HDP'ye yakın yedi Alevi derneğinin, Bakanlığın Cemevi Başkanlığı ile işbirliği yapacak dedeleri ‘düşkün’ ilan etmesine tepki gecikmedi. Alevi ve Bektaşi kurum temsilcileri, bu derneklerin ABD ve İsrail'in 'İslam dışı Alevilik', 'Ali’siz Alevilik' projelerinin destekçisi olduğuna dikkat çekti
AYKUT DİŞ / ANKARA
Cemevleriyle ilgili yasal düzenlemeye karşı olan grupların Alevi dedelerine yönelik tehdidine yanıt gecikmedi. Aydınlık’a konuşan Alevi Bektaşi inanç ve kanaat önderleri mevzu bahis kurumların Aleviliği bilmediğini, Alevileri temsil etmediklerini dile getirdi.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekler Federasyonu (ADFE), Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF), Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBV), Alevi Kültür Dernekleri (AKD) ve Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD) birleşmiş, Cemevleri Başkanlığı’nın kuruluşunu reddetmişlerdi. ‘Alisiz Aleviler’ olarak adlandırılan, Batı merkezli İslam dışı Alevilik projesini destekleyen bu gruplar yanlarına terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP’ye yakın Demokratik Alevi Dernekleri’ni (DAD) de alarak 25 Aralık’ta bir kurultay düzenlemişti.
Kurultayda karşı devrimci eşkıya Seyit Rıza posteri asılmış, İstiklal Marşı okunmamış; Alevilerin taleplerinden çok ‘anadil’, ‘Cumhuriyet tarihiyle yüzleşme’, ‘eşit yurttaşlık’ gibi HDP talepleri dile getirilmişti. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevleri Başkanlığı’yla işbirliği yapacak olanları “düşkün ilan etme” (dışlama) tehdidi savrulmuştu.
Horasan Erenleri Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şahin, Yesevi Bektaşi Oğuz Ocakları Genel Başkanı Ayhan Türk, Alevi Canlar Federasyonu Genel Başkan Vekili Gazi Aslan, Çankaya Cemevi Başkanı Hüseyin Öz ve Şahkulu Sultan Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Yaman kurultayı değerlendirdiler. Tehdide ve Aleviliğin HDP’nin siyasi amaçları için kullanılmasına tepki gösterdiler.
‘BÖLÜCÜLÜK PEŞİNDELER’
Hüseyingazi Türbesi’nin dedesi ve Çankaya Cemevi Başkanı Hüseyin Öz, Alevi inancına göre herkesin düşkün ilan edemeyeceğini anlattı. Öz, kurultay tertipçilerinin bölücü bir anayasa ve Atatürk’ü katliamcı ilan etme peşinde olduklarını söyledi ve şöyle konuştu:
“Yapılan son çalışmalarla Alevilerin taleplerine ciddi oranda karşılık verildi. Bu grupların asıl derdi ‘eşit yurttaşlık’ söyleminde yatıyor. HDP’nin esas savunucusu olduğu çok kimlikli bir anayasaya temel hazırlamak için bu çıkışı yapıyorlar. Bölücü bir anayasa peşindeler. Zaten DAD denilen oluşumun bu platformlara kabul edilmesi de bunun göstergesidir. ‘Cumhuriyetle yüzleşme’ diyerek Koçgiri, Dersim diye saydıkları şeylerle Atatürk’ü katliamcı ilan etme peşindeler.”
‘ALEVİLİĞİ BİLMİYORLAR’
“Alevi olmadıkları, Aleviliği bilmedikleri bir kez daha ortaya çıktı. Bizim mürşidimiz mi ki bu arkadaşlar bizi düşkün ilan ediyorlar. Ya da biz onların talibi miyiz ki böyle konuşuyorlar. Biz onların talibi de değiliz, bizim mürşidimiz de değiller. Eğer bir düşkünlükten söz edeceksek kendilerine bakmalılar. Asıl düşkünlük ABDİsrailAB projelerinde Aleviliği ayrı bir din olarak tanımlayan projelere destek olmaktır. Asıl düşkünlük Atatürk’ü ve Cumhuriyet Devrimlerini hedef almaktır. Asıl düşkünlük Alevileri terör örgütü uzantılarıyla yan yana getirmektir. Böyle bir alçaklığa izin vermeyeceğiz.”
