Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, Genelkurmay Başkanlığı önünde darbeci askerler tarafından açılan ateşle yaralanan ve gazilik onuruna erişen 52 yaşındaki emekli astsubay Yılmaz Lale, hain gecenin üzerinden 4 sene geçmesine rağmen vatan savunmasının verdiği gururu ve heyecanı unutamıyor. Lale, "O mermiler asfalta değdiğinde bu kadar gürültü çıkaracağını bilmiyordum açıkçası. Taciz atışıydı ama 'ölürlerse ölsünler' gibi bir taciz atışıydı" dedi. İşte detaylar...
Lale, 15 Temmuz akşamı darbe girişimini öğrendikten sonra vatan savunması için gittiği Genelkurmay Başkanlığı önünde yaşananların etkisini hala ilk günkü gibi hissediyor.
Genelkurmay Başkanlığı önünde kendisi gibi toplananlarla tankın önüne yatan ve darbeci askerleri ikna etmeye çalışan Lale, o gece yaşananları AA muhabirine anlattı.
Darbe girişimini haber aldığı andan itibaren hiç tereddüt etmeden Kızılay'a indiğini söyleyen Lale, zırhlı personel taşıyıcı içerisindeki darbecileri vazgeçmeleri için ikna etmeye çalıştığını ancak komutanlarının emriyle harekete geçtiklerini söyledi.
"TESLİM OLUN' ÇAĞRISINA ATEŞLE KARŞILIK VERDİLER"
Lale, zırhlı personel taşıyıcının üstüne çıktığını ve darbeci askerlere "teslim olun" çağrısı yaptığını ifade ederek "Askerler 'çıkarsak döverler, kızarlar, komutanlarımız silahlarınızı vermeyin' dediler' yanıtı verdi. Darbeci askerlere yaptıklarının suç olduğu, hesap sorulacağı, bu harekette başarılı olamayacakları gibi birçok söylemde bulunduk. Aldığımız cevap ateş oldu. En az 10 vurulmuş insanı ambulansa götürdüm. Teslim olmalarına dair söylenen her lafa ateşle karşılık verdiler." diye konuştu.
Lale, tankların duraksaması ve geçememesi için asker ve vatandaşlarla tankın önüne yattıklarını, tanklardan kendilerine ateş açıldığını dile getirdi.
Mermilerin çok yakınlarından geçtiğini anlatan Lale, "O mermiler asfalta değdiğinde bu kadar gürültü çıkaracağını bilmiyordum açıkçası. Vücudumuz tir tir titriyordu. 5 santim yanımıza kurşun isabet ediyordu. Direkt öldürmek için atmıyorlardı, taciz atışıydı ama 'ölürlerse ölsünler' gibi bir taciz atışıydı. O esnada kısa bir ara verdiler ateşe. Kadın bir albay vardı, kaldırdım yerden, yanımızdaki arkadaş 'komutanım sizin bir yeriniz kanıyor' dedi, pantolon kan olmuş vurulmuşum, elimi değdirdim, çok derin bir yara değil. Bu sırada kalabalıkların üzerine tanklar tekrar hareket etti." diye konuştu.
Yarasının morarması ve şişmesiyle birkaç gün sonra hastaneye gittiğini anlatan Lale, ameliyat olduğunu ve kısa süre sonra normal yaşantısına döndüğünü söyledi.
"ORAYA VATANIMIZI SAVUNMAYA GİTTİK"
Gaziliğe layık görülmesi nedeniyle büyük gurur yaşadığını dile getiren Lale, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah böyle bir onuru bahşetti. Gurur duyuyorum. Heyecanlı biriyim, aradan 4 yıl geçmesine rağmen geri döndüğümde o günü tüm hücrelerimle hissedebiliyorum. Vatan savunması. Vatan olmadan ne aile ne gelecek olur. Oraya vatanımızı savunmak için gittik. Demokrasinin yanında yer alacağımıza yemin ettik. Demokrasiyi de bizim elimizden kimsenin almasına müsaade etmeyecektik. Ben buna karar verdim. Karşımda kim olursa olsun bunlarla mücadele edeceğim, bu niyetle indim."
Lale, o gece ailesinin kendisinden nadiren haber aldığını belirterek "Onlara kavuşmanın sevinci, olayların devlet tarafından yatıştırıldığının sevinci, yaramı hiç aklıma getirmedi. Devlet bizi gazi olarak gördü ve beratı verdi. Her askerin hayalidir gazi olmak. Meslek hayatım boyunca aldığım en büyük ödül." ifadelerini kullandı.