Kılıçdaroğlu, TSK'nın departman kademesini hedef aldı; 'Çıkarsınlar o binayı.' dedi. ABD'nin seçimleri 'kanlı bir süreç' olarak nitelendirdiği cihazlar, cihaz Ege ve Akdeniz'den kuşatılıyor. CHP Liderine tepki gösteren Perinçek, 'Kılıçdaroğlu savaşan orduya karşı bozgunculuk yapıyor!' dedi AYDINLIK / ANKARA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partinin TBMM grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, ABD'nin "kan yönetimi" söylemlerini dile getirdiği dönemde Türk Ordusunun kuvvet komutanlarını hedef aldı.
Türkiye'nin güvenlik politikalarından edindiği sıkıntı, Erdoğan ve Fırtına Obüs teslim töreninde sonunda alkışlayan komutanlar üzerinden dile getiren Kılıçdaroğlu “(Erdoğan) Dün eleştirdiği her şeyi şimdi elinde bulunduran kişiye dönüşüyor. Militarizmin savunucusu oldu.” dedi.
Kılıçdaroğlu'nun taşınması şöyle sürdürdü:
“Statükocu söylemlerden öteye gitmiyor onun söylemleri. Korkunç yapılarla hizalandı. Değişimin önüne büyük bir engel olarak çıktı. Yalan dolan söyleyeni asker alkışlıyorsa devletin çürüdüğünü orada görüyoruz. Askerlerin alkışlaması şahsen hiç umrumda değil. Ama devlet açısından büyük bir çürümüşlüğün göstergesidir. Etrafınıza siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsanız elinize bol yıldızlı, bol apoletli Orta Doğu üniformaları kalır. Unutmayın ki bol apoletli Orta Doğu askerleri savaşlardan kaçtılar. Kariyerist kafadan asla hayır gelmez. Onun için komuta kademesi haddini bilsin. Siyaset askerin işi değildir. Herkes haddini bilecek, Herkes bulunduğu makamın ne olduğunu bilecek.
“Siyaset mi yapmak istiyorlar, çıkarsınlar o kutsal üniformayı hizalansınlar; Erdoğan’ın yanına, Perinçek’e de takılsınlar. Erdoğan artık o dünyaların adamı, beraber olsunlar.
SİNAN ATEŞ CİNAYETİNDE MHP’Yİ SUÇLADI
“Sevgili halkım açık söylüyorum: Biz değiştik, biz halkın partisiyiz. Biz hangi yanlışları terk ettiysek artık Saray tam odur: Statükocu, anti reformcu, anti özgürlükçü Kenan Evren kafasına geldiler bunların tamamı.”
Kılıçdaroğlu, “Sona sözüm Bahçeli’ye. Bugün çıkmış bağırıyor, bağır, daha çok bağırırsın” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Bir kere şunu söyleyeyim: Sinan Ateş bizim de evladımızdır. CHP’de ülkücü arkadaşlarımız var. Sinan Ateş onların da evladı, kardeşi, yol arkadaşları. Haliyle CHP rahmetlinin, net söylüyorum şehidin hakkını savunacaktır. CHP kardeşimizin, şehidimizin hakkını savunacaktır. Bu benin CHP ülkücülerine karşı sorumluluğumdur.
“Madem bağırıp çağırıyor net konuşayım: Yanında cinayeti azmettiricileri barındırıyorsun, teslim edeceksin. Mafyayla fotoğraf vere vere yanındaki gençlere yanlış mesaj verdin. Onlar da mafyacılık oynadı. Her şeyi berbat ettiler, bilmiyor muyuz sanıyorsun? Bir şehit var ortada, bu kan yerde kalmayacak. Kapısına gelen polislere hakaret eden azmettiricileri teslim edeceksin. Biz Sinan’ın kızlarına adaleti mutlaka ama mutlaka getireceğiz. Bahçeli şunu çok açık ve net bilsin: Tank Palet’i Katarlılara teslim ettiniz. Bizler Tank Palet’i alacağız, ordumuza teslim edeceğiz.”
HDP'NİN MUSLUĞU KAPANINCA RAHATSIZ OLDU
Kapatma davası sürecinde Anayasa Mahkemesinin HDP’ye yapılan Hazine yardımını dondurmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Demokrasiye inanıyorsak düşünce özgürlüğüne de inanacağız. Siyasi partilerin kapatılması askeri dönemlere ait bir gelenektir. Demokrasilerde siyasal partiler kapatılmaz; çünkü hangi partinin iktidar olacağını egemen güçler değil, 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı karar verecektir. O nedenle partileri kapatarak Hazine yardımını kesmek gibi demokrasi dışı uygulamaları asla kabul etmiyoruz.”
