İLKESİ TAKİYYE VE DİN SÖMÜRÜSÜ
Yeni Şafak’tan Osman Özgan’ın haberine göre, örgüt için “sahte Mehdi ve kültist hareket üzerine temellenmiş bir terör örgütü” denilirken, FETÖ’cülerin saldırılarının çoğu zaman canlı bombalardan bile daha tehlikeli olabildiği ifade edildi. Radikalleşmenin örgüte katıldıktan sonra gerçekleştiği vurgulanan raporda FETÖ’cüler için “Günlük faaliyetlerinde alçak gönüllü, masum ve barışçıl görünürler (..) Ancak uyuyan terör hücreleri gibi FETÖ tarafından talimat aldıktan sonra, kanunlara ya da insan hakları ve özgürlükleri umursamadan şiddet kullanan radikallere dönüşüp saldırılarını gerçekleştirirler” ifadelerine yer verildi. Örgütün ilkeleri “Tabandan tavana, en üst düzeylere kadar sızmak, takiye/ihtiyat/sır saklama ve görünmezlik ilkesi, güçlü olmak ve güçlü kalmak ilkeleri, bozuk ve radikal yorumlar yolu ile din sömürüsü” diye sıralanırken, FETÖ’cülerin talimat aldıklarında, dünyanın herhangi bir yerinde terör saldırıları gerçekleştirebilecekleri belirtildi. Türkiye’nin onlarca yıldır PKK, DHKPC, El Kaide, IŞİD, 17 Kasım ve ASALA gibi terör örgütlerinin hedefi olduğu vurgulanan raporda, “Terör olaylarının sayısı 2016’da FETÖ ve Orta Doğu’daki istikrarsızlık nedeniyle zirveye ulaşmıştır” ifadesi kullanıldı.