Almanya’nın başkenti Berlin’de “Demokratik Türkiye için Toplumsal Sözleşme Arayış” isimli konfereans başladı.
Konferansa firari FETÖ’cüler, PKK sözcüleri, son kullanma tarihi geçen liboşların yanısıra CHP, HDP ve Saadet Partisi milletvekilleri de katılıyor.
Konferansı düzenleyenler, “yeni Türkiye” için buluştukları iddiasında.
Genç Siviller’in kurucusu Hayko Bağdat’ın sekretaryasını yaptığı konferans terör örgütü PKK’nın paravan kuruluşlarından olan KCKDE Eş Başkanı Yüksel Koç ve AABK Genel Başkan Yardımcısı M.Ali Çankaya’nın konuşmalarıyla başladı.
PKK’ya yakınlığıyla bilinen ANF sitesinde yer alan bilgilere göre Kürtçe konuşan Koç konferansın hazırlık sürecine ilişkin bilgiler verdi. Hazırlık sürecinde 69 kuruluş ve 234 isimle görüştüklerini belirten Koç, “Türkiye’de yaşanan sorunlara çözüm bulunması için çaba göstereceklerini” ifade etti.
Konferansta daha sonra PKK bildirisini imzaladığı gerekçesiyle kovulan sözde akademisyen Engin Sustam’ın moderatörlüğünde “Bir araya Geliş ve Toplumsal Sözleşme Perspektifi” isimli bir oturum gerçekleşti.
Firari Can Dündar, Latife Akyüz, Ahmet İnsel, Hatip Dicle, Eser Karakaş, Berivan Aslan, firari FETÖ’cü Ergun Babahan, Gökay Akbulut ve Turgut Öker’in söz aldığı bu oturumda konuşmacılar akılları sıra “Türkiye’de demokratik bir hukuk devletinin inşa edilmesine yönelik öneriler” dile getirildi.
CAN DÜNDAR: WEB SİTESİ VE TELEVİZYON KANALI KURALIM
Bu oturumda ilk söz alan firari gazeteci Can Dündar uzun bir süredir böyle bir buluşmayı beklediklerini ifade ederek “17 yıldan sonra nihayet böyle geniş bir buluşmada bir araya geliyoruz” diye konuştu. “Türkiye’de iktidarın icraatlarını anlatarak zamanınızı çalmak istemiyorum” ifadesini kullanan Dündar, sızlanma ve yakınma yerine bu konferansın bir hedefinin olması gerektiğini söyledi.
Türkiye’de bitmiş bir dönemi yargılama yerine yeni bir dönemin inşası için çalışmaları gerektiğini savunan Dündar, daha fazla insanın beynini yıkamak için, bir web sitesi ile televizyon istasyonu kurulmasını önerdi.
Ahmet İnsel ise “Türkiye’nin yeniden inşa sürecinde olduğunu iddia ederek” Şiddetin karşı şiddeti de ortaya çıkarır. Karşılıklı güven olursa, birlikte yaşam gerçekleşir. Korku, intikam ve şiddet sarmalından kurtulmamız elzemdir” diye konuştu.
Daha sonra söz alan Avusturya Parlamentosu eski üyesi Berivan Aslan da hükümet karşıtlığı üzerinden konuşma yaptı.Türkiye’yi terör örgütü IŞİD ile ilişkilendiren Aslan, “Erdoğan Avrupa’da entegrasyonu ortadan kaldırdı” dedi.
Alman federal meclisinin Sol Partili üyesi Gökay Akbulut ise AKP ve MHP’yi hedef alarak “3. Yol” vurgusu yaptı. Konferansın “Kürdistan” için önemli olduğunu savunan Akbulut “Solun kronik hastalıklardan kurtulması önemlidir” görüşünü dile getirdi.
DİCLE: İTTİHAT VE TERAKKİ ZİHNİYETİ GÜNCELLENMİŞTİR
Aynı oturumda söz alan bir başka Kürtçü siyasetçi Hatip Dicle de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve İttihat Terakki Cemiyetini hedef aldı. Dicle, “AKPMHP iktidarıyla İtaat Terakki zihniyetini güncellenmiştir, son iki yılda faşizmin kurumsallaşma süreci başlamıştır” diye konuştu. AKP hükümetinin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini anlatan Dicle “Tüm bu yıllar 1933’te Hitler’in doğuşunu hatırlatmaktadır” iddiasında bulundu.
