İBB'nin çocuklara dağıttığı kitaptaki görselle ilgili ilahiyatçıların ve Alevi temsilcilerinin görüşü aynı, Alevilik İslam dışı gösteriliyor. Ve durumun 2003'te başlatılan proje çerçevesinde bakınca bir karikatürden daha ciddi olduğunu söylüyorlar

ERCAN KÜÇÜK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 23 Nisan Çocuk Bayramı adına 100 bin çocuğa çeşitli hediye paketleri gönderdi. Kolinin içinden çıkan bir dergideki 3 din temsilcisinin yanında Alevi dedesi görünümlü bir çizimin yer alması dikkat çekti. Çizimle Alevilik ayrı bir dinmiş gibi algı yaratıldığını belirten ilahiyatçılar ve Alevi önderleri, bunun Türkiye’yi bölme projelerinden biri olduğunu vurguladı.

İBB, 23 Nisan’da çocuklara hediye paketi gönderdi. Paketin içinde Cumhuriyet ve Demokrasi isimli bir dergi de yer aldı. Demokrasi ilkelerinin yer aldığı derginin 21. sayfasındaki Din ve Vicdan Özgürlüğü kısmına ait bir karikatürde Müslüman, Hristiyan ve Yahudi din adamlarının yanında kasketli, takım elbiseli ve pos bıyıklı yaşlı bir adam da yer aldı. Alevi dedesine benzeyen bu karakter İBB’nin Aleviliği İslam’dan ayrı bir din olarak gösterdiği şeklinde yorumlandı. Konuyu Aydınlık’a değerlendiren Alevi temsilciler ve ilahiyatçılar, Aleviliğin İslam’ın farklı bir yorumu olduğunu vurgulayarak çizimin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Aleviliğin İslam’dan farklı bir din gibi gösterilme çabalarının 2004’ten beri sürdüğünü belirten Eski Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, “Son derece talihsiz bir karikatür” dedi. “Bu ne vicdana sığar ne laikliğe sığar” ifadelerini kullanan Selmanpakoğlu şunları söyledi:

20032004'TE DÜĞMESİNE BASILAN PROJE

“Bu yeni bir proje değil. 2003 yılında Irak işgalinden sonra ABD güneyde Şii, ortada Sünni, kuzeyde de Kürt bölgesiyle ülkeyi böldü. 2004’te Almanya’daki Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Ankara’daki Alevi Birlikleri Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Derneği bir araya geldiler. Tarih boyunca hiçbir örneği yokken bir demeç verdiler ve Aleviliği İslam dışı olarak ifade ettiler. Birçok Alevi katliamları olmuştur ama Aleviler hiçbir zaman biz İslam dışıyız dememiştir. Üç ay sonra 17 Aralık 2004'te AB Türkiye inceleme raporunda Aleviler, 'İslam dışıdır' lafından esinlenerek azınlık ilan edildi. Irak’taki 3'lü bölünmüşlüğü Türkiye’de de Alevilik, Kürtlük, Sünnilik şeklinde benzetme çabasına girişildi. O dönem ADD’de basın toplantısı yaparak ‘Bu Türkiye’yi bölme projesinin parçasıdır. Aleviler bu tuzağa düşmeyecektir' dedim. Belediye başkanlığı yaptığım dönemde anma etkinliklerinde bunlara konuşma fırsatı vermedim.

'ARKASINDA ALMANYA VAR'

Çizimde yer alan karakter için Alevi dedesi denilebileceğini belirten Hüseyin Gazi Türbesi Dedesi ve Ankara Cemevi Yaptırma Derneği Başkanı Hüseyin Öz de Aleviliğin İslam’dan ayrı bir din olmadığını vurguladı. Aleviliğin İslam’dan ayrı gibi gösterilme çabalarının arkasında Almanya’nın olduğu vurgusu yapan Öz şöyle devam etti: “Alevilik İslam’ın farklı bir yorumudur. Türk kültürüdür. Ayrı bir din değildir. İslam’ın muhalif kanadını oluşturur. Almanya’nın başını çektiği şekilde 'Alevilik İslam dışıdır' teorisini oluşturmaya çalışıyorlar. Avusturya’da geçtiğimiz aylarda Alevi kurultayı topladılar. Bu işlenmeye çalışıldı. Başını Avrupa’daki PKK’nın yönlendirdiği Aleviler çekiyor. Türkiye’de de neoliberal PKK’nın kuyruğuna takılmış Alevi dernekleri de onların elinde. Ama tabanda kopuklar.”

