Antalya’da 21 noktadan başlatılıp, Manavgat, Akseki, Alanya, Gündoğmuş ilçelerini saran terör yangını 11 günde söndürüldü. Görevlisinden gönüllüsüne Türkiye’nin dört bir yanından 6 bini aşkın yurttaş, Yeşil Vatan mücadelesinin cephe hattında buluştu.
SOĞUTMA ÇALIŞMALARI SON AŞAMASINDA...
AntalyaKonya Karayolu üzerinde, ÇardakTopsurlarKızıldağ bağlantı yolundaki ikmal bölgesine bugün başka duygularla koşuyoruz. Çardak mahallesi eski muhtarı Kuddusi Mutlu yangının başladığı ilk günden beri buradaki eş güdümü sağlıyor. Kucaklaşıyoruz, “Kazanacağız dedik, kazandık. Bitti çok şükür” diyor. Üzerimizde hâlâ helikopterler uçuyor. Çelik kartallara doğru bir selam gönderiyoruz minnetle. Batmanlı, Adanalı, Bitlisli, Diyarbakırlı, Burdurlu, Sakaryalı yurttaşların yangına karşı mücadelesi dostluklarla pekişmiş. Günde en fazla iki saat uykuyla alevlerin üzerine koşan işçilerde yorgunluktan eser yok. Orman Bölge ve itfaiye araçları, tırlar, tomalar son ikmallerini yapıyor. Birçoğu için istikamet Muğla. Son kez söyleşmek için bir aradayız.
‘MİLLETİMİZLE YİNE GURUR DUYDUK’
Yangına karşı ön cephede savaşan Bayburt İl Özel İdare çalışanı Serhat Ozan anlatıyor: “Tüm Türkiye burada. Devletin, dayanışmanın, beraberliğin gücünü uzaktan değil yakından görsünler. Bizim gibi görevliler dışında, 80 yaşındaki Ahmet amcanın, 75 yaşındaki Ayşe ninenin eline bir çubuk alıp o yangını söndürmek için uğraştığını görsünler. Milletimizle bir kez daha gurur duyduk. Bunları görmeyip; ‘niçin, niçin, niçin’ diye yırtınan insanlara sesleniyoruz; sizin o boş laflarınız yangına dökülen bir bardak su etmez. Bakın uçaklar, helikopterler hâlâ su taşıyor. Devletin helikopteri de, uçağı da burada. Kimse boşuna sahte kabadayılık yapmasın.”
‘ÖNCE VATAN’
Bayburtlu Serhat Ozan, Amerika’nın taşeronu PKK’ya tepkisini şu sözlerle ifade ediyor:
“Değil PKK, tüm haçlı ordusu bir araya gelse, her felakette gönül birliği yapmış, güç birliği yapmış bu insanların belini bükemez. Biz bükülmeyiz kaynaşa kaynaşa çelik olmuşuz, isterse toplu gelsinler hiç fark etmez. Ateşin çocukları olsun, volkanın çocukları olsun.” Çevremizde toplanan kalabalığı gösteriyor. “Bu gördükleriniz de birer rüzgâr, birer fırtına. Hiçbir şey önlerinde duramaz.” Serhat Ozan, Manavgat köylülerinin tüm ekipleri nasıl sahiplendiğini anlatıyor. “Bizi öyle kucakladılar, öyle bağırlarına bastılar ki, tarif etmeye söz bulamıyorum. Bu bölgenin halkından Allah razı olsun. Zorluk mu? Türkiye dik dursun da, biz zorluk içinde olalım, uykusuz kalalım. Hiç sıkıntı yok. Önce vatan.”
‘MİLLETİMİZ VAR OLSUN’
Serhat Ozan’ın her seslenişi alandaki kalabalığı artırıyor. Sözü Çardak Mahallesi eski muhtarı Kuddusi Mutlu alıyor. “Türkiye’nin her ilçesinden, beldesinden, belediyesinden insanlar geldi. Savaş edercesine bu yangınla mücadele edildi. Allah’a şükürler olsun bugün kazanıldı. Şunu bir kez daha gördük; Türkiye tek yürek. Türkiye’nin bileğini kimse bükemez. Birliğimiz, beraberliğimiz daim olsun. Çardak köylüleri olarak bu savaşa küçük bir katkımız olduysa ne mutlu bize. Dört bir yandan, genci ihtiyarı yangınla savaşta her şeyi göze aldılar. Var olsun milletimiz.”
