CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İcazet almaya gitmiyoruz." dedi sonra ABD politikalarını belirlemede etkin Center for American Progress'in huzuruna çıktı.
Kılıçdaroğlu "Bilim ve teknoloji odaklı bir gezi olacak. Siyasi bir yönü yok." dedi sonra ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in ekibiyle, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yetkilileriyle, Pentagon kurmaylarıyla gündemi açıklanmayan kapalı bir toplantı yaptı.
Kılıçdaroğlu uçarken "Neoliberalizme karşıyım." dedi, indiğinde neoliberal iktisatçı Daron Acemoğlu’yla buluştu.
Kılıçdaroğlu, giderken "Şeffafız, açığız." dedi, sonra sekiz saat ortadan kayboldu.
Kılıçdaroğlu, "Basına hürriyet" dedi ABD’deki Türk gazetecilerin hiçbirini programına almadı. (Hürriyet Gazetesi'nin New York muhabiri Razi Canikligil, "Sonra da 'yandaş medya' terimini dillerinden düşürmüyorlar. En az 20 gazeteci dışarda kaldı." tepkisini gösterdi. ABD'de yaşayan Habertürk çalışanı Oray Eğin ve NTV’nin Washington Temsilcisi Hüseyin Günay da durumu böyle aktardı.)
Kılıçdaroğlu Türkiye'de cümleye "Kuvayı Milliyeciyiz" diye başladı. Washington'da "Batıcıyız!" diye bitirdi.
Kılıçdaroğlu, "Hükümet Türkiye’yi yönetemiyor." dedi CHP’nin ABD temsilcisinin CHP Genel Başkanı'nın ziyaretine katılmadığı, Kılıçdaroğlu’nun yöneticilerini bile yönetemediği ortaya çıktı.
Kılıçdaroğlu, ABD'de Türkiye'ye uygulanan yaptırımları gündeme getirmedi!
Kılıçdaroğlu, Doğu Akdeniz'deki tehditleri, FETÖ'nün kollanmasını, PKK'ya yapılan yardımları gündeme getirmedi!
Sınırımızın dibinde terör devleti kurma girişimine, doların siyasi taviz için manipülatif operasyon aracı olarak kullanılmasına gözlerini kapadı.
Kılıçdaroğlu sunumlarına "Türkiye'de demokrasi yok" diyerek başladı. Dünyanın her yerinde, demokrasiyi katleden devletin merkezinde, demokrasi katillerinin huzurunda, ülkesini hedef tahtasına oturttu!Aydınlık