'ALEVİLER AYRILIĞA KARŞI'

İlahiyatçı Yazar Yümni Sezen bir inancın din olabilmek için aynı zamanda vefat edenlerin mezarlarının ayrılması, ayrı bir dini nikah kıyılması gibi sosyolojik şartların da olması gerektiğini söyledi. Yümni Sezen de Alevilikle İslam’ı ayırmaya çalışanların arkasında Almanya’yı işaret ederek şu uyarılarda bulundu:

“Alevilik bir mezhep değil ayrı bir yorum tarzıdır. Müslümanlığın içindedir. Mabetlerinin ayrılması söz konusu değil. Aşırılar bunu istiyor olabilir ama çoğunlukla böyle bir zihniyette değildirler. Ayrı bir din değildir. Almanya’da bunu yapmak istiyorlar. Bunu telkin ediyorlar. Çizimde bunu kastetmişlerse çok yanlış.”

‘BÜYÜK CEHALET, BÜYÜK CİNAYET’

Alevilerin Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Atatürk ilkelerini benimsediğini hatırlatan İlahiyatçı Hakkı Yılmaz, çizim için “Büyük bir cinayet. Büyük bir cahillik” ifadelerini kullandı. “Alevilik orjinalinde İslam’ın özüdür” diyen Yılmaz şunları söyledi:

“Alevilik orjinalinde İslam’ın özüdür. Sonradan Sünnilikteki gibi onda da hurafe yozlaşmalar vardır. Ama Ali, Hüseyin İslam’ın özünü yaşıyorlardı. Büyük bir cehalet. Ayrı bir din değil, İslam’ın özüdür. Türkler de özünde Alevidir. Osmanlı devletini kuranlar da Alevi Türkmenlerdi. Yozlaşma daha sonraları oldu. Aleviler özgürlükçü ve aydın insanlardır. Özellikle cumhuriyetin ilk dönemlerinde Atatürk ilkelerini benimsemişlerdir. Sarığa karşı şapkayı hemen benimsemişlerdir. Genelde o tipte giyinirler. Ama bu inancından değil, özgürlüklerini temsil eder.”

'İSLAM’IN YAPISINA UYGUN DÜŞMÜYOR'

Aleviliği İslam’ın dışında gösteren çizime tepki gösteren İlahiyatçı Yazar Nazif Ay, “Bu İslam'a da Aleviliğe de haksızlık” dedi. Aleviliğin İslam’ın içinde kültürel ve folklorik özelliği olduğunu vurgulayan Ay şunları ifade etti:

“İlk anlaşılan ilahi dinler içerisinde ayrı bir dinmiş gibi algı veriyor. Yanlış bir mesaj. Çünkü Alevilik İslam mezhepleri içerisinde yazılı kaynağa bağlı olsa da kültürel ve folklorik bir özelliğe sahiptir. Zaten kendi adında Ali var. İslami bir motif, olgunun karşılığıdır. Onu ayrı bir din olarak telakki etmek oldukça yanlıştır. Sünniliğin katı kurallarına karşı daha insancıl mesaj veren bir ekoldür diyebiliriz. Tam klasik anlamda bir dini ekol değil, kültürel ekoldür. İslam kendi içerisinde yorum farklılıklarını yaratmıştır. Bu çizim İslam’ın her görüşü içerisine alan yapısına uygun düşmüyor. Bir nevi dışlanmışlık hissi de verebilir. Gelecek hafta ‘SünniAleviCaferi kaynaklarıyla İslam İlmihali kitabım çıkacak Kaynak Yayınlarından. Bu dünyada bir ilk olacak. Adından da anlaşılacağı gibi Alevilik İslam dininin içerisinde varlığını koruyan saygın bir şekilde koruyan bir ekoldür.”

