Ulusal Kanal’da Sinem Fıstıkoğlu’nun sunduğu Hafta Sonu programına katılan Gazeteci Ardan Zentürk gündemi değerlendirdi.


Gazeteci Ardan Zentürk,  Ulusal Kanal'da Sinem Fıstıkoğlu ve Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkkan'ın sorularını yanıtladı.

Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelesine değinen Zentürk, "Türkiye olarak koronavirüs tedbirlerini erken aldık. Diğer Avrupa ülkeleri bu önlemleri bizim kadar hızlı alamadı. Türk tıp tarihinde pandemilerle mücade vardır. Üniversitelerimizde ve doktorlarımızda müthiş bir mücadele birikimi vardır. Türkiye 1915 yılında cephedeki askerini düzenli aşılayan bir sisteme sahipti. 19. y.y. ortalarında askeri hekimlik eğitimleri başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı'nda Naziler yükselirken Mustafa Kemal Atatürk Almanya’daki Yahudi bilim insalarını Türkiye’ye davet etmiştir. Burada yaşatılmış ve katkılarından yararlanılmıştır. Bu nedenledir ki arkamızda büyük bir birikim vardır. Tedavilerimiz çok iyi gidiyor. Ülkemizin başarısının nedeni diğer ülkelerin hastaları ağırlaştıkları an kullandıkları ilaçları hastaya anında vermeleridir. Bu karar hastaların entübe olmasının önüne geçiyor. 1520 gün içerisinde Türk doktorları bu formülü buldular. O nedenle enfeksiyon biraz daha devam etse bile Mayıs ortalarına kadar toparlanmış olacağına inanıyorum" diyerek durum değerlendirmesinde bulundu.

Adnan Türkkan’ın, "23 Nisan'ın yüzüncü yılında büyük bir koro kurduk. Çok sınırlı bir kesim bu birleşmenin dışında kalsa da ülkemiz 23 Nisan’ın 100. Yılında birleşti. Meclis başkanımız da konuşmalarında 23 Nisan’ın sadece bir anma günü olmadığını aynı zamanda önümüzdeki bir mücadele de olduğunu anlattı. Gördük ki Türk Milletini birleştiren çizgi her zaman kazanıyor. 19 Mayıs'ın yüzüncü yılında da bunu gördük. 23 Nisan'da da balkonlardan Türkiye o mesajı verdi. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Zentürk, "Ben 45 yıllık meslek yaşantımda şunu gördüm. Bir toplumun bünyesinde bir hareket bir zamanlar oluşmuş ise o hareket şartlar değiştiğinde de bir anda ortadan kaybolmuyor. Bizde de 1920'lerdeki Amerikan mandacıları ile İngiliz muhipleri aynı varlıklarını koruyor. Oradaki fikirler bugünde varlığını sürdürüyor. İstiyorlar ki Trump yönetsin Türkiye’yi. Bakınız IMF Başkanı'nın basın toplantısında bir gazeteci çıktı ve 'Erdoğan’ı ikna ettiniz mi?' diye sordu. Çünkü Türkiye’nin büyümesi emperyalizmin gözüne batıyor. Türkiye neden teslim olmuyor diye düşünüyorlar. Bu iş birlikçiler her zaman Türkiye’de ABD emperyalizminin saldırısına zemin oluşturdular. ABD ve Avrupa, Türkiye güçlenmeye başlayınca alarma geçtiler. Doğu Akdeniz’deki ittifaka bir bakın. Türkiye’ye karşı Kıbrıs Rum Yönetimi ile birlikte ABD ve İsrail ittifakı var. Arkalarında kimler yok ki! İngiltere, Fransa, Amerika ve Almanya arkasından bütün Batı sıralanmış. Sonuç itibariyle Türkler bir kararlılık sergiliyorlar. Ben diktiğiniz elbiseye büyük geliyorum diyor.Ben şunu anlatmaya çalışıyorum. Türklerin, Mustafa Kemal Atatürk ile 1918'de başlayan ve adım adım geldiği bir nokta var. Bu noktanın ana cevheri Kuvâyi Milliye'dir. Kuvâyi Milliye partiler üstüdür.Siyaset üstüdür.Bir şemsiyedir.O şemsiyenin içinde herkes vardır. Mücadele millet içindir. Hangi siyasi görüşten olursak olalım. Bizi birleştiren ruh Kuvâyi Milliye'dir. Bugün bu tehditlere karşı da Kuvâyi Milliye ruhuyla karşı koyabiliriz" dedi.

Adnan Türkkan’ın, "İç siyasette kırılmalar da yaşanıyor. 23 Nisan’da milli bir dalga kabardı ve sonrasında İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve İyi Partili Koray Aydın’dan HDP ile ilgili itirazlar geldi. Siz bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine de Zentürk, "Türk Milleti’nin ana gövdesi anti emperyalist bir duruştur. Bunun proje örgütlerle bozulmasına bu millet izin vermez.Bu ülkede siyasette kalıcı olmak isteyenler de dedelerimizin diktiği bu bayrağı daha yukarı çekmelidirler. İlerleyen günlerde İyi Parti’den gelen bu çıkışların samimiyetini anlayacağız" açıklamasında bulundu.

ulusal.com.tr