GÜRKAN DEMİR / TAHRAN
Yabancı basın, Mehsa Emini’nin hayatını kaybetmesinin ardından başlayan eylemler üzerinden İran’a karşı 5. kol faaliyeti yürütmeye devam ediyor. Kara propagandanın bayraktarlığını yapan BBC Farsça, VOA Farsça ve Iran International’ın ardından şimdi de CNN International devreye girdi. İran Parlamentosu’nda 227 milletvekili yayımladığı bildiri ile bazı eylemcilerin “devlete karşı savaş açmak” suçlamasıyla yargılanmasını istedi. CNN International ise bu gelişmeyi “İran Parlamentosu 15 bin protestocu için idam kararı aldı.” şeklinde haberleştirdi. Parlamentoda alınan böyle bir karar olmamasına rağmen ABD medyasının iddiasını Türkiye’deki birçok yayın organı da olduğu gibi tekrar etti.
PARLAMENTO BİLDİRİSİ
İran Parlamentosu’nun 290 milletvekilinden 227’si salı akşamı bir bildiri ilan etti. Bildiride, DEAŞ militanları gibi kesici ve ateşli silah kullanan bazı eylemcilerin “devlete savaş açma” suçlamasıyla yargılanması istendi. Protestolar ile şiddet eylemlerinin birbirinden ayrı konular olduğunu belirten ve değerlendirmenin buna göre yapılmasını isteyen milletvekilleri, güvenlik gücünü öldürme, milli bayrağı yakma ve kamu mallarını ateşe verme gibi eylemlerde bulunan kişilerin en ağır cezaları alması gerektiğini savundu. Genel bir çerçeve çizen vekillerin bildirisinde herhangi bir sayıya yer verilmedi.
CIA BAĞLANTILILAR YARGIDA HESAP VERİYOR
Buna rağmen ABD merkezli CNN International, milletvekillerinin bildirisini çarpıtan bir haber hazırladı. Söz konusu yayın organı, İran’da Mehsa Emini eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle 15 bin eylemci hakkında İran Parlamentosu tarafından idam kararı alındığını iddia etti. Mehsa Emini’nin ölümü sonrası ABD desteğiyle kışkırtılan eylemlerde yaklaşık 67 bin kişinin tutuklandığı değerlendiriliyor. Başta öğrenciler ve 18 yaşın altındakiler olmak üzere göz altına alınanların önemli bir kısmı daha sonra serbest bırakıldı. Eylemlere önderlik eden, cinayet işleyen, kamu mallarına zarar veren ile CIA’nın desteklediği silahlı ve sivil örgütlerle bağlantısı ortaya çıkan 1024 kişi hakkında ise iddianame hazırlandı. Bir kısmının da yargılanmasına başlandı. Halka açık şekilde yapılan yargılamaların görüntüleri basın ile de paylaşılıyor. Hala süren yargılamalarda tüm sanıklar idamla yargılanmadığı gibi henüz kesinleşmiş bir karar da söz konusu değil.
TÜRK MEDYASI HAZIR KITA
Batı medyası, beklendiği gibi ne 15 bin sayısına, ne de İran Parlamentosu’nun idam kararı alma gibi bir yetkisi olup olmadığına dair hiçbir dayanak göstermiyor. Zaten ağır bir ABD ambargosu altında bulunan İran’ı uluslararası alanda yıpratmak için yürütülen bu psikolojik savaş, önceden olduğu gibi apaçık yalanlarla yürütülüyor.
Türkiye’den de Batı’nın üfürdüğü bütün uydurmaları olduğu gibi yaymaya hazır bir medya kıtası var. YeniŞafak, TGRT, Sözcü, Birgün, Tele1, NTV gibi yayın kuruluşlarının internet siteleri “15 bin kişi için idam kararı” başlığıyla CNN International’ın iddiasını haberleştirdi. Halk TV Sunucusu Ayşenur Aslan’ın da içinde olduğu medya temsilcileri bu yalanı sosyal medyada yaygınlaştırarak, ABD müdahaleciliğine çanak tuttu. Aslan, mesajında “İran’da protestoculara idam cezası verilmesi parlamentoda onaylanmış. 15 bin kişi idam edilebilir. Buna sessiz kalan her yetkiliyi, her lideri kınamak falan değil lanetliyorum. Bağırın, kurtarın o gençleri.” ifadelerini kullandı. NTV’nin Tahran muhabiri Ali Asgar Çabuk, yapılan haberin yanlış olduğuna dair bir düzeltme yayımladı.
