BERCAN TUTARSABAH
ABD, Çin'in Orta Asya'yı 'Yeni İpek Yolu' üzerinden Afganistan ve Pakistan'a oradan da Güney Asya'ya bağlama projesini baltalayamadı. Üstelik Rusya'nın bölgenin enerji kaynakları üzerindeki tekelinin kırılmasından en fazla yararlanan da yine Batı değil Çin oldu.
Dikkatini Ukrayna, Doğu Avrupa, Doğu Akdeniz, Kafkaslar, AsyaPasifik ve Ortadoğu'daki acil meydan okumalara kaydıran ABD'nin Afganistan'da yenilmesi Orta ve Güney Asya'da da nüfuz kaybetmesi yani Carter doktrininin çökmesi demektir. Nitekim Rusya ve Çin yakın dönemde Pakistan ve İran ile imzaladıkları yeni stratejik anlaşmalarla bırakın Basra Körfezi'ne inmeyi, burada kalıcı askeri ve ticari üsler kurmaya başladı. Ayrıca Rusya ve Çin, Suriye ve Irak üzerinden Doğu Akdeniz, Libya, Mısır ve Sudan'a kadar uzanıp ABD'nin bütün doktrinlerini adeta eleğe çevirdiler.
ABD'nin Afganistan stratejisinin çökmesiyle Orta ve Güney Asya şu an farklı bir mecrada yol alıyor. Batılı devletlerin nüfuz kaybettiği bu bölgelerde deyim yerindeyse küresel bir jeopolitik kayma yaşanıyor. Bölgenin başat ekonomik, siyasal ve güvenlik ortakları olarak Çin ve Rusya öne çıkıyor. Değişen bu dinamiklerden dolayı Orta ve Güney Asya, önümüzdeki süreçte ABD'nin nüfuzuna ve Batılı değerlere daha kapalı hale gelecektir.
Bu küresel güç değişiminin en büyük sembollerinden biri de kuşkusuz ABD'nin Afganistan fiyaskosudur. ABD'nin Afganistan hezimetini böyle okumak lazım. Zaten tarih de böyle yazacaktır.
"ERKAN OĞUR'A YAPILAN YOBAZLIKTIR"
AHMET HAKANHÜRRİYET
Sözlerindeki tabiiliğe, müziğindeki etkileyiciliğe ve söylenme edasındaki alçakgönüllülüğe bakınca... “İşte budur yahu işte budur” dedim.Sonra türkünün düzenlemesini Erkan Oğur’un yaptığını fark ettim. Gitarlarıyla, kopuzuyla da girmiş türküye Erkan Oğur. Türküde ortaya çıkan tabiilikte, etkileyicilikte, alçakgönüllülükte... Erkan Oğur’un büyük payı olduğunu düşündüm. Ve tabii sevindim. Hem de çok sevindim. Türkü uğruna, sanat uğruna, eskinin sesinin yeni bir soluk olarak ortaya çıkması uğruna... Bütün görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakarak bir araya gelme cesaretinin ortaya konmasına sevindim. Fakat gönüllerini ve kafalarını mahallelere ayırmış cepheleşme taraftarı yobazlar, bu cesaretin bedelini Erkan Oğur’a ödetmeye kalktılar. “Sen nasıl İbrahim Kalın’la türkü söylersin?” diye özetlenebilecek bir yobazlıkla... Erkan Oğur’a mavi gökyüzünü dar etmeye kalktılar. Aldırma Erkan Oğur aldırma! Sen gözlerini yumup çağlar ötesinden gelmiş bir abdal gibi türkülerini söyleyen ve kendini kırklara, yedilere adayan bir eski zaman dervişisin. Günümüz dünyasının bütün leş linç orduları birleşse de... Bilen bilir, sen yine dönmezsin yolundan.
"ASIL DERTLERİ "İRTİCA" MESELESİYMİŞ"
HASAN BASRİ YALÇIN SABAH
Hepsi doğruymuş. Bu emekli amirallerimiz gerçekten Türkiye'nin donanmasına en fazla ihtiyacı olduğu bir dönemde stratejik bir hesap üzerinden konuşmamışlar. Fikir ve tecrübelerini paylaşıyorlarmış. Montrö de aslında pek umurlarında değilmiş. Onu araya sokuşturuvermişler.
Asıl dertleri astsubay kurs yönetmeliğinde "Atatürk" isminin kaç kere geçtiğiymiş. Kafa bundan ibaret olunca etraftaki düzmece haberlere de inanmak çok daha kolay oluyor sanırım. Sonra oturup yazıyorsun bir bildiri. Ekibin geri kalanı da basıyor imzayı. Okumaya bile gerek yok. Veriyorsunuz Türkiye'ye ayarı.
ALMANYA'DAN DÖNMEYEN 43 KİŞİ
MELİH AŞIK MİLLİYET
Almanya’da bir organizasyon, Malatya’da bir derneğe geçen eylül ayında 45 kişilik bir davet gönderiyor. Gidenlere çevre eğitimi verilecektir. Yeşilyurt Belediyesi’nin iki başkan yardımcısı başkanlığında 43 kişilik bir grup oluşuyor. Valilik onayıyla bunlara hizmet pasaportu çıkarılıyor ve Almanya’ya yollanıyor. 45 kişiden iki başkan yardımcısı bir hafta sonra geri dönüyor, geri kalan 43 kişi dönmüyor. Yedi aydır olay adeta gizleniyor. Nihayet geçenlerde CHP’li meclis üyeleri AKP’li Belediye Başkanı’na bu kişilerin akıbetini soruyor. Cevap alamıyor. Kim bunlar? İsimler açıklanmıyor. Malatya Valiliği gelen sorular üzerinde “soruşturmanın sürdüğünü” bildiriyor. Tahminler... Bir şebekenin “yurt dışında çalışmak isteyen veya yurt içinde aranmakta olan” 43 kişiyi para karşılığında Almanya’ya kaçırdığı yönünde. Belediyeve valiliğin bu senaryodaki rolü mü? Onu da İçişleri Bakanlığı araştırmalı.
"İNSAN KAÇAKÇILIĞI SKANDALININ BAŞINDAKİ İSİMLE KONUŞTUM"
SEVİLAY YILMANHABERTÜRK
Ersin Kilit, 1982 doğumlu, ilkokul terk, 9 yaşından beri Almanya’da olan bir göçmen… Belli ki Almanya’da yapılan soruşturma onu zora düşürmüş yazdıklarım neticesinde... Sadece kendisi değil, adının resmiyette olmadığı aile şirketi ve bireyleri de… Tek derdi şu anda Almanya’da zora düştüğü bu durumdan hem kendisini hem ailesini kurtarmak. Anlattıklarına bakılırsa, safiyane niyetleri kullanılmış bir gariban. Ancak ona da söyledim. İnandırıcı bulmadım. Tam olarak neresinde bilmiyorum ama zannımca Ersin Kilit'in sadece Malatya/Yeşilyurt’ta değil, birçok belediyede insan kaçakçılığı yapan Ali Ayrancı ile yakın irtibatı var.