Özellikle Kürtçü çevrelerin diline doladığı Seyit Rıza hakkındaki görüşler Fransız ajanı Baytar Nuri Dersimi'nin uydurma, tamamı hayalice süslenmiş, püslenmiş gerçeklerle alakası olmayan laflardan ibarettir. Kaynaklar açıldıkça, belgeler ortaya çıktıkça, tanıklar konuştukça ve tanıkların iafedeleri aktarıldıkça Seyit Rıza'nın Türklük, Kürtlük, Alevilik, Sunnilik ve Zazalık gibi hiç bir derdi, amacı ve hedefi olmadığı görülecektir. Onun tek derdi tamamiyle Dersim'i ele geçirmek, Dersim'in lideri olmak ve diğer aşiretlere boyun eğdirmektir. Bu anlamda Seyit Rıza Dersim için en büyük sorun olmuş, hırslı, kinci, intikamcı, zalim ve kendi egoları peşinden giden Dersim'in en zayıf karnı olma niteliğinde ki bir kişidir. Zaten Kürtçü Ajanların 1937'de Dersim'i karıştırırken Seyit Rıza'yı tercih etmeleri tesadüf değildir.
Seyit Rıza Şah Hasanlı Konferdasyonuna bağlı Yukarı Abasan Aşiretine mensuptur. Bu aşiret Türkmen aşiretidir. Seyit Rıza kökenini bilmektedir devletle olan çatışmalarında sıkıştığı anda kendisinin Türkmenistan'a atalarının geldiği topraklara gönderilmesini talep etmiştir ancak bu durum onun pekte umrunda olmamıştır. Bunu bile çıkarlarına ve hırsına alet etmiştir.
Seyit Rıza babasının vefatından sonra aşiret liderliğine geçen abisi Seyit Ali'ye karşı gelip aşiret liderliğini ve rehberliği alma konusunda isyan eder galip gelemeyincede Lirtik Köyünden ayrılıp Ağdat köyüne yerleşerek burda bulunan Abasan Aşireti mensupları ile Aşağı Abasan Aşiretini oluşturur. İşte Seyit Rıza'nın tüm hikayesi burda başlar.
1914 yılına geldiğinde köken olarak kardeş olan Kırgan Aşireti ve yine Musahibi, yol kardeşi olan Salman Ağa Osmanlı ile çatışmaya girer. Seyit Rıza yardım sözü verir. Kırgan Aşireti ilk haftalarda Osmanlı kuvvetleri karşısında zaferler kazanır. Bunun üzerine Seyit Rıza Kav, Arslan, Demanan, Bezgar, Yusufan ve Bahtiyar Aşiretlerine Kızıl Elma gönderir. (Kızıl Elma bu konu Türk Kültürü ve Alevilik adlı sayfada ve Alevilikte Kızıl Elma adlı paylaşımızda mevcuttur.)
Seyit Rıza'nın çağrısına uyan aşiretler Kırgan Aşiretine yardım edileceğini sanır oysa Seyit Rıza çok farklı bir teklifte bulunur Kırganlılara karşı Osmanlı'nın yanında olunmasını önerir.Toplantıya katılan aşiretler buna çok sert tepki gösterirler.
Demenan Aşireti Lideri Cebrail Ağa: Aslan postu sana bol gelir taşıyamazsın Seydo.
Yusufan Aşireti Lideri Kamer Ağa: Ne halin varsa gör Rıza.
Bahtiyar Aşireti Lideri Süleyman Ağa: Senin yaptığın namertliktir, alçaklıktır.
Tüm aşiretler toplantıyı terkederler. Bunun üzerine Seyit Rıza hepsine kin tutar, düşmanlık besler. Yanına topladığı 800 kişilik silahlı adamı ile çatışmanın 15. gününde Müsahibi olan Şah Salman'ı arkadan vurur yüzlerce Kırganlıyı öldürür, Şah Salman yaralanır ve derhal Osmanlı ile çatışmaya son verir.
4 ay sonra Seyit Rıza Şah Salman ile barışmak ister, Şah Salman Rıza'ya güvenmez ve iki aşiretin pirlik makamında başı olduğu Derviş Cemal Ocağı'na baş vurur. Ocağın başında bulunan Pir Budala Dede ikisini barıştırır ve Seyit Rıza'nın kan bedeli olarak Bozvenk Köyü'nü vermesini kararlaştırır. Köy Kırgan Aşiretine verilir.
22 Aralık 1919'da M.K.Atatürk Hace Bektaş'a uğrayıp Alevilerden Kurtuluş Savaş'ı için destek ister. Aleviler Atatürk'e desteğini açıklarlar. Tek yer Dersim kalır. Bunun üzerine Hace Bektaş Dergah Poştini Cemalettin Çelebi 1920 yılının ilk baharında Dersim'e gelir tüm Dersim aşiretleri ile görüşüp Atatürk'e destek ister. Tüm aşiretler destek sözünü verir, Seyit Rıza'da destek vereceğini söyler. Doğu Dersim'de Kureyşan Aşireti 4 bin, Batı Dersim'de Kırgan Aşireti 8 bin silahlı adamını Kurtuluş Savaş'ı için M.K.Atatürk'ün ve Türk Ordusu'nun hizmetine verirler. Ancak Seyit Rıza sözünde durmaz. Aşiretlerin silahlı güçlerinin Kurtuluş Savaşı'na katılmasını fırsata çevirir Kırgan Aaşiretine bir daha saldırır. Bozvenk Köyünü basıp kadın ve çocuklardan oluşan 17 kişiyi katleder. Aşiret Lideri Şah Salman Derviş Cemal Ocağını tekrar araya sokar ancak Seyit Rıza bunu umursamaz ve Kırgan Aşiretine saldırmaya devam eder 70 kişiyi daha katleder. Bunun üzerine yola gelmeyeceğini anlayan Derviş Cemal Ocağı Piri Pir Buda Dede Seyit Rıza'yı düşkün ilan eder.
Ve Seyit Rıza'ya ''yağlı ipe gelesin Rıza'' diye beddua eder. Seyit Rıza tümden Dersim'e bir iç operasyon düzenler. Keçeliler, Yukarı Abasanlılar, Demananlılar, Pilvenkliler, Yusufanlılar, Kureyşanlılar, Lolanlılar, Karabalılar ve daha bir çok aşiretle çatışmaya girer. Çok kan döker, çok can yakar.
1937 yılı geldiğinde ise Seyit Rıza Dersim'de nefret edilen ve sevilmeyen bir kişidir artık. Devlete baş kaldırdığında etrafında hiç bir aşiret yoktur. Bir çok aşiret ona karşı devletin safında yer alır. Teslim olması için aşireti baskı yapar, teslim olmak için yola koyulur yolda iken kendi aşireti tarafından ihbar edilir. Teslim olmasaydı kendi aşireti tarafından arkadan vurulup öldürülecekti. Seyit Rıza ipe giderken ondan yoldaşım diye söz eden Ajan Baytar Nuri Dersim'i ise 11 Eylül 1937'de hiç bir engel ile karşılaşmadan Fransızların yardımı ile Suriye'ye kaçar. Cello Saffan Köyüne yerleşir güzel bir hayat geçirdikten sonra 1973 yılında ölür.
Kaynaklar:
Dersim Müslüm Abay
Jandarma Genal Komutanlığı Dersim Raporu.
Faik Bulut Dersim Raporları.
Naşit Hakkı Uluğ Derebeyi ve Dersim.
hüseyin aygün org
Zeynel Öztürk Diyarı Dersim.
Rıza Zelyut Dersim İsyanları ve Seyit Rıza Gerçeği.