Gücü elinde tutanın tehdit etmeye başladığını öne süren Kılıçdaroğlu, “Dokunulmazlığınızı kaldırırız diyorlar. CHP’li Ali Mahir Başarır, İyi Partili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarını kaldırmak için komisyonu topluyorlar. Bizim CHP’li vekillerin ben dahil dokunulmazlıklarını kaldırmazsanız namertsiniz.” şeklinde konuştu.
‘YENİ ASYA’YA SAHİP ÇIKTI
Yeni Asya gazetesine ilan verilmemesini gündemine alan Kılıçdaroğlu, “Evrensel, Yeni Asya gazetesine ilan verilmiyor. Yeni Asya’ya ilan verilmeme süresi üç yılı aştı. Bunların tamamını değiştireceğiz. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasi ya getireceğiz ya getireceğiz.” dedi. Kamu yönetimin bir amacının toplumda huzuru, güveni sağlamak olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Eğer huzuru ve güveni sağlamazsanız toplum kutuplaşır, iç çatışmalara zemin hazırlayan bir ortama sürüklenir. Türkiye için en büyük risk şu an budur. O nedenle bütün vatandaşlarıma sesleniyorum: Sükunetimiz koruyacağız. Bekleyeceğiz ama kalbimizin, vicdanımızın sesini dinleyeceğiz. Sandığa gittiğimiz zaman demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından yana, haksızlıklara karşı, adaleti savunan bir anlayışla oyumuzu kullanacağız.”
“Bu memlekette huzur var mı?”diye soran Kılıçdaroğlu, “Yarın sabah neye uyanacağımızı bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
ABD KUŞATMASINDA İÇ CEPHEDE BOZGUNCULUK GÖREVİ
Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Doğu Perinçek, Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına sert tepki gösterdi. Amerika'nın Türkiye'ye karşı Ege'de üsler kurduğunu, Güney Kıbrıs'ı NATO'ya alma girişimlerine başladığını, Türkiye'yi kuşattığını belirten Perinçek, bu süreçte Kılıçdaroğlu'nun Amerika adına iç cephede bozgunculuk görevini üstlendiğini söyledi.
Perinçek şöyle konuştu: “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu açıklamasıyla Türk ordusuna düşmanlığını ilan ediyor. Amerika seçim döneminde 'kan banyosu senaryosu' öngörüyor. Burada Kılıçdaroğlu 'ben bu savaşta Türkiye'de iç cephenin bozguncusuyum' diyor. Türk Ordusuna karşı. Türk askerini yıpratma görevini üstleniyor. Türk tarihinde bir siyasal partinin bu şekilde çok açıktan Türk Ordusunun komuta kademesine ve Türk Ordusuna karşı böyle bir bozgunculuk üstlenmesi görülmemiştir. Komuta kademesini hedef alması anlamlı. Askere de diyor ki 'Bu komutanların peşinden gitmeyin.' Askerin komutanına olan güvenini sarsmaya çalışıyor. Bütün savaşlarda komutanlar hedef alınır. Komutana güven sarsılarak asker cepheden kaçırılır. Türk askerine cepheden kaçma telkininde bulunuyor. Bu CHP'nin intiharıdır. CHP'ye soruyorum, Başkanınız Türk Ordusuna düşmanlık ilan ediyor. Siz daha orada duracak mısınız?"
PENTAGON’UN SÖYLEMİ
TSK içinde nifak sokmayı hedefleyen benzer sözleri Michael Rubin kullanmıştı. Rubin Türk Ordusu içinde siyasi partilere göre ayrışmalar olduğunu öne sürerek ordunun birliğine saldırmıştı. Bu saldırılar 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, TSK'nin FETÖ'den temizlenmeye başladığı dönemde gelmişti.
Rubin 12 Ekim 2016'da Amerikan Girişimcilik Enstitüsü'nün resmi internet sitesinde kaleme aldığı yazısında Erdoğan'ın hayatını kaybetmesine sebep olabilecek şiddette üçüncü bir darbenin yaklaştığını öne sürmüştü. Rubin, “Perinçek grubunun Erdoğan’a suikast düzenleyeceği yönünde söylentiler var. Perinçek ve grubu, düşmanlarını temizletmek için Erdoğan’a destek veriyor gibi görünüyor.” demişti.
Aralık 2016'da “Türk Ordusunu Kontrol Etmenin Hesaplaşması” yazısının yazısında “Gelmekte olan en büyük savaş Erdoğan ve Doğu Perinçek arasında olacak. Yüzlerce destekçisini orduya sızdıran Perinçek, sahnenin arkasında bir güç olarak yerini aldı bile. Erdoğan'ın SADAT'ın emekli subaylarını orduya yığmaya çalışması kurum içindeki güç değişimi çabası anlamı geliyor. Bu, Türkiye'de askeri istihbarata yönelik bir satranç oyunu ve genel olarak orduyu içinde mevcut saflarda homurdanmaya neden oldu bile.” kullanma kullanmıştı.