‘OTORİTE DEĞİLLER’
Şahkulu Sultan Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Yaman ismi geçen kurumların tutarsız olduğunu savundu. Akılcı olmadıklarını, siyasi hesaplar yaptıklarını belirtti ve şunları kaydetti: “Alevilik'te düşkünlüğün kuralları bellidir. Kalkıp herkes, önüne geleni düşkün ilan edemez. Bu kutsal kavramlar ulu orta kullanılamaz. Mevzu bahis kurumlar bu konuda bir otorite değillerdir. Bu tür çıkışları talihsizdir.
“Önce kendilerine bakmaları lazım. Belediyelerden sürekli katkı alan kurumların, ‘Devletten destek istemiyoruz’ demeleri hiç de tutarlı bir yaklaşım değil. Belediye kamu kurumu değil mi? Devletin bir parçası değil mi? Öne çıkan isimlerin bazı siyasi hesaplar güttüğü ifade ediliyor. Bazı siyasi partilerle adaylık görüşmeleri içinde oldukları konuşuluyor. Kurultayı bir nevi kendi siyasi hedefleri yönünde değerlendirmek istiyorlar.”
‘AKIL VE MANTIK YOK’
“Kurulan başkanlığın muhatabı da olamayacak bir yaklaşımları var. Muhatap olabilmek önce müzakere edebilmeyi, akılcı talepler sunabilmeyi gerektirir. ‘Diyanet kalksın’ vs. gibi mümkün olmayacak ve sadece Alevileri ilgilendirmeyen taleplerle konuya yaklaşmak rasyonel değil. Bu da tabi bilinçli bir tercih, ne diyebilirim.
“Dertleri sorun çözmek olmadığı için devletin çok önemli konularda attığı adımları toptan reddediyorlar. Bu hiç mantıklı değil. Atılan olumlu adımların desteklenmesi ve daha da geliştirilmesi için mücadele edilmesi daha doğru bir yaklaşım olurdu. Toplantıyı düzenleyenlerin sadece CHP'li belediyeler değil Ak Partili belediyelerden, valiliklerden de yardımlar aldığı biliniyor. Bu yardımlara karşı değilim bu konularda tutarlı olmaları daha doğru olurdu. Kaldı ki seçimler yakın ve bakalım bu kurumlardan çok kişi nasıl adaylıklarını açıklayacaklar. Konunun Alevi Bektaşi hakları mı yoksa siyasi bir hedef mi olduğu da netleşecek.”
‘AZINLIK DEĞİL KURUCU UNSURUZ’
Horasan Erenleri Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şahin yayınlanan sonuç bildirgesinin düzenleyicileri ele verdiğini bildirdi. Şahin, “Aleviler azınlık değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ve vazgeçilmez unsurudur.” dedi. İlan edilen tüm taleplerin yalana dayandığını öne süren Şahin şunları vurguladı: “İstanbul’daki etkinliği yapanlar Aleviliği temsil etmemektedirler. Tabelalarında Alevi yazmaktadır ama kendileri Alevi değildir. Daha önce miting yapacaklarını duyurmuşlardı, sonradan bir salon toplantısına çevirdiler. Aldıkları bütün iç ve dış desteklere rağmen bir kaç bin kişi toplayabildiler. Kurumsal hileler de yaptılar. Yedi kurum diye ortaya çıktılar aslında hepsi bir federasyondu. Tabi kalabalığın önemi yoktur, önemli olan yapılan işi niteliğidir.”
‘DAD, HDP'NİN ARKA BAHÇESİ’
“Toplantının düzenleyicisi olan Alevi Kültür Dernekleri’nde yıllarca Genel Başkan Yardımcılığı yaptım. Diğer kurumları da iyi tanırım. Oradaki arkadaşların Alevilik diye bir dertleri yok. İzledikleri çizgi çok yanlış. DAD diye bir derneği içlerine aldılar. Bu dernek HDP’nin arka bahçesidir. Terör örgütü PKK militanlarının posterlerini asarak toplantılar yapan bir dernektir. Yayınladıkları sonuç bildirgesindeki düşünceler de kendilerini ele vermektedir. Açtıkları Seyit Rıza posteri onların amacını göstermektedir. Cumhuriyete karşılar. Kurultay yapıyorsun ama İstiklal Marşı okumuyorsun. İstiklal Marşı okumadan Alevi Kurultayı olmaz. İmar kanununda yapılan değişiklikle cemevlerinin ibadethane statüsüne kavuşturulmuştur.”
