103 amiralin imzasıyla dün gece saatlerinde yayımlanan bildiriye hükümetten tepki geldi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz... Ya diğerleri...
İletişim Başkanı Fahrettin Altun'da, sosyal medya üzerinden açıklama yaptı.
Neymiş, birkaç emekli amiral bir araya gelip bir “bildiri” yazmışlar! 5. kol unsurları da hemen heyecanlanmış. Oturun oturduğunuz yerde. O Türkiye eskide kaldı! Bu millet 15 Temmuz’da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin!
Siz kimsiniz? Ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz? Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu asla unutmayın. Vesayetçiler bir daha asla demokrasimize zarar veremeyecek. Dış güçlerin ezik piyonları büyüyen, güçlenen Türkiye’nin önünü kesemeyecek!
AK Parti Sözcü Ömer Çelik'te konuyla ilgili açıklamasında şu sözleri sarfetti.
Bazı emekli amirallerin geçmişteki kötü ve çirkin olayları hatırlatan bir yöntem ve üslupla bildiri yayınlaması kabul edilemez. Bu yöntem ve üslubun siyasi hayatımızda neye karşılık geldiği bellidir.
Bir dönem taşıdıkları üniformayı ve sıfatları istismar eden bu kişilerin açıklaması yok hükmündendir. Bu yaptıkları hem milli iradeye hem de bir dönem taşıdıkları üniformaya saygısızlıktır. Bu, vesayet özlemiyle tutuşan bir zihniyetin canlı olduğunun da kanıtıdır.
Doğu Akdeniz’de hak ve menfaatlerimiz için güçlü bir mücadele verirken, birtakım emekli askerin suni gündemler üretmek suretiyle Mavi Vatan mücadelesini yürüten Cumhurbaşkanlığı makamını ve Hükümetimizi hedef almasına en güçlü cevapları vermeye devam edeceğiz.
Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan bu ilkel dili kınıyoruz. Kaldı ki Mavi Vatanda mücadele veren ordunun başkomutanını cephe gerisinde hedefe koymanın askeri terminolojideki karşılığı da bellidir. Bu zihniyetle siyasi ve hukuki mücadelemiz sürecektir.
Bugüne kadar aziz milletimizin karşısında kendisinde bir güç vehmeden her türlü vesayet odağına gereken ders verilmiştir, verilmeye de devam edilecektir.
DENİZ ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE VE MİNNETLE ANARAK, CUMHURİYETE, DEMOKRASİYE, VATANA VE MAVİ VATANA SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIMIZA SÖZ VERİYORUZ.