Demi TV'de Ekin Şahin'in konuğu Mert Ünlü'ydü. Ünlü, Köy Enstitülerinden, Kalkınma Projelerine, Ulus devletin öneminden, küreselleşmenin iflasına dair pek çok konuda ufuk açıcı değerlendirmelerde bulundu.
O söyleşiden bir bölüm:
Ekin Şahin : Türkiye’deki siyasi partilerin mevcut durumu ve bu siyasi partilere tırnak içerisinde alternatif olabilmek umuduyla kendilerini ortaya atan birkaç siyasi parti daha var . Siyasi parti midir orasında tartışılır. Özet olarak eski dertten deva olur mu? Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?


Mert Ünlü: Geçmişteki dertlerden gelecekte deva olmaz. İkisini bir araya birleştirip koyalım. İşin kötü kısmı üyesi bulunduğum Cumhuriyet Halk Partisi ‘nde de memnunu göremiyorum . Çünkü kendilerinin sözleridir: %99 Davutoğlu ve Babacanla aynı yöndeyiz, benzeriz dedi.

%99 çok ciddi bir orandır . Orada da Türk siyasetinin tükenmişliğini görüyoruz. Dertlerden deva olur muyu geçtikten öte başka bir dertle karşı karşıyayız. Biz diyoruz ki ulus devlet kazanıyor , küreselcilik kaybediyor . Milliyetçilik yükseliyor diyoruz . Bakıyoruz sayın Babacan çıkıyor milliyetçiliğe, ulusçuluğa, ulusallığa çok ağır ithamlarda bulunuyor . Şimdi milliyetçiliğe ithamlara bakıyorum . Aslında bugün cumhuriyetle kavganın en büyük aracıdır. Ekin Şahin: Zamanında Fetullah Gülen de bunu üstüne basa basa söylemişti, ulusalcı dalgayı aşacağını. Mert Ünlü: Öyle bir takiyye ile karşı karşıyayız ki . Hem ulusalcılığa hastalık diyor . Hem Atatürk’e ... Yemezler . Orada dursun. Külahımıza anlatsın bu saatten sonra . Ne dedik az önce . Küreselcilik iflas etmiştir . Ulus devlet güçleniyor . Liberal devlet anlayışı , ademi merkezi devlet anlayışları başarısız oldu . Şimdi bunların üzerine baktığımızda . Milliyetçilik yükseliyor . Devletçilik yükseliyor . Merkezi otoriteler güçlenirken gelip Milliyetçiliği hedefe koymak zaten güvenilir bir düşünce kuruluşunun yaptırdığı anket verilerini koyalım ben bir rakam açıklamak istiyorum . Son iki üç yolda yaptırdıkları anketlerde Türk toplumunda kendisini milliyetçi olarak tanımlayan yurttaşlarımızın oranı minimum %65 maksimum %73 ‘lere çıkmaktadır. Bu çok büyük bir rakamdır . Kayda değer bir rakamdır. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yurttaşları ile beraber 15 Temmuz karşısındaki başarı formülünde de vardır . Covid 19 ‘da vereceği mücadelede vardır . Daha da önemlisi toplumun mayasındaki temellerin atıldığı kurtuluş mücadelesinin aslında ne kadar doğru bir temel atıldığını , toplumun halen daha kendisini ulusalcı, milliyetçi fark etmez millilik üzerinden kendini tanımladığının göstergesidir .

Şimdi siz gelip bunu söylüyorsanız. Artık ben bir başka şeyden yanayım . Avrupa Birliği gitti. Exeter ekolünden geliyor her şey . Bu ekolden geldikten sonra sen istediğin kadar konuş. Hiçbir şey olamaz . Ben bugün kalkınma diyorsam Türkiye’de sayın Cumhurbaşkanı çıkıp açıklamalarında devleti merkeze koyan açıklamalarda bulunuyorsa , daha kamucu söylemlere giriyorsa , gerekirse özel bankalara dair mesajını çok somut veriyorsa ve bu dünyada da bu daha genel anlayışa doğru gidiyorsa artık sen boşa kürek çekiyorsun , %65 ‘İ karşına alıyorsun. Sana bol şans dilerim bu saatten sonra. Zaten %65 ‘İ kaybederek başladın. Karayılan’ın aynı milliyetçilik söylemi ile keza Davutoğlu’nun geçmişteki milliyetçilikle ulusalcılıkla ilgili başka söylemleri . Bakıyoruz Fetullah Gülen’in söylemleri. Bunlar bir bütün . Aslında iflas eden küreselciliğin Türkiye’de siyasal İslamcılık dediğimiz kavramla karşımıza çıkmış halidir. Ve bu iflas etmiştir . İflas eden muhafazakarlık değildir. Muhafazakar yaşam biçimi , toplumun bir parçasıdır . Bir sıkıntı yoktur. Laiklikte de bir sıkıntı yoktur çoğu muhafazakar vatandaşımızın. Oynayabilecekleri alan da daralmıştır.

Haber: Çiğdem Çimen/İLK KURŞUN