ABD Ulusal Mucitler Akademisi (NAI) tarafından dünyanın dört bir yanından seçilen 168 akademik mucit arasında 3 Türk akademisyen Prof. Dr. Aykut Üren, Prof. Dr. Mihri Özkan, Doç. Dr. Ebru Oral da yer aldı.
Ulusal Mucitler Akademisi (NAI), yaşam kalitesi, ekonomik gelişme ve toplumun refahı üzerine olağanüstü buluşlar gerçekleştiren yılın akademisyenlerini açıkladı. Dünyanın dört bir yanından seçilen 168 mucit akademisyen arasında, çalışmalarına ABD’de devam eden 3 Türk de yer aldı.
'Çok sevindim ve laboratuvar ekibim adına gurur duydum'
Prof. Dr. Aykut Üren, NAI Fellow programına seçildiğini duyunca çok sevindiğini belirterek, "Gerçekleştirdiğimiz bütün buluşlar takım çalışmasının sonucudur. NAI grubuna seçildiğimi bildiren notu aldığımda gerçekten çok sevindim ve laboratuvar ekibim adına gurur duydum” dedi. Üren, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenciyken yaz tatillerinde ABD'de Milli Kanser Enstitüsü'nde gönüllü olarak çalışmaya başladı. 1994 yılında post doktora için geldiği ABD'de, 25 yıldır kanser üzerine araştırmalarını sürdürüyor.
Bilimsel buluşların ürüne dönüştürülmesinin hem ekonomik değer kazandırdığını hem de yeni bilimsel çalışmaların doğmasına yol açtığını belirten başarılı akademisyen, "Benim laboratuvarımda daha çok çocuklarda ve gençlerde görülen kemik ve kas kanseri üzerine çalışıyoruz. Ewing sarkomu, östeosarkom ve rabdomyosarkom adı verilen kanser türlerine özel hedeflenmiş tedavi yöntemleri geliştirmek için çaba gösteriyoruz. Ewing sarkomu için geliştirdiğimiz ilaç şu an klinik çalışma aşamasında. Faydası ispatlanabilirse, resmi onayı alınacak ve klinik kullanıma girecek. NAI'nin bu çalışmalarımıza değer vermesi çok sevindirici" dedi. Üren'in şimdiye kadar 11 patentli buluşu ve 110'dan fazla yayınlanmış bilimsel makalesi bulunuyor.
'Enerji ve iklim değişikliği, 21. yüzyılın en büyük problemleri'
Prof. Dr. Mihri Özkan ise Stanford Üniversitesi'ne Yüksek öğrenim için geldiğini ve 30 yıldır Amerika’da yaşadığını aktardı. 19 yıldır elektrik mühendisi profesörü olan Özkan, yeşil teknoloji ve iklim değişikliği üzerine yaptığı çalışmaları nedeniyle NAI listesine seçildiğini belirtti.
NAI listesi seçiminin çok zor ve rekabetçi olduğunu vurgulayan akademisyen, "Haberi aldığımda çok şaşırdım ve bir o kadar da sevindim. Bizim üniversitenin 112 yıllık tarihinde bu ödülü alan ilk mühendis bayan akademisyen olmanın mutluluğunu yaşıyorum” ifadelerini kullandı. Özkan, “Bu onur, akademisyenler için Oscar ödülü gibidir" dedi.
Enerji ve iklim değişikliğini, 21. yüzyılın en büyük problemleri olarak tanımlayan Özkan, "Geri dönüşümlü malzemelerin, tarımsal atıkların, yenilenebilir malzemelerin batarya yapı malzemelerine dönüştürülerek hem çok randımanlı hem de ucuz bataryaların yapılması, karbon emisyonunun azalmasında çok önemli bir faktör. Bu konuda üniversiteye 76 inovasyon başvurusunda bulunduk. NAI çalışmalarımızı insanlığın geleceği ve kaliteli bir hayat sürdürebilmesinde çok önemli olduğuna inanıyor. Geliştirdiğimiz teknolojilerin ülkenin ekonomisine büyük katkılar getireceğini düşünüyor. Yılların emeği olan çalışmalarımızın NAI gibi en yüksek bir kurum tarafından tanınması ve ödüle layık bulunması yorucu çalışmalarımızın değdiği hissini veriyor" dedi.
'Bütün bilim insanlarının eseri'
Oral, gençlere, alabilecekleri en iyi eğitimi almaları, zamanlarını iyi kullanarak öğrenmeye devam edecekleri, kendilerini geliştirebilecek ortamları ve insanları bulmaları tavsiyelerinde bulundu.
Güney Florida Üniversitesi tarafından 2009 yılında kurulan NAI, her yıl dünya çapında inovasyon konusunda öne çıkan akademik mucitleri seçerek onurlandırıyor. NAI üyelerinin şimdiye kadar 41 bin 500'den fazla patente sahip olduğu, bunların da 11 binden fazla lisanslı teknoloji ve şirkete, 36 milyondan fazla da istihdama neden olduğu belirtiliyor.