Almanya’nın en çok satan Bild Gazetesi'nin pazar günkü baskısına açıklamalarda bulunan James Jeffrey, 'Alman askerlerinin Suriye’ye gitmesi gerekir' dedi. Almanya ise bu talebi geri çevirdi.

ALİ MERCAN / FRANKFURT

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, “IŞİD’e karşı mücadele önem kazandığı için Alman askerlerine ihtiyaç var” derken aynı zamanda PYD’ye askeri eğitim verilmesini de taleplerine ekledi. Alman askerlerinin Trump yönetiminin geri çekmek istediği ABD güçlerinin yerini almasını istedi. Jeffrey bu konuyu Berlin’de yetkililerle görüştüğünü ve muhatapların konuyu düşüneceklerini belirtti.

ALMAN ASKERİ SURİYE’YE AMERİKALI PASİFİK’E

Almanya’dan ilk cevap yarı resmi sayılan German Foreign Policy (GFP) dış politika bülteninden verildi: “ABD askerlerinin geri çekilerek yerine Almanların gönderilmesi fikri Obama döneminde başlıyor. Plan, ABD askerlerini Orta Doğu’dan çekmek ve Çin’e karşı yerleştirmek.” GFP’de Alman dışişleri çevrelerinin görüşü şöyle özetleniyor: “Berlin yakın ve Orta Doğu’da etkili olmak için büyük çaba göstermektedir. Ancak ABD’nin talebi yersizdir. Suriye’de birliklerimizin bulunması Türkiye ve Almanya arasındaki çelişmeleri keskinleştirir. Berlin, hem geostratejik hem de mül

teci dalgasından korunmak için Ankara ile yakın çalışma içindedir. TürkiyeABD ilişkileri çok keskinleşmiştir. Türkiye PYD’yi yenmek ve bağımsız bir Kürdistan planını bozmak kararındadır. Ayrıca Suriye topraklarında Alman askerleri İran milisleriyle karşı karşıya gelecektir.

GFP: DÜNYA POLİSİ OLMAYALIM GFP

“Hava harekatları uluslararası hukuka aykırı, bu konuda bir BM kararı yok, Suriye Yönetiminin rızası da yok” diyor. Aynı şey asker göndermek içinde geçerli: “Uluslararası hukuka aykırı ve pratik olarak gizli işgalle aynı anlama gelir. Geçen hafta AB, Suriye’ye karşı uluslararası hukuka aykırı olarak ekonomik savaşçı konumuna düştü. İngiltere Cebelitarık Boğazından geçen bir petrol gemisine karşı korsanlık yaptı. Gerekçe ise geminin İran petrolü taşıması ve bir Suriye limanına gidecek olması, böylece AB yaptırımlarının çiğnenmesi. İran AB üyesi değil. Yaptırımlara uymak zorunluluğu yok. Gemiye karşı yapılan korsanlık sadece korsanlık değildir. Birlik dünya polisi gibi bir yöne savrulur.”

Reklamdan sonra devam ediyor 

JEFFREY ARTIK RİCACI

Jeffrey’in önerisine göre Alman askerleri Suriye’nin kuzeydoğusunda, Suriye Demokratik Güçleri (SDG)’nin, YPG ve Şam yönetimi karşıtı milislerin yanında olmalı. Bunlarla IŞİD’e

karşı mücadele etmelidir. Jeffrey, “Fazla bir şey istemiyoruz, Alman askerleri yerel kuvvetlere tank, hava desteği ve uluslararası prestij gibi yardımlar sağlayabilir, lojistik sağlayabilir, eğitim ve teknik yardım verebilir. Yine de Almanlar ne yapacaklarına kendileri karar verebilirler. Mali destek, sivil veya askeri katkıların başka biçimleri söz konusu olabilir. Bu durumda başka ülkelerin askerleri gönüllü olarak devreye girerler” diyor. Almanya’dan asker isteğinin arkasında Trump’ın şu fikri yatıyor: ABD askerlerini çekecek, 400 özel kuvvetler askeri kalacak. Bölgeden çekilen ABD askerleri esas hedef olarak görülen Çin’e karşı konuşlandırılacak. Obama, Afganistan ve Irak’tan askerleri bu amaçla çekmeye başladı ve devamını Trump getiriyor. ABD askerlerinin bölgede yaratacağı boşluğu Alman askerlerinin doldurması planlanıyor: ABD Pasifik’e yoğunlaşırken (Pivot to Asia, 2011) Alman askerleri bölgeyi sağlama alacak.

CDU SÖZCÜSÜ: YAKIŞIKSIZ TEKLİF

Alman politikacılar bu öneriye karşı. CDU Savunma Politikaları Sözcüsü ve Ursula von der Leyen’in yerine Savunma Bakanı olarak görülen Johann Wadephul, “Bu yakışıksız teklife karşı, hemen tepkisel karşılık vermeyelim” derken, SPD Meclis Grubu Savunma Politikaları Sözcüsü Fritz Felgentreu da şu görüşü savunuyor: “Diğer IŞİD karşıtlarıyla konuşarak ne yapılabileceğine karar verelim. Almanya asker gönderemez ama askeri olmayan hangi işler söz konusu olabilir bakalım.” Federal Hükümet, temmuz ayı içinde bir karar verebilir, ancak genel hava Jeffrey’in talebini reddetme yönünde... Eylül ayı içinde, halen yürürlükte olan hava harekatlarına katılma uygulaması ele alınacak. Bu kararın süresi Ekim ayında doluyor ve Heiko Maas’ın açıklamasına rağmen genel kanı uzatılmaması yönünde.

* ‘Nein’, Almanca’da ‘Hayır’ anlamına geliyor.


Aydınlık