MERSİN’DEN MANAVGAT’A KOŞTULAR
Mersin’deki yangının içinden çıkıp Manavgat’a gelen Burdur Gölhisar Orman İşletme çalışanı üç işçi araçlarını yola hazırlıyor. Üç kuşak orman emekçisinin bağları yangınlardan ve ustalardan öğrenerek köklenmiş. Yangın hattının gerisinde de tıpkı askerlikte olduğu gibi unutulmaz dostluklar kurulduğunu anlatıyorlar. “Hüznü, mutluluğu beraber yaşamak, bir ağaç bir ev söndürebilmek. Vatanı savunmak güzel” diyorlar.
Gölhisarlı Zafer Acar gülümsemesi yüzünden hiç eksilmeyen yiğit bir orman emekçisi. Son soğutma işlemleri hakkında bilgi veriyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen yurttaşların burada etle tırnak gibi olduğunu, tıpkı savaşta omuz omuza mücadele eden Mehmetçik gibi onların da artık kopmaz bağlar kurduklarını anlatıyor. “Her zor günde kenetlenmesini çok iyi biliriz. Biz kurtuluş savaşı vermiş bir milletin evlatlarıyız” diyor.
VATAN PARTİSİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÜSKÜPLÜ: EVLER ÜCRETSİZ VERİLMELİ
Vatan Partisi Antalya İl Başkanlığı, Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü’nün öncülüğünde Alanya ve Gündoğmuş ilçelerinde yangından etkilenen mahalleleri ziyaret etti. Serdar Üsküplü, Alanya’nın Güzelbağ Mahallesi’nde, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmez, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ve Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ile bir araya geldi.
Üsküplü daha sonra neredeyse tüm evleri ve üretim alanları yanmış olan Alanya’nın Takanlar Mahallesi’nde yurttaşların taleplerini dinledi. Evlerini kaybeden vatandaşlara yeni konutların ücretsiz sağlanması gerektiğini söyledi. Üsküplü şöyle konuştu:
“Köylülerimizin en büyük talebi evlerinin yenilenmesi, evlerinin tekrar yaşanabilir hale getirilmesi. Biz de buradan yetkililere çağrı yapıyoruz. Bu köylerimiz ayağa kalkmalı, köylülerimiz insanca yaşayacakları konutlara en kısa zamanda kavuşmalıdır. Yapılacak konutlar için köylülerimizden ödeme talep edileceğini duyuyoruz. Bu çok büyük bir yanlıştır. Yangından zarar gören köylülerimize bu konutlar ücretsiz olarak verilmelidir. Devletimiz tüm giderleri karşılamalıdır. Yangında tüm üretim araçlarını, eşyalarını, traktörlerini kaybetmiş köylü bu evlerin ücretlerini nasıl ödeyebilir? 20 yıl gibi bir uzun vade belirleneceği söyleniyor. 20 yıl dahi olsa köylülerimizin şu anda buralara verebilecek beş kuruşu yoktur. Köylümüzü tekrar borç batağına sokmanın anlamı da yoktur. Bu evler ücretsiz olarak devletimiz tarafından yapılmalı ve ücretsiz olarak köylümüze verilmelidir. Köylülerimiz muhtarlarımız; ‘Bugün herkes burada, burası çok kalabalık ama haftaya gelen olacak mı acaba?' diye soruyor. Önemli olan, terörün vurduğu, saldırıların yapıldığı köylerimizi ayağa kaldırmaktır. Üretime tekrar döndürmektir. Vatan Partisi bundan sonraki haftalarda da burada olacak. Üretim devrimi kurultaylarımızı yanan köylerimizde yapacağız. Üretimi tekrar nasıl kurarız, nasıl daha verimli hale getiririz, tarlalarımızı bahçelerimizi eskisinden daha güzel hale nasıl getiririz? Ormanlarımızı daha yeşil hale nasıl getiririz? Bunları köylümüzle birlikte konuşacağız. Ziraat mühendislerimizi, uzmanlarımızı onlarla buluşturacağız. Türkiye’nin sadakaya değil, üretim devrimine ihtiyacı var. Köylülerimiz sadaka istemiyor. Köylü üretmek istiyor. Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in öncülüğünde üretim devrimi kurultaylarımızı yapacağız.”
Aydınlık