Rize’nin ya da Trabzon’un belediye başkan adayı olsaydım özenirdim. Neden bir Lazistan anayasası olmasın? Lazca’nın resmî dil olduğu, kendi parlamentosu, ayrı güvenlik kuvvetleri ve eğitim sistemi olan, Mehmet Bekâroğlu gibi birinin başkanlığında özerk bir Lazistan fena mı olur? Her şeyi Ankara’dan mı bekleyeceğiz?
Orta Anadolu’ya şeriat kanunlarıyla yönetildiği için ayrı bir anayasa gerektirmeyen bir Anadolu Selçuklu özerk Türkİslâm bölgesi yakışır. Sonra mesela BOP projesinin yıldızı olan “Diyarıbekir” ve mücavir sahrasında Barzani devletçiğiyle bütünleşmiş bir demokratik Kürdistan özerk bölgesi kurulabilir. 1920’lerin devrimci fikirleriyle donatılmış sosyalist arkadaşlar bu özerk bölgenin içinde yeni özerk bölgeler kurarak proletaryanın devrimci demokratik diktatörlüğünü hayata geçirip sosyalizme geçiş sürecini başlatırlar. Negri ve Hardt, bu (marjinal) “cep bölge”nin açılış kurdelesini kesip, oracıkta (yenilmez) İmparatorluk kitabını imzalarlar!
Bu ahval ve şerait içinde bize düşen vazife, mevcut kuvvetleri tertip ve yeni kuvvetleri terkip ederek batı istikametinde İzmir’e doğru çatışarak çekilmekten başka ne olabilir? Giderken belki Anıtkabir’i de beraberimizde götürürüz (aslında Ankara Kalesi’ni de götürmek gerekir ama zahmetli olur). Orada kamucu iktisat politikalarını uygular, Cumhuriyet’in kurumlarını canlandırır, sabah akşam Atatürk’e bizi kurtardığı için şükrederiz.
Yeni yılın ilk haftasında okurların asabını bozmak istemem. Fakat gerçekten de “demokratik özerkleştirme” yönünde çok güçlü ve sürekli kılık değiştiren bir eğilim görüyorum. Proje partileriyle birlikte sistemin ve siyasî toplumun önemli bir bölümünün eğilimi bu yönde: federasyon benzeri idarî bir taksimat.
AKP’nin başlattığı, bütün emperyalist düşünce kuruluşlarının alttan alta tezgâhlamaya çalıştığı bu süreç, iki adım geri üç adım ileri taktiğiyle devam ediyor. İşte bu yüzdendir ki ben “Günümüzde emperyalizme karşı mücadelenin temel birimi ulusdevlettir” diyorum. Bunu dediğim zaman devleti ele geçiren AKP’yi değil, siyasî İslam’dan arındırılmış modern ulusdevleti savunmuş oluyorum. (Bunca zamandır okuduğunuzu anlayabiliyorsunuz herhalde!) Çünkü AKP ulusdevlet istemiyor; İslam ittihadı temelinde taşeron bir emperyal devlet kurmak istiyor; var gücüyle milleti ümmete, yurttaşı müşteriye dönüştürüyor.
Bu ülkede başkanlık rejimi altında idarî bölünme istemiyoruz ve emperyalist düşünce kuruluşlarının dolaylı etkisi altında demokrasi budalası olmuyoruz. Bir ulusdevletimiz olsun da biz onu ele geçirerek sosyalizmi kurmaya çalışalım. Ulusdevleti kuşkulu hâle getirirsen Aydınlanma’yı bile savunamazsın! İstediğin kadar sosyalist strateji geliştir, kendi dergi çevreni bile ikna edemezsin. Önce tam bağımsız laik bir hukuk devleti, ulusdevlet olacak! Sosyalizm stratejinizi sonra tartışırız.
Aydınlık