İstanbul, tarihin her döneminde yabancıların ilgi alanına girdi. Levantenler ise 3 imparatorluğa başkentlik yapan bu tarihi şehirden hiç vazgeçmedi. Livio Manzini de o yabancılardan biriydi. Manzini'nin yolu 100 yıl önce İstanbul ile kesişti. Livio Manzini, Alman silah firması Mauser'de çalışmak için İtalya'nın Modena şehrinden Almanya'ya gitti. Alman firma bir süre sonra onu teknisyen olarak İstanbul'a gönderdi. Manzini, şirketin İstanbul Tophane'deki üretim tesislerinin başına geçti. Manzini, ailesiyle yaşamak için de Kadıköy'ün Moda semtini seçti.
SUYA SABUNA DOKUNDU
Ailenin yolu daha sonra 1920'lerde Fenerbahçe'de yaşayan Couteaux Ailesi ile kesişti. Couteaux'lar'ın en önemli ticareti ise sabun üretimiydi. Ancak İkinci Dünya Savaşı patlak verince işler değişti. 1940'da İkinci Dünya Savaşı başlayınca bütün bu ticaret yolları tıkandı. Yurt dışından mallar gelmemeye başladı. Manzini de silah sanayinin yan ürünlerini ithal etmekte zorlandı. O da Couteaux Ailesi gibi sabun işine girdi. Bell Sabunculuk Fabrikası'nı kurdu... Bunun özelliği ilk endüstriyel sabun olmasıydı. Manzini daha sonra işleri oğlu Guido Manzini'ye devretti. Guido Manzini ise şirketi özellikle 1955'de farklı alanlara yönlendirdi. Şirket bilhassa bilhassa ilaç, krem pomad kremlerinin tüpleri üretti. Yıllar sonra aile ambalaj işine de girdi. Manzini Ailesi hala Türkiye'deki yatırımlarına devam ediyor.
KONAKTAN DONDURMACIYA
Tarihi Moda semtinin aileleri kadar köşkleri de tarihe geçmiş... Moda Sarıca Arif Paşa Konağı ya da Sarıca Apartmanı da bu yapılardan biri. Neoklasik üsluptaki yapı, Mimar C.P.Pappa'ya 1903 yılında Sarıcazade Arif Paşa tarafından inşaa ettiriliyor. "Sarıcazadeler" olarak da anılan Sarıca Ailesi, İstanbul'un fethinden sonra Yunanistan'ın Evvia Adası'ndan göç ederek İstanbul'a yerleşen bir aile. Bina şu anda bir dondurmacı tarafından kullanılıyor.
BRENTANO AİLESİ'NİN İZLERİ
Levanten Aileler, Moda'ya sadece kendi köklerini değil inançları da taşıdı. Onlar arasında Fransız Katolik Kilisesi de vardı. İddiaya göre Cem Sokak'taki Eglise NotreDame de L'Assomption adlı kilise, 1865'te İtalyan Brentano ailesinin katkılarıyla Episkopos tarafından inşa ettirilmiştir. Başka bir kaynağa göre, Rahip Tubini, Corpi, Nomico, Castelli, Olivia gibi zengin Katolik ailelerden temin ettiği yardımlarla kilise inşaatına başlar. İnşaatı İtalyan Mimar Giovanni Barberini yapar. Kilise 1863'te ibadete açılır. Günümüzde ayinler Türkçe yapılmaktadır.
YARIN: ÇARLIK RUSYASI'NDAN İSTANBUL'A