Ömer Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesi ve HDP'nin kapatılması davalarını eleştiren Halk Tv sunucusu Ayşenur Arslan'ın Selahattin Demirtaş için kullandığı "Terörden uzaklığıyla bilinen Demirtaş'ın niye cezaevinde olduğunu kimse kimseye izah edemiyor" ifadeleri pes dedirtti.
"HAKİM KARŞISINDA ANAVATANIM KÜRDİSTAN'DIR" DEDİ
CHP yandaşı trollerin savunmaktan hiç çekinmediği HDP'li Demirtaş, geçtiğimiz günlerde hakim karşısına çıkıp "Kürdüm, anavatanım Kürdistan'dır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Bütün kimliklerimle barışığım. Öyle bir Kürt Jüpiter'e bedeldir filan da demiyorum. Ama siz milliyetçisiniz. Peki milletini sevmek bu mudur? Yanlış yaptınız, zarar verdiniz Türkiye'ye." ifadelerini kullandı.
GİZLİ TANIKTAN DEMİRTAŞ İFŞASI
Kobani olaylarına ilişkin davanın iddianamesinde, ifadelerine yer verilen gizli tanık Mahir, eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın PKK/KCK'nın talimatları doğrultusunda sokak ve meydanlara çıkma çağrısında bulunduğunu anlattı.
KOBANİ EYLEMLERİNDE DEMİRTAŞ PKK'DAN TALİMAT ALDI
6-8 Ekim olayları esnasında, örgütün sözde Türkiye KCK sözcülüğünde bulunanların Mazhar Öztürk, Cihan Ekin, Ferhat Aksu, Yahya Figan, Enver Güngör ve Ruken Karagöz olduğunu belirten Mahir, bu şahısların o dönem Demirtaş'la sık sık görüşmeler yaptığını vurguladı.
Mahir, o dönem tanık olduğu olaylara ilişkin şunları kaydetti:
"Eylül 2014 sonlarına doğru örgütün talimatları doğrultusunda KCK Türkiye sözcülüğü HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşerek, halkın Kobani'ye güçlü şekilde sahip çıkması yönünde çağrı yapmasını istedi. Demirtaş ve beraberindeki heyet Kobani'yi ziyaret etti. Ziyaret dönüşünde sınıra yakın bölgede KCK Türkiye sözcülüğünde bulunan Mazhar Öztürk, Cihan Ekin ve Ferhat Aksu ile görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde, adı geçen KCK Türkiye sözcüleri, Selahattin Demirtaş'tan, Kobani'nin savunulması, sahiplenilmesi ve destek verilmesi adına başta Kürt ve tüm Türkiye halklarının seferberlik ruhuyla sokaklara, alanlara çıkmasını, Kobani'ye destek vermesini, bunun için topyekun direnişe geçmeleri yönünde çağrı yapması gerektiğini belirterek bu yönde talimat verdiler. İlk etapta Selahattin Demirtaş bu açıklamayı yaparak sorumluluğu tek başına almak istemedi. Böyle bir açıklama yapması durumunda hukuki anlamda sorumlu olacağını biliyordu. Ancak siyasi kariyerindeki geleceğini ve Kandil tarafından üzerinde oluşturulacak baskıyı göze alamadığından, KCK Türkiye sözcülüğünün yapmasını istediği açıklamayı yaptı."