ABD Başkanı Donald Trump'ın, Suriye'den asker çekileceğini açıklaması, dünyanın tamamında olduğu gibi Moskova ve Tahran'da da şaşkınlıkla karşılandı. Her iki ülke de memnuniyetlerini gizlemezken, Trump yönetimi politikalarının öngörülemeyen doğası karşısında ihtiyatlı davranmakta kararlı.
Aydinlik.com.tr / Dış Haberler

Moskova, uzun bir süreden bu yana Washington yönetiminin Suriye'deki varlığını yasadışı olarak tanımlıyor ve çıkması gerektiğini savunuyordu.

Zira Rusya, Türkiye ve İran, Suriye hükümetin de desteğiyle Astana'da inisiyatif alarak, krizin çözümüne kaydadeğer katkılar sunmuş; terör örgütü IŞİD, bu işbirliğinin bir sonucu olarak Suriye'de ciddi ölçüde alan kaybetmişti.

Teröre karşı böylesi önemli zaferlerin elde edildiği bir ortamda, ABD'nin terörist PKK/PYD'ye yönelik sıradışı desteği ve sözde IŞİD'e karşı Suriye'de konuşlandırdığı 2200 askeri her zaman tartışma konusu oldu.

Bu tartışmalar sürüp giderken ajanslara ABD başkanı Trump'ın tüm dünyada şaşkınlık yaratan sözleri düştü.

Trump mesajında "Suriye'de IŞİD'i yendik, başkanlığım sırasında orada bulunmamızın tek sebebi buydu" ifadelerini kullandı. Trump bu mesajla IŞİD'in yenilmesinin ardından ABD ordusunun Suriye'de kalmak için hiç bir gerekçesinin kalmadığını ima etti. Ardından dünya ajanslarına Suriye'deki ABD birliklerinin çekilme görüntüleri düştü.

Trump'ın ansız gelen asker çekme kararı, Moskova ve Tahran'da ihtiyatla karşılandı.

MOSKOVA İHTİYATLI

Trump'ın açıklamasından bir kaç saat sonra kameralar karşısına geçen, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, ABD'nin çekilişinin, Suriye krizini yatıştırmaya yardımcı olacağına dile getirdi. Zaharova, çekilmenin aynı zamanda Astana üçlüsünün, Suriye anayasası konulu müzakereleri başlatmalarına yardımcı olabileceğini de sözlerine ekledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yıllık basın toplantısı için dün sahneye çıkana kadar, Kremlin büyük ölçüde sessizdi. Putin'in basın toplantısındaki tepkileri ise oldukça ihtiyatlı kontrollüydü.

Putin, önce IŞİD'in Suriye'de köşeye sıkıştığını kabul etti. Ardından da yenilen IŞİD üyelerinin, başta Afganistan olmak üzere bölgedeki diğer üslerine yönelebileceklerini ifade etti.

Putin'in konuşmasında dikkatli ve dengeli bir ruh hali göze çarpıyordu. "Çekilme konusuna gelecek olursak, bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum" dedi ve ekledi, "ABD, 17 senedir Afganistan'da ve hemen her yıl çekileceklerini söylüyorlar..."

Putin konuşmasının devamında, ABD birliklerinin yasadışı bir biçimde Suriye'de bulunduklarına dair tezi yineledi.

Son olarak, bu satırlar yazılırken kameralar karşısına geçen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin, Suriye'deki birliklerini çekme kararının arkasında çok sayıda soru işareti bulunduğunu belirterek, "Ancak bir ülkede yasa dışı bulunan askerlerin çekilmesine yönelik karar doğru yönde atılmış bir adımdır" dedi.

Al Monitor'ün deneyimli yazarlarından Maxim Suchkov'a göre, Moskova'daki ruh halini anlatabilecek en güzel sözcük, 'belirsizlik'. Trump'ın söz konusu kararının Moskova'ya en azından kısa vadede fayda sağlayabileceği ise muhakkak.

Reklamdan sonra devam ediyor 

İRAN: DEVLET SUSTU, BASIN KONUŞTU

Dün kameralar karşısına geçen İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Behram Gasemi, ülke güvenliği için tehdit oluşturan eylemlere karıştıkları iddiasıyla Arnavutluk'ta istenmeyen adam ilan edilen iki İranlı diplomatın durumlarına değindi. Ancak, konuşmasında ABD'nin asker çekme kararına yönelik bir değerlendirme yoktu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapacağı resmi görüşme kapsamında Türkiye'de bulunan İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani için de durum farklı değildi. Ruhani’nin Suriye’ye dair tek yorumu: “Suriye bizim için önemli ve Suriye’nin Suriye halkının elinde olması da oldukça önemli. Herkes bu ülkenin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmelidir" oldu.

Ancak, İranlı analist ve yorumcular ABD'nin kararını yorumlamak konusunda şüphesiz devlet erkanından çok daha istekliydi. Geniş ölçülerde hamasetin süslediği yorumlarda ana fikir sabitti: ABD yenildi.

'TÜRKİYE DE ÇEKİLECEK'

Ancak, Sadullah Zaeri'nin Fars Haber Ajansı'nda yayınlanan analizinde değindiği tespitler sadece ABD'ye ilişkin öngörülerle sınırlı değildi. ABD'nin geri çekilmesinin Türkiye'yi zor bir duruma sokacağını öne süren analist, buna gerekçe olarak, ABD'nin bölgeden çekilmesinin ardından Suriye'de 'yasadışı' yollarla varlığını sürdürecek tek ülkenin Türkiye olacağını gösterdi.

Zaeri, Türkiye'nin de gelecek aylarda Suriye'den çekileceğini iddia etti.

HAMANEY'İN SÖZLERİNE ATIF

Diğer analist ve yorumcuların söylemlerinde de 'zafer kazandık' havası hakimdi. Eski nükleer müzakereci Saeed Jalili'nin eski medya danışmanı Mehdi Mohammadi konuya ilişkin paylaştığı Twitter iletisinde, “Trump'ın, ani Suriye'den geri çekilme kararı, Amerika'nın, İran'ın bölgesel stratejisini değiştiremediği ve kıramadığı anlamına geliyor” dedi.

Diğer yorumcular da İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in Nisan ayında yaptığı; İran’ın bölgedeki nüfuzunu kırmaya çalışan ABD'nin çağrılarına verdiği yanıta atıf yaptı. Hamaney konuşmasında, “Batı Asya'yı terk etmesi gereken ve ayakları bu bölgeden kesilmesi gereken Amerika'dır. Biz burdayız. Basra Körfezi bizim evimiz. Sen yabancısın. Buraya çok uzaklardan geldiniz" demişti.

'DİRENİŞ GÜÇLERİNİN ZAFERİ'

Devrim Muhafızları ile bağlantılı Javan Gazetesi'nin genel müdürü, kararı tebrik ederek, Suriye'yi önce IŞİD, ardından da ustalarının terk ettiğini söyledi.

Sobhe No gazetesinin kurucusu Farshad Mahdipour ise ABD askerlerinin Suriye'den çekilmesinin direniş güçlerinin zaferi olduğunu iddia ederken, ABD ve Türkiye arasındaki gizli anlaşmalara karşı dikkatli olunması gerektiğini savundu.

Kaynak: Al Monitor

Çeviri ve derleme: M. Birol Guger