Eski MİT mensubu Enver Altaylı'nın da aralarında olduğu 4 sanığın yargılanmasına dün devam edildi. Duruşmada savunma yapan Altaylı daha önce olduğu gibi bir kez daha Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek'i hedef alarak, "Bana yöneltilen suçlamalar, Rus istihbarat teşkilatının, Doğu Perinçek'in iddiaları” dedi. Altaylı, Perinçek’in Mehmet Eymür'e sorulmasını istedi.

Eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın da aralarında bulunduğu 4 sanıklı Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) davasına devam edildi. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Enver Altaylı, Metin Can Yılmaz, Mehmet Barıner ile tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou hazır bulundu. Önceki duruşmada sanıklardan Enver Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz reddi hakim talebinde bulunmuş, talebi reddedilen Yılmaz bu işleme de itiraz edince mahkeme, itiraz ve talebin değerlendirilmesi için dosyanın görevli Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermişti. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim talebini reddeden 16. Ağır Ceza Mahkemesi kararının uygun olduğuna karar verdi.

EN ÖNEMLİ GAZETELERDEN BİRİYMİŞ

Bunun üzerine duruşma 16. Ağır Ceza Mahkemesinde kaldığı yerden devam etti. Sanıkların kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Enver Altaylı, "Defalarca iddianameyi okudum. Ben bu örgütü nasıl kurmuşum, nasıl yönetmişim anlamadım. Hangi devletin gizli bilgisini vermişim? İddia makamı benim bütün hayatımı delil olarak kullanmış. Bir insan neden Fetullahçı olur? Birincisi inanıyordur. İnandığı için Fetullahçı olmuştur. Benim bütün hayatım boyunca Fetullah Gülen ile görüştüğüme dair tek delil yok. Fetullah'ın yanında bakanlar oldu, Cumhurbaşkanı oldu. Menfaatleri için Fetullah Gülen'in yanında olmuş olabilirler. Gazetelerinde yazmak suç mu? İsteyen yazar. Ben istesem yabancı gazetelerde de yazarım. Türkiye'nin en önemli gazetelerinden biriydi" ifadelerini kullandı.

'FETTAH TAMİNCE CEMAATİN TAM GÖBEĞİNDE'

Altaylı “Savunma yapmamayı düşündüm. Ben sizin hukuka uyacağınıza inanıyorum. Türkiye'nin şartlarını biliyoruz. Talimatla iş yapılıyor. Fettah Tamince cemaatin tam göbeğindedir. Kazakistan Türk İşadamları Derneği vardır. Kardeşim orada önemli bir kişidir. Benim elimden devletin milyarlarca doları geçti. Orta Asya'da bu tür yapıların nasıl olumsuz rol oynadığını biliyorum. Orada Fetullah Gülen'in dayatmasıyla Türk İşadamları Derneği'ne başkan seçildi" şeklinde konuştu.

KUMPASA UĞRADIĞINI İDDİA ETTİ

3 senedir haksız yere bir hücrede tutulduğunu savunan Altaylı, şöyle konuştu: “Hakkımda hukuka aykırı şekilde gözaltı kararı verilip evimde arama yapıldı. Delil üretme ve kumpas kurulmaya çalışıldı. Benim ailem vatanlarını Rus işgalinden kurtarmaya çalışırken şehit oldu. Benim yaptığım hizmetler, buradaki birilerinin patronlarını kızdırdı. 90'dan sonra Turgut Özal ile Demirel ile çalıştım. Devletin resmi heyetlerinde Cumhurbaşkanına, Başbakanına herkesten daha yakındım. Özal bana göre Atatürk'ten sonra Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük devlet adamlarından. Bana yöneltilen suçlamalar, Rus istihbarat teşkilatının, Doğu Perinçek'in iddiaları. Perinçek parayı kim verdiyse onun için çalışan biridir. Mehmet Eymür onu çok iyi anlatır. Perinçek bugün kanal kanal dolaşıp hakkımda suçlamalar yapıyor. Savcının kullandığı suçlamalar, Rusçuların, Perinçek'in suçlamaları.”

'MİT'İN BİLMEDİĞİ KONULARI BİLİRİM'

İddianamede, Doğu Perinçek'in, Dugin'in iddiaları olduğunu savunan Altaylı, şöyle devam etti: “Bu iddianameye Rusçuların iddiaları nasıl girer? Demirel'in Orta Asya gezi programını ben hazırladım. Bana adam askeri uçak veriyor. Özal'ın gezilerinde varım. Rus diyor ki, 'Bu, Türkiye'nin casusluk faaliyeti.' İddia makamı da Rus tezini alıp iddianameye koymuş. Hablemitoğlu meselesi var. Adamı hiç tanımıyorum. Kaşif Kozinoğlu hakkında hangi raporlar yazmışım? Ben MİT'in bilmediği konuları da bilirim. Onlara, 'Bu kadar örgüt üyesi nasıl olur da buraya sızar?' dedim. Ben burayı 6 ay idare etsem bu pisliklerin hepsini temizlerim. Benim ilişkide olduğum bir tek yabancı Türk düşmanı yok. İddia makamı, iddialarını varsayımlara dayandırıyor. Önemli kumpas teşebbüsleri var.”

FETÖ ELEBAŞI GÜLEN'E NOTLAR

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından, eski MİT’çi Enver Altaylı hakkında hazırlanan iddianamede Altaylı için, “Casusluk ve silahlı örgüt yöneticisi olmak” suçundan 35 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede Altaylı'nın FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e yazdığı notlarda Kaşif Kozinoğlu’nun MİT Müsteşarı, Müsteşar Yardımcısı ya da Daire Başkanı olmasının tehlikeli olacağını kaydederek, “…Eğer böyle bir şey olursa, Allah memleketi, devleti, Fethullah Hoca Efendiyi, cemaatin önde gelenlerini korusun. Bu bir felaket olur” dediği aktarılmıştı. İddianamede, Altaylı’nın, ABD Başkanı Donald J. Trump’un Milli Güvenlik Danışman Vekili olarak görev yapmış (Emekli) Korgeneral Michael Flynn’a hitaben mektup yazdığı da belirtilmişti.

KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞDANIŞMANI İLE GÖRÜŞME

İddianamedeki bir diğer önemli ayrıntı da Altaylı'nın telefon görüşmelerine ilişkindi. İddianameye göre Enver Altaylı, bazı siyasi parti genel başkanlarının ‘FETÖ mensubu olduğu tespit edilen danışmanları’ aracılığıyla bu partilere etki etmeye çalıştı. Bu kapsamda Altaylı’nın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Rasim Bölücek ile telefon trafiğine yer verildi. Altaylı, rehberinde ‘Bölücek Rasim’ ibaresi ile kayıtlı cep telefonu numarası ile 1022 kez görüştü. Bu görüşmelerin 767’sinde Altaylı, 197’sinde Bölücek aradı. Görüşmelerin süresi 2 gün 13 saat 59 dakika 22 saniye tuttu.


Aydınlık