İRAN’DAN ATLANTİK’E ‘SABRIMIZ TAŞIYOR’ MESAJI
5. kol faaliyetlerinin merkezi olan ve şiddet eylemlerine destek veren ülkelere İran’dan sert tepki geldi. İran İstihbarat Bakanı İsmail Hatib, ülkedeki protestolarda ölümlere yol açan olayları yabancı güçlerin kışkırttığını söyledi. Olaylarda ABD, İsrail, İngiltere ve Suudi Arabistan’ın finanse ettiği medyanın rol oynadığını belirten Hatib, “Bölge ülkelerindeki herhangi bir istikrarsızlık bulaşıcıdır. İran'daki herhangi bir istikrarsızlık da bölge ülkeleri için bulaşıcı olabilir. İran, bugüne kadar sağlam bir rasyonellikle stratejik sabrı benimsedi ancak düşmanlıkların devam etmesi durumunda bu stratejik sabrın devamı için herhangi bir garanti vermemektedir. İran karşılık vermeye karar verirse bu ülkeler istikrar görmeyecektir. İran karşılık vermeye karar verirse bu ülkeler istikrar görmeyecektir.” değerlendirmesi yaptı. Hatibi, Londra merkezli yayın yapan İran International üzerinden İngiltere de sert çıkıştı. "Iran International" adlı medya kuruluşunun İran'da "terör örgütü" kapsamına alındığını hatırlatan Hatib, "İngiltere'nin aksine, diğer ülkelerde terör eylemlerini ve güvensizlik yaratmayı asla desteklemeyeceğiz ancak bu ülkelerdeki güvensizliği önleme yükümlülüğümüz de yok. İngiltere, İran'ı güvensiz hale getirmek için yaptığı eylemlerin bedelini ödeyecek." ifadelerini kullandı.
AVRUPA’NIN DIŞ MÜDAHALESİNE TAHRAN VE MOSKOVA’DAN ORTAK TEPKİ
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, çarşamba günü İran’da temaslarda bulundu. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile görüşme yapan Patruşev’i İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi de kabul etti. Görüşmelerde bölgesel ve küresel güvenlik meseleleri ele alındı.
BATI İSTİHBARATINA KARŞI ÖNLEMLER
Tahran’da bir araya gelen Şemhani ve Patruşev, ikili ilişkilerin yanı sıra Ukrayna, Ortadoğu ve uluslararası alanda yaşanan gelişmeleri masaya yatırdı. İran resmi haber ajansı İRNA’nın haberine göre Şamhani, mevcut bölgesel ve küresel sorunların aşılması için diyalog ve uluslararası iş birliğinin önemli olduğunu söyledi. ABD’nin uyguladığı yaptırımların da gündeme geldiği görüşmede Şemhani, "Ekonomik alanda özellikle komşu ülkelerle ikili ve bölgesel iş birliğini genişletmek ülkemizin stratejik önceliklerinden biridir." diye konuştu. Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı operasyona da dikkat çeken Şemhani, ateşkes ve barışa yol açacak her türlü girişimi desteklemek için İran’ın rol oynamaya hazır olduğunu aktardı.
Görüşmeye dair, Rusya Güvenlik Konseyinin basın servisinden de bir açıklama geldi. İki ülkenin güvenlik alanındaki iş birliğinin ele alındığı aktarılan açıklamada, "Ayrıca, Batılı istihbarat servislerinin her iki ülkenin iç işlerine müdahalesine karşı alınan önlemler ve bilgi güvenliği konusu da ele alındı." ifadeleri kullanıldı.
REİSİ’DEN ÇOK KUTUPLU DÜNYA MESAJI
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, İranlı mevkidaşıyla yaptığı görüşme sonrası İran Cumhurbaşkanı tarafından da ağırlandı. Bağımsız ülkelerin iş birliğinin ABD ve müttefiklerinin yaptırımlarına ve istikrarsızlaştırma politikasına karşı net bir yanıt olduğunu belirten Reisi, İran’ın temel politikasının savaşa karşı çıkmak olduğunu belirtti. İki ülke arasındaki siyasi, ticari, enerji, tarım ve transit geçiş gibi konularda iş birliğini geliştirmek için çaba sarf edildiğini belirten Patruşev, “Çok kutuplu bir dünya yaratmak tüm dünya ülkelerinin çıkarları ile uyumludur.” değerlendirmesi yaptı.