AYDINLIK / ANKARA

Görüşmelerde yeni bir teklif sunmayan ABD'li heyetin, Türkiye’nin PYD/PKK operasyonunu durdurmaya yönelik girişimlerde bulunduğu öğrenildi

Türkiye ile ABD arasındaki sorunlar her geçen gün büyüyor. Rusya’dan S400 alma konusundaki baskılar sonuç vermedi. S400’lerin parçaları belirlenen takvimden önce Türkiye’ye gelmeye başladı. Türkiye’nin S400’lerle birlikte Suriye’de Fırat’ın doğusunda gösterdiği kararlılık ABD’yi ürküttü. Fırat’ın doğusunda sınıra yapılan sevkıyatın büyüklüğünden telaşlanan ABD Türkiye’yi durdurmak için harekete geçti. Geçen hafta başı Türkiye’ye gönderileceği açıklanan heyet bir hafta gecikmeyle Ankara’ya geldi.

ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin başkanlığındaki heyet önceki gün Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki Türk heyetiyle masaya oturdu. Jeffrey daha sonra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la da bir araya geldi. Dışişlerinde yapılan üç saatlik görüşmede ABD heyetine, daha önce varılan mutabakat hatırlatılarak Washington'un sözünde durmadığı PKK/PYD’nin Münbiç’ten çekilmesinin sağlanmadığı hatırlatıldı. Türkiye’nin güvenli bölge konusunda kararlılığı vurgulanırken, ABD’nin bir an önce karar vermesi istendi. Gerek Dışişleri'nde, gerekse Milli Savunma Bakanı Akar’la yapılan görüşmede ABD’nin yeni bir teklif sunmadığı, daha çok da Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonunu durdurmaya yönelik girişimlerde bulunduğu öğrenildi.

DERİNLİK'TE TARTIŞMA SÜRÜYOR

Jeffrey'nin, Türkiye’nin güvenli bölgenin derinliği konusundaki 3040 km ısrarına itiraz ettiği kaydedilirken, Jeffrey’nin ziyaretiyle eş zamanlı olarak ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) General Kenneth McKenzie’nin Fırat’ın doğusunda PKK/PYD yöneticileri ile bir araya gelmesine ve görüşme ile ilgili fotoğrafların servis edilmesine dikkat çekildi.

Reklamdan sonra devam ediyor 

 

'GÜVENLİ BÖLGE ÇALIŞMASI BAŞLADI'

Görüşmelerden sonra dün Milli Savunma Bakanlığı tarafından, Suriye’nin kuzeyinde Güvenli Bölge’nin tesisine yönelik çalışmalarla ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, “Bakan Akar ile ABD Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey arasındaki görüşmede mutabık kalındığı üzere; her iki ülkenin askeri yetkilileri arasında, Suriye kuzeyinde koordineli bir şekilde tesis edilmesi planlanan Güvenli Bölgeye yönelik müşterek çalışma MSB/Ankara'da icra edildi. Türk ve Amerikan askeri yetkilileri arasında gerçekleşen görüşmelerin önümüzdeki günlerde devam etmesi planlandı” denildi.

Ancak uzmanlar, güvenli bölge çalışmasından kısa sürede bir sonuç çıkması beklenmiyor.

Ortadoğu ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Suriye Uzmanı Oytun Orhan, güvenli bölge konusunda ABD’nin başından beri Türkiye’ye yönelik "oyalama taktiği" güttüğünü söyledi. Ankara’nın Fırat’ın doğusuna operasyonu gündeme getirdiğinde, Trump’ın da Suriye’den çekilmeyi öne çıkardığını anlatan Orhan, Türkiye’nin ABD’nin bu oyalama taktiğinin farkında olduğunu dile getirdi.

'GÖRÜŞMEDEN BİR ŞEY ÇIKMAYACAK'

Daha önce Ortadoğu’ya bakan emekli bir büyükelçi, Jeffrey’nin Türkiye ziyaretini şöyle değerlendirdi: “Türkiye kararlı bir duruş sergiliyor. Sınıra yaptığı askeri yığınakla da kararlı olduğunu hissettirdi. ABD’nin eli zayıf. Hem daha önce verdiği sözlere uymadı hem de resmen terör örgütü PKK’yı koruyor. Bunu da tüm dünya biliyor. S400’lerle ilgili baskılara direndi ve S400’ler Türkiye’ye geldi. ‘İlk parti yola çıkarken ağır yaptırımlar da başlayacak’ diyen ABD hâlâ bir şey yapamadı. Bu durum Türkiye’nin elini güçlendirdi. Psikolojik üstünlük Türkiye’nin eline geçti. Kulağımıza gelen bilgilere göre görüşmelerden fazla bir şey çıkmayacak. Zaten ABD’nin amacı sonuç almak değil. S400 alımı ABD’nin tüm planlarını bozdu. Bir anlamda dünyaya karşı karizması çizildi. Şimdi Fırat’ın doğusunda aynı duruma düşmekten endişeli. Ne yapacağını şaşırmış durumda. ABD’deki iç çelişkileri de düşününce her şey ortaya çıkıyor. Jeffrey’nin başında bulunduğu ABD heyetinin zaman kazanmaya çalıştığı anlaşılıyor. Sonuç alınacağını sanmıyorum. Bundan sonrasını Türkiye’nin tutumu belirleyecek. ABD Fırat’ın doğusunda Türkiye’yle çatışmaya girmeyi göze alacağını sanmıyorum.”