‘ABD STRATEJİSİ: SÜNNİ – Şİİ KAMPLAŞMASI'

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de karikatürle ilgili yaptığı açıklamada Aleviliğin Müslümanlığın bir kolu olduğunu belirterek “Bu proje ile yeni karşı karşıya değiliz. Yıllardan beri Batı merkezinden bu telkin ediliyor” dedi. Bunu hiçbir Alevi yurttaşın kabul etmeyeceğini söyleyen Perinçek şöyle devam etti: “ABD’den fonlanan, merkezi hükümet yerel hükümet ayrımı yapan bir takım belediyeler bu resimleri yayabilir. Ancak Alevi vatandaşlarımız, kesinlikle biliyorum, bunu kesinlikle kabul etmez. Hepsi Muhammedidir. Hepsi Müslümandır. Alevilik Sünnilik bizim aramızdaki farklı yollardır. Bizi ne İstiklal Savaşında ne bugün bölememişlerdir, ne de yarın bölemeyeceklerdir. Burada Türkiye’ye karşı bir kasıt vardır. Aslında bir uyarı vardır, hepimiz için… Bu fotoğrafın hepimizi uyandırması gerekiyor. Burada bir fotoğraf yok. ABD’nin stratejisi var. O strateji neydi? Sünni – Şii kamplaşması. Ama o proje çöktü. Kürt de biziz, Alevi de biziz, Sünni de biziz, hepimiz Türk milletiyiz. Oyuna gelmeyiz çünkü laikliğimiz var.”

‘METNİN ARKASINDAYIZ, İDDİALAR PROVOKATİF’

İBB CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı, kitapla ilgili iddialara karşı çıktı. Kitabın 2016’da Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanıyken Cumhuriyet Bayramında dağıtıldığını hatırlatan Subaşı, Valilik tarafından yasaklandığı iddiasını da yalanladı. Kitap ve videoda demokrasi ve cumhuriyetin ilişkilerinin, sandık haricindeki demokrasi ilkelerinin anlatıldığını belirten Subaşı, iddiaların provokatif olduğunu ifade etti. Subaşı Aydınlık’a şunları söyledi:

“Üstüne elleriyle dinleri yazmışlar, İslam, Hristiyan… diye. Böyle bir yazı yok orijinal metinde. ‘Aleviliği de din olarak ifade ediyor’ diyor, bunu da tiplerinden çıkarıyorlar. Halbuki orada 4 tane adam var. Altında da din ve vicdan özgürlüğü diye bir metin var. Alevilik, Hristiyanlık vs kastetmiyor. Bu özgürlük inanmamayı da içeriyor diyor. Yanlış mı şimdi bu? Ateizmi savunmak ayrı bir şey, ateist adamın özgürlüğünü savunmak ayrı bir şey. İnanmama özgürlüğü de bir özgürlüktür. Yahudinin altında bir şekil varmış. Ters çevirince Arapça Allah yazıyormuş. Bunu buradan gören gerçekten ruh hastası. 12 Eylül öncesinde de vardı, şöyle yapınca orak çekiç oluyor diyorlardı. Biz bu metnin her şeyine, karikatürüne de sahip çıkıyoruz. Tamamen provokatif.

Korona karşısındaki beceriksizliklerini saklamak için sürekli muhalefete yönelik yaptıkları saçma sapan zırvalardan bir tanesi. Çarpıtması da çok ilginç. En son Yunus Emre’yle bitiriyor. ‘Demokrasinin kökleri var bu ülkede’ mesajı veriliyor. Din ve vicdan özgürlüğü Alevileri, Hristiyanları kapsamıyor mu? Belli özgürlük içerisinde hepimiz kendimizi ifade edebiliriz. Hakikaten üzülüyorum. 2020’de daha başka şeyleri konuşuyor olmamız gerekiyordu.”

Aydınlık