildiğini, Nakşilerin oraya kayyım atandığını’ iddia edebildi. Bu cehalet elbette kendisinin Alevilerle bağını ispatlayan bir gösterge oldu.

‘CEM YAPILMASI YASAKLANDI YALANI ORTAYA ATIYOR’

“Tuncel Bakırhan’ın ikinci sorunu ise burada olan olayları çarpıtmasıydı. Biliyorsunuz ki DEM Parti kayyım üzerinden politika yapan bir parti. Burada da bir kayyım olduğu DEM Parti ile hareket eden bazı örgütlerin de iddiasıydı. Halbuki böyle bir şey söz konusu değil. Dergah kapanmış değil, herhangi bir kuruluşa ya da Alevilere kapatılmış değil. Bakırhan, kürsüden yaptığı konuşmada ‘Dergah’ın Alevilere kapatıldığı’ yalanını dile getirdi.

“Hacı Bektaş Dergahı 1964 yılında açıldı. O günden bugüne kadar hiçbir zaman Cem yapılması yasaklanmadığı halde bu kesim toplumda gerilim yaratmak için bu yalanı ortaya atıyor. Halbuki, hangi kuruluş Dergah’ta Cem yapmak istiyorsa daha önce de yapabildi ve bu yıl da yaptı.

“Bu yıl açıkça anladık ki, hatta bunu üzülerek söylemek zorundayım, CHP diğer partilerle birlikte Alevi toplumunun gerginleştirilmesinden, iç çatışmaların oluşmasından, toplumun bölünmesinden nemalanmak istiyor. Bu çok üzücü bir durum. Bir tarafta laiklik var, laiklik ayaklar altına alınmış durumda. Diğer taraftan, yaratılmak istenen kaos ortamında nemalanmak, buradan kendine parsa koparmak isteyen siyasi partiler var. Burada tüm Alevilerin duyarlı olması gerekir.

"Laiklik Alevilerin sigortası, güvencesidir. Buna sarılmak zorundayız. İnanç kurumlarının siyasete alet edilmesini önlemek, buna karşı çıkmak zorundayız. Aynı zamanda Alevi toplumunun gerilmesinden, çatışmasından, birliğinin engellenmesinden Alevilerin hiçbir çıkarının olmadığını, tam tersine buradan kötü amaçlı kimi kuruluşların faydalanacağını bilmemiz gerekir. Bu konuda uyarı yapmak görevimizdir.