MHP lideri Devlet Bahçeli, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği talebine ilişkin konuştu. NATO’yu sert şekilde eleştiren Bahçeli, Türkiye’de yaşanan krizleri, darbeleri NATO’nun tahrik ettiğine işaret etti. Bahçeli, MHP’nin süreç için önerisini “Eğer şartlar içinden çıkılmaz hale bürünürse NATO’dan ayrılmak bile alternatif bir tercih olarak gündeme alınmalıdır” şeklinde dile getirdi. “Asya ve Ortadoğu Güvenlik Örgütü” ismiyle yeni bir güvenlik teşkilatı kurulabileceğini belirtti.

Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında gündemdeki konuları, NATO’nun genişlemesini, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği başvurusunu ve NATO Türkiye ilişkilerini değerlendirdi. Bahçeli konuşmasında şu mesajları verdi:

TÜRKİYE’NİN HAKLI İTİRAZLARI

“İsveç ve Finlandiya’nın geçtiğimiz hafta içinde NATO üyeliğine resmen müracaat etmesi, bu müracaatın zamanlamasıyla birlikte gerekçeleri, Türkiye’nin haklı itirazlarının yanı sıra bahse konu iki ülkenin küresel güvenlik mimarisine muhtemel etkileri tüm boyutlarıyla tartışılmaktadır.

'BIDEN SABIRSIZLANIYOR'

NATO Genel Sekreteri, Finlandiya ile İsveç’in üyelik müracaatlarının bir an evvel işleme sokulmasını ifade etmiş, bu minvalde karşılıklı istikşafi görüşmeler de başlamıştır. ABD Başkanı Biden, bu iki ülkeyle sıcak ilişki halindedir ve resmi üyelikleri için sabırsızlanırken tam destek açıklaması yapmıştır.

“Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği hususundaki isabetli çekinceleri, düştüğü makul şerhleri, gündeme getirdiği haklı itirazları henüz muhatapları tarafından dikkate alınmamıştır.

Laf kalabalığı vardır, ama sonuç yoktur.

'MÜZAKERE ETMEK ZAMAN KAYBI'

“Finlandiya Cumhurbaşkanı Türkiye’nin endişelerini görüşmeye hazır olduklarını söylemiştir. Bildik bir endişeyi müzakere etmek zaman kaybı değildir de nedir? İsveç ve Finlandiya’nın bölücü terör örgütüyle yakın ve dostane irtibatları saklanamaz düzeydedir.

“Asıl gündem Türkiye’nin endişesini görüşmek değil, kalıcı olarak gidermek ve telafi etmektir. İsveç, PKK’nın önde gelen silah tedarikçileri arasındadır. PKK’lı teröristler İsveç menşeli silahları Türkiye’ye doğrultmuşlar, tetiğe defalarca basmışlardır. Dökülen şehit kanlarında İsveç ve Finlandiya’nın parmak izini nasıl yok sayacağız? Üstelik ıslah olmamış, pişmanlık emaresi göstermemiş, hala sokaklarında teröristleri gezdiren bu devletlere nasıl anlayış göstereceğiz? Bizim değerlendirmemiz şudur; bilhassa İsveç, bölücü terörün Kuzey Avrupa’daki kundağı, kuluçkası ve kumanda odasıdır. İkinci Kandil Dağı İsveç’tedir.

'RİSK PRİMLERİ REKOR KIRDI'

“İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine engel çıkarınca Türkiye’nin risk primi son 14 yılın rekorunu kırmıştır. Yurt dışına satılan hazine bonosu ve devlet tahvillerinin geri ödenmesine karşı belirlenen sigorta bedeli olan risk priminin silah olarak kullanılması dost ve müttefikliğin neresine, hangi kitabına sığmaktadır?

'TÜRKİYE SÖMÜRGE OLMAYACAK'

“Türkiye bağımlı ve tutsak bir ülke değildir. Türkiye sömürgeleşmiş bir ülke olamayacaktır. Biz kendi kararımızı, kendi duruşumuzu milletimizin ve devletimizin hak ve çıkarlarına göre tayin ve tespit edecek kadar cesuruz ve kararlıyız. Hiç kimse Türkiye’yi tehdit etmeye yeltenmesin. Terör örgütü PKK/YPG’yi İsveç ve Finlandiya üzerinden NATO’ya fiili ortak yapmaya asla teşebbüs etmesin. Yanlış adımın döneceği mercii başkent Ankara’nın tarihi iradesi, Türk milletinin asil varlığıdır.