Türkiye’de diktatörlük olduğunu iddia eden Dicle, Kürt açılımı çağrısı yaparak şunalrı söyledi: “Bu rejimin antidemokratik yasalarının hesabını sormalı, Türkiye’nin sınırları dışındaki işgaller son bulmalı, mecliste Kürt sorunun çözülmesi için diyalog süreci başlatılmalı, siyasi tutuklulara af sağlanmalı.
ESER KARAKAŞ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İSTEDİ
Aynı oturumda söz alan Eser Karakaş ise Kürt sorunun çözülmesi için Türk anayasasının birçok maddesinin değişmesi gerektiğini savundu. Türkiye’de hukuk devletinin kurulmasının Kürt sorununun da çözümü anlamına geldiğini iddia eden Karakaş anayasada değişecek maddelerden esinlenerek “74 26 61 27 D” adıyla hazırladığı bir sunumu katılımcılara aktardı.
FETÖ FİRARİSİ BABAHAN: TÜRKİYE SURİYE’DE İŞGALCİ
Firari FETÖ’cü Ergün Babahan da Türkiye’deki son gelişmelerle ilgili şöyle konuştu: “Eğer Türkiye Kürt Sorunu çözmezse çökecektir. Türkiye’de muhalifler Suriye savaşına, Suriye’nin işgaline karşı net bir şekilde karşı çıkmalı. Çünkü Türkiye Suriye’deki halklarla barış içinde yaşamayı kabul etmezse kendi içinde de barışı sağlamayacaktır. İktidar Kürtleri düşman ilan ederek yolsuzluklarını, yıkımlarını ve faşizmini örtü, toplumu Kürt düşmanlığı üzerinden tepkisiz bıraktı.”
HDP eski milletvekili Turgut Öker ise “Bu toplantı sadece çağrıcılarla sınırlı kalmamalı, tabana yayılmalı ve daha fazla kesimi kapsamalıdır. Daha önce CHP varsa biz yokuz, Kürtler varsa biz yokuz, Aleviler varsa biz yokuz gibi tavırlardan kaçınılmalı” görüşünü dile getirdi.
PKK bildirisi imzalayan sözde akademisyen Latife Akyüz de konferansın öğleden önceki oturumunda söz alan isimlerdendi. “Barış bildirisini” hatırlatan Akyüz devamla şöyle konuştu: “Bu suca ortak olmayacağız dedik. AKP bize yöneldi, AKP’ye teşekkür ederiz, bizi birer aktivist haline getirdi. Bizi cezalandırarak muhalefete dahil olduk, onlarca konferansa katıldık. Şu ana kadar sahip olduğumuz deneyim, bugünkü toplantı gibi buluşmaların ne kadar zor olduğunu belirtmek istiyorum.”
CHP, HDP, SAADET PARTİSİ VEKİLLERİ DE ORADA
Konferasnın öğleden sonraki oturumunda ise CHPHDP ve Saadet Partisi milletvekilleri kouşma yaptı.
“Türkiye nereye gidiyor?” başlıklı oturumda CHP Milletvekili Ali Şeker, HDP Milletvekili Mithat Sancar ve Saadet Partisi milletvekili Cihangir İslam söz aldı.
CHP’Lİ ŞEKER’E GÖRE 40 BİN İNSANIN ÖLME NEDENİ PKK TERÖRÜ DEĞİL CHP RAPORUNUN UYGULANMAMASI
Canan Kaftancıoğlu ve Oğuz Kaan Salıcı’ya yakınlığıyla bilinen CHP’li Ali Şeker ilk konuşmayı yaptı. Şeker, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme sözü verilmişti, fakat şimdi görüyorum Türkiye buraya gelmiş. Erdoğan ne diyorsa tersini yapıyor, bu konuda aslında tutarlı” diye konuştu. SHP’nin 1991 yılında yayınladığı Kürt sorunu raporunu hatırlatan Şeker “O raporu yayınladığımızda çatışmalarda hayatını kaybeden insan sayısı 1245’ti, şimdiye kadar ise 40 bin küsür insan yaşamını yitirdi. Şayet o rapordaki görüşlerimiz dikkate alınsaydı, bu kadar insan hayatını kaybetmeyecekti” dedi.
Gezi’de ilk defa iktidarı geriletildiğini belirten Şeker, 16 Nisan 2017’de gerçekleşen anayasa referandumunda ortaya çıkan Hayır Platformu’na dikkat çekti.
Şeker, yargının iktidarın eline geçtiğini savunarak şöyle konuştu: “Kurumlar ve demokrasi rehin alındı. Rehine operasyonu başarıyla gerçekleştirilmeli. İktidar bu toplantıyı hedef gösteriyor. Çünkü bir araya gelmemiz iktidarı korkutuyor.”
