Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, partisine yönelik sert eleştirilerini sürdürdü. Metiner, daha önce parti içinde kripto yapıların olduğunu ve esas ‘dava adamları’nın tasfiye edildiğini iddia etmişti.
Metiner bugünkü Star’daki yazısında, “Sınanmamış sadakat, sadakat değildir. Güç ilişkileri ve iktidar nimetleri dolayısıyla boyun eğenlerin sadakatine inanılırsa daha çok ihanete uğrarız” ifadelerini kullandı.
Metiner’in yazısının satır başları şöyle:
“Merak ediyorum:
15 Temmuz hassasiyeti nedir?
“Unutmayacağız/unutturmayacağız!” lafları ne anlam ifade ediyor?
Neyi unutmayacağız/unutturmayacağız peki?
FETÖ’cü ihaneti.
Onlarla işbirliği yapanları.
Bizi içimizden hançerleyenleri.
FETÖ’nün içimizdeki kriptolarını…
Ne unutması, ödüllendirmezsek olur mu?
Adamın “Özgül ağırlığı” var.
Sen, ben, ötekisi kim ki?
Sahi neyi unutmayacağız/unutturmayacağız?
Bunları hatırlattığımızda artık rahatsızlık duyanlar neyi unutturmayacaklar bize doğrusu merak ediyorum.
Ayrılanlar hain bir tek öyle mi?
Peki hala içimizde yarın sırtımızdan vuracak kimse kalmadı mı?
Sınanmamış sadakat, sadakat değildir.
Güç ilişkileri ve iktidar nimetleri dolayısıyla boyun eğenlerin sadakatine inanılırsa daha çok ihanete uğrarız.
Demeyelim mi bunları?
Birilerinin keyfi bozuluyor.
Bir de utanmadan kalkıp bizi “Başkalarına malzeme vermek”le suçluyorlar!
Asıl onlara dikkat etmek lazım.
Hep koltuklarla ve makamlarla sınanmış sadakate sadakat denmez.
Bazen o koltukları almak lazım.
En önemlisi ölümle sınamak lazım…
Adam bir koltuktan iniyor öbürüne oturuyor.
Sen sadık olmayacaksın da kim olacak?
Ama geçmişte Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan koltuklarına oturtulup da o koltuklar gittiğinde neler yapanları da görmedik mi?
O yüzden diyorum sınanmamış sadakat sadakat değildir.
15 Temmuz’da ölümle sınandık.
Reis’in sağ inip inmeyeceği belli değildi.
Kaç kişi vardı?
Milletin sıfatsızrütbesiz yiğit evlatlarının dışında anlışanlı kaç kişi vardı?
Daha önce Reis’in yanında poz vermek için ta Fizan’dan kalkıp gelen o anlışanlı zevattan kaç kişi vardı söyler misiniz?
Bunu söylemeyecek miyiz?..
15 Temmuz akşamı birlikte İstanbul’a indiğimiz dönemin Başbakan yardımcısının o gece sırra kadem bastığını söyledim diye birileri rahatsızlık duyuyorsa o vakit 15 Temmuz edebiyatı yapmayacak, ikide bir Kılıçdaroğlu eleştirisi yapmacak!
Ne yani üstüne üstlük Ziraat Bankası yönetim kurulu üyeliğiyle ödüllendiriliyorsa kimse kusura bakmasın o gece kefeniyle meydanda bulunan biri olarak benim de eleştiri hakkım doğar.
Ölümle sınananlara eleştiri hakkını çok görenlere, Reis’i ölüm anında yalnız bırakıp kaçanlara hala değer atfedenlere söyleyecek tek lafım var: Benim gözümde onların zerre kadar değeri yok. Onlara değer atfedenlerin 15 Temmuz bilincini de sorunlu görürüm.”