TürkAmerikan ilişkileri, Türkiye’nin Libya’daki varlığı ve Amerika’nın bölgedeki siyasi seçenekleri, kısa adıyla JINSA olarak bilinen Amerika’nın Ulusal Güvenliği İçin Yahudi Enstitüsü’nde masaya yatırıldı.

Amerikan İlerleme Merkezi’nden Türkiye uzmanı Alan Makovsky ve ABD Dış Politika Konseyi Türkiye uzmanlarından Svante Cornell, bölgedeki savaşa ocak ayında asker göndererek dahil olan Türkiye’nin neden Libya’da olduğu sorusuna yanıt aradı.

TÜRKİYE NEDEN LİBYA'DA?

Türkiye 2019 yılının kasım ayında Libya’daki Ulusal Mutabakat Hükümeti’yle imzaladığı askeri ve güvenlik işbirliği anlaşması kapsamında bu yönetime bağlı güçlere istihbarat ve askeri destek veriyor.

Alan Makovsky ve Svante Cornell’e göre, Türkiye’nin Libya’da askeri olarak sahada varlık göstermesi, bölgede öne çıkan baskın dış güç olma potansiyelinin yanı sıra Türkiye’nin jeostratejik ve ekonomik çıkarlarının bulunduğunu da gösteriyor.

ABD Dış İlişkiler Konseyi Türkiye uzmanlarından Svante Cornell bu nedenlere bir de UMH’nin Müslüman Kardeşler’e yakın ideolojisini ekledi ve Türkiye’deki mevcut yönetimin resmi olmayan bir şekilde Müslüman Kardeşler’i devlet olarak destekleyen tek ülke olduğunu iddia etti. Cornell’e göre Ankara Trablus’ta AKP iktidarına yakın muhafazakar bir hükümet umsa da, Libya Türkiye için son zamanlara kadar jeopolitik öneme sahip bir bölge de değildi.

Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Rusya’yla yakınlaştığını söyleyen uzman, “Bunu önce Suriye politikasında görmüştük, şimdi de Libya’da aynı Amerikan karşıtı söylemi görüyoruz” dedi.

'ABD LİBYA'YI FIRSAT OLARAK GÖRÜYOR'

Amerika’nın Afrika Kuvvetler Komutanlığı mayıs sonunda, Rusya’nın Libya’da kalıcı bir üs sahibi olmasının NATO ve Avrupa için güvenlik tehdidi yaratacağı uyarısında bulunmuştu. Rusya, Türkiye’nin desteklediği güçlere karşı savaşan General Halife Hafter’i destekliyor. ABD, Rusya’nın bu destek kapsamında Libya’ya çok sayıda savaş uçağı gönderdiğini ileri sürmüştü. Svante Cornell'e göre ABD'nin Libya’da gelişmelere ilişkin izlediği tutumla, TürkiyeRusya eksenini kırma fırsatı olarak görüyor:

”Amerika politikası açısından bakıldığında, birçok yönden kötü aktör olan Türkiye’yi dengede tutmak gerekiyor. Bir yandan da Amerika’da bu durum Türkiye ve Rusya’yı bir şekilde ayırmak için bir fırsat olarak olarak görülüyor.”

'ABD LİBYA'DA TÜRKİYE'Yİ ÜSTÜ KAPALI DESTEKLİYOR'

Alan Makovsky ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem ABD hem de Rusya’yla iyi ilişki kurarak, iki tarafı da birbirine karşı kullandığını savundu. Amerika’nın Libya’da Türkiye’ye üstü kapalı olarak destek verdiğini söyledi.

Türkiye uzmanı, “Amerikan yönetiminde Türkiye’ye sempati duyanlar ve Rusya karşıtları bir araya gelerek bunu ABDTürkiye ilişkilerini geliştirme fırsatı olarak görüyor” sözleriyle durumu değerlendirdi.

'ABD TÜRKİYE'NİN SİLAH YOLLAMASINI ELEŞTİRMİYOR'

Makovsky, Washington’un bir aydır sergilediği Libya politikasının istikrarsız olsa da ibrenin son günlerde Türkiye’nin desteklediği Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti yönüne kaydığını savunarak, “Amerika silah sağlamıyor ama Türkiye’nin bölgeye silah sevk etmesini de eleştirmiyor. Türkiye’nin sağladığı bazı silahların Amerikan yapımı parçalar içerdiği açık ve net” şeklinde konuştu.

'ABD'NİN NET BİR POLİTİKASI YOK'

Uzmanlar, Türkiye’nin Libya’da destek verdiği güçlerle geçtiğimiz kasım ayında imzaladığı Akdeniz’de yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin anlaşmaya da değindi. Enerji Bakanı Fatih Dönmez, haziran ayı başında yaptığı açıklamada üç ya da dört ay içinde Akdeniz’in doğusunda petrol arama çalışmalarına başlayacağını söylemişti.

Svante Cornell, Amerika’nın bu konuda kendini sorunun iki tarafında da bulduğunu söyledi. Washington’un bir yandan Libya konusunda net bir politikasının olmadığını söyleyen Cornell diğer yandan da Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Güney Kıbrıs işbirliğini güçlü biçimde desteklediğine dikkat çekti.

Amerikan İlerleme Merkezi’nden Alan Makovsky ise Doğu Akdeniz’deki boru hattının özel bir yatırımla inşa edilmesi gerektiğini savundu. Amerika’nın her ne kadar desteklese de boru hattının inşasında rol almayacağını kaydetti.

Amerika Jeoloji Araştırmaları Kurumu, Doğu Akdeniz’de 700 milyar dolar değerinde doğalgaz bulunduğunu tahmin ediyor. Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs açıklarında bu kaynağa ulaşmak için yürüttüğü sondaj çalışmaları Avrupa’dan tepki görüyor.

AMERİKANIN SESİ