'RUSYA'NIN DENGELEYİCİ ASKERİ KABİLİYETİ'

“Her iki Kuzey Avrupa ülkesinin şimdiye kadar NATO'ya üye olmamasının asıl nedeni Rusya'nın NATO'yu dengeleyici askeri kabiliyetidir. Şayet Rusya Ukrayna’da hedeflerine ulaşmış olsaydı İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği hususunda bugünkü gibi iştahlı ve istekli davranmayacağını söylemek afaki bir değerlendirme sayılmamalıdır.

'TAHRİK MERKEZİNDE HEP NATO VAR'

“Türkiye’nin baskı ve dayatma altına alınıp sürecin oldubittiye getirilmesiyle İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya dahil edilmesi karşısında Ankara kriterleri anında işleme koyulmalıdır. Türkiye seçeneksiz değildir. Türkiye çaresiz değildir. Eğer şartlar içinden çıkılmaz hale bürünürse NATO’dan ayrılmak bile alternatif bir tercih olarak gündeme alınmalıdır. NATO’yla var olmadık, NATO’suz da yok olmayız. Türkiye 1952 yılından bu tarafa NATO üyesidir. Velakin Türkiye NATO’nun doğudaki karakol ülkesi olarak muamele görmüş, krizlerin, darbelerin, toplumsal ve siyasal çalkantıların tahrik merkezinde hep NATO’nun bulunduğu sürekli gündemi işgal etmiştir.

'TEPE TEPE KULLANSINLAR'

Türkiye’nin itirazları ciddiye alınmıyorsa NATO’daki varlığı da ciddiye alınmıyor ve saygı görmüyor demektir. Alsınlar İsveç’i, alsınlar Finlandiya’yı tepe tepe kullansınlar, Rusya’ya karşı yeni bir siper açsınlar. İhtiyaç hasıl olursa, gelişmeler başka bir seçenek bırakmazsa, Türkiye’nin, Türk dünyasının ve 57 İslam ülkesinin da içine katılacağı yeni bir güvenlik teşkilatının kurulması mümkündür, belki de en doğrusu budur.

“Mesela, ‘Asya ve Ortadoğu Güvenlik Örgütü’ ismiyle kurulacak güvenlik teşkilatı aynı zamanda NATO’nun dünya genelinde dengelenmesini de sağlayacaktır. Kim nereye doğru genişliyorsa genişlesin, NATO kimi üye yapıyorsa yapsın, buna karşılık Türk ve İslam ruhunun ayağa kalkıp genişlemesi küresel dengeleri kökten değiştirecek, bölgesel hesapları muhataplarının kursağında bırakacaktır. Geldiğimiz bu aşamada Milliyetçi Hareket Partisi’nin değerlendirmesi ve önerisi ana hatlarıyla budur.”

İKİ ÜLKENİN HEYETLERİ  BUGÜN GELECEK

Dışişleri Bakanlığı, İsveç ve Finlandiya heyetlerinin, NATO üyelik başvurularına ilişkin istişarelerde bulunmak için bugün Türkiye'ye geleceğini duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, heyetlerin başkanlığını İsveç Başbakanlık Ofisi Devlet Sekreteri Oscar Stenström ve Finlandiya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Jukka Salovaara yapacak. Görüşmelerin yarın da sürmesi bekleniyor. Türkiye adına görüşmelere Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki heyet katılacak.

FETÖ KUMPASIN TAM ORTASINDA

Fiyat artışlarının arkasında bazı mihraklar olduğunu söyleyen Bahçeli “Dikkatinizi çekiyorum, FETÖ bu kumpasın tam ortasında bulunan maşadır. FETÖ’cüler, sıcak para çeteleri, köksüz sermaye grupları, bunların yerli uzantıları, içimize kadar sızmış meşum ayakları, küresel tefeciler, ekonomik tetikçiler, emperyalizme gönüllü casusluk yapan kokuşmuşlar Türkiye’nin ekonomik olarak köşeye sıkışması, milletimizin hayat pahalılığın içine gömülmesi amacıyla faaliyet içindedir.” dedi.