‘SİYASİ BEKLENTİ DOĞRU DEĞİL’
Alevi Canlar Federasyonu Genel Başkan Vekili ve İstanbul Cemevi Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Gazi Aslan, İslam dışı Alevilik projesinin Aleviliği yozlaştırma projesi olduğunun altını çizerek şunlara değindi: “Düzenleyici kurumlar Alevi toplumunun tamamını ya da çoğunluğunu temsil eden bir yapı içinde değiller. Öyle bir birleştirici yaklaşımları da yoktur. Bazı haklı söylemleri dile getirmeleri, söylediklerinin tamamının doğru olduğunu göstermiyor. Aleviliği siyasi çekişmelerde bir koz olarak kullanmak doğru değildir. HakMuhammedAli yolunu gelecek nesillere nasıl daha güzel aktarabiliriz onun davası güdülmelidir. Pastadan pay almak için yarışmak, siyasi partilerden beklenti içine girmek doğru değildir. Bugün bu programı yapanların yarın kısa bir zaman içinde nerelerden talepkar olduğunu göreceğiz. Alevi Dedesi sorumluluğunu yansıtmıyorlar. Düne kadar Aleviler katledildi ama bugün Alevilik katlediliyor.”
‘HZ. MUHAMMED VE HZ. ALİSİZ OLMAZ’
“Bu süreçten çok zarar görüyoruz. Biz Aleviliğin siyasallaştırılmasını doğru bulmadığımız için katılmadık. Devletin işi inanç boyutuyla ele almayıp, kültür boyutuyla bakanlığa bağlayan çalışmasını da doğru bulmuyoruz. Bu bir hak değildir. Gerçek anlamda bir şeyler yapılacaksa bu toplumun öz değerlerine, inanç teamüllerine saygılı olarak, hakkını hakka teslim ederek yapmaları lazım. Yıllarca hükümetleri Aleviliği yozlaştırmakla, ötekileştirmekle eleştirdik. Bugün bu yozlaşmayı ve ötekileştirmeyi bu kurumlar yapıyor. Bu gruplarla ilkesel ayrılıklarımız var. Biz kendimizi HakMuhammedAli yolunun peygamberini hak bilen, kitabını rehber bilen, Ehlibeyt İslamı’nın özü gören, 12 İmam’ın katarından Hacı Bektaş Veli’nin erkanına, Anadolu Aleviliği inanç sistemini benimsiyoruz. Hz. Muhammed’i, Hz. Ali’yi, 12 İmam’ı yok sayan bir Alevilik olmaz.”
‘TÜRKSÜZ ANAYASA İSTENİYOR’
Yesevi Bektaşi Oğuz Ocakları Genel Başkanı Ayhan Türk asıl tehdidin ‘eşit yurttaşlık’ söyleminden geldiğine işaret etti. Türk, anayasadan ‘Türk milleti’ tanımlamasının çıkarılmak istendiğine özellikle dikkat çekti ve şöyle devam etti:
“Bu toplantıda Alevilerle ilgili meseleler konuşulmadı. Bu toplantı adeta HDP propaganda toplantısına çevrildi. Salona eşkıya Seyit Rıza fotoğrafını asmaktan tutun, cezaevindeki teröristlere ‘devrim tutsakları’ demeye kadar ileri gittiler. LGBT adı altındaki aile yapısını tehdit eden bir yozlaşmaya selam gönderildi. İstiklal Marşı’nın okunmadığı, Atatürk’ün adının anılmadığı bu toplantıyı canlı izledim. ‘Dede’, ‘pir’ değil kim olursanız olun. Sizin Alevi toplumunu terörle, teröristlerle yan yana gösterme hakkınız yok. HDP’den aldığınız üç beş milletvekilliğine bu toplumu satmaya utanmıyor musunuz? Sizden bugüne kadar kaç tane Alevi anadilde eğitim talep etti. Tamamen HDP’nin talebi olan, ‘Eşit yurttaşlık’ söylemini niçin kullanıyorsunuz? Evet Türkiye’de hükümetler geçmişte Alevilere yönelik bazı haksızlıklar yaptılar. Ancak bu haksızlıkları gidermenin yolu terör örgütünün uzantısı olduğu aşikar bir yapının peşinden gitmek değildir. HDP’nin ‘eşit yurttaşlık’ söylemiyle amacı Türk milletinin çıkarıldığı bir anayasa metnidir. Bu amaca hizmet edenleri kınıyorum ve akıllarını başlarına almaya çağırıyorum.”