“Barış” dedikleri için akademisyenlerin cezalandırıldığını, son olarak da HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş için yeniden verilen tutuklama kararını eleştiren Şeker özetle şu görüşleri dile getirdi: “4 yıldır meclisteyim, iktidar partisi bir cümle de bile olsa Kürt sorununu çözelim diye bir ifade. Güven kafesteki kuş gibidir, kuş çıktığında bir daha o kafese girmez. Bu yüzden birbirimize güven vermeliyiz. Çözüm uzlaşma ve barışmadan geçiyor.”
HDP Milletvekili Mithat Sancar da AKP ve MHP’yi eleştirerek “Bu ittifakı HDP’nin yükseliş korkusu oluşturdu. HDP bütün Türkiye’yi kucakladı ve bundan korktular. AKP’nin ilk kez tek başına iktidar olamayacağı görüldü. AKPMHP ittifakı bu ihtimale karşı kuruldu” diye konuştu.
İSLAM: 28 ŞUBAT DEVAM EDİYOR
Son olarak Saadet Partisi (SP) Milletvekili Cihangir İslam söz aldı. MAZLUMDER’de yaptıklarını anlatan İslam, 28 Şubat’ın AKP iktidarı döneminde devam ettiğini savundu.
“Resmi ideoloji hukuku tayin ediyorsa bu 28 Şubat veya başka adıyla darbedir” ifadesini kullanan SP’li İslam devamla şu görüşleri dile getirdi: “Bana ‘28 Şubat bitti, bak başörtülüler çalışıyor’ diyorlar. Ben ise bir şey değişmedi, işin özü aynı diyorum.”
İslam, terörle bağlantılı oldukları gerekçesiyle görevden alına HDP’li belediye başkanlarına destek açıklaması yaptı.
İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul’daki seçimler hakkında “halkın gücünü gösterdiğini”
İstanbul’daki seçimlerin halkın gücünü gösterdiğini ifade eden İslam devamla şöyle konuştu: “Eski darbeler hukuku çiğnemekte daha titizlerdi, bugün bunu bile yapmıyorlar. Kürt sorununun çözümü bizim elimizde, kardeşlik edebiyatı yapmayacağım. Yerinden demokrasi, yerinden yönetiminin güçlendirilmesi gerekiyor. Bunu Diyarbakır için de, memleketim Sakarya için de istiyorum.”
İşte Berlin konferansının çağrıcıları:
1. Dr. MUSTAFA ALTIOKLAR
2. PROF. NEŞE ÖZGEN
3. CELAL BASLANGIÇ
4. BARBAROS ŞANSAL
5. LATİFE AKYÜZ
6. HATİP DİCLE
7. DOC. NAZAN ÜSTÜNDAĞ
8. RAGIP DURAN
9. ASLI TELLİ
10. RAGIP ZARAKOLU
11. HAYKO BAĞDAT
12. FERHAT TUNÇ
13. DOC. Dr. ENGİN SUSTAM
14. PINAR SENOGUZ
15. Doc. Dr. SELİM ESKİİZMİRLİLER
16. AHMET NESİN
17. MUSTAFA SARISÜLÜK
18. ERK ACARER
19. İSMAİL ÖZEN OTTO
20. NAZMİ KIRIK
21. ÖNDER ÇAKAR
22. RUŞEN BUDAK
23. MUZAFFER KAYA
24. UTKU SAYAN
25. GÖKAY AKBULUT
26.SERDAR BENLI
27. HAKAN TAŞ
28. BERİVAN ASLAN
29. MEMET KILIÇ
30. İBRAHİM DOĞUS
31. KEMAL HÜR
32. SAFTER CINAR
33. NURSEL AYDOĞAN
34. MEHMET ALİ CANKAYA
35. MUTI SUMAKOGLU
36. AZMİ BERBEROGLU
37. SAYAD TEKIN, ERMENİLER
38. LATİFE FEGAN
39. FATOŞ GÖKSUNGUR
40. YÜKSEL KOÇ
41. A. MAHİR OFCAN
42. AZİZ GERGIN
43. TUNCAY YILMAZ
44. BESİME KONCA
45. AVRUPA HALKEVCİLER
46. İRFAN KESKİN
47. METİN AYÇİÇEK
48. MEMİLİ GÜNGÖR
49. KEMAL KIRAN
51. SÜLEYMAN SEVER
52. AZİZ TUNÇ,
53. KULTİST
54. SERHAT ÇETİNKAYA
"İnadına Cumhuriyet" diyen milyonlarca Türk var!
