Büyük Taarruz'u zaferle taçlandıran 30 Ağustos destanının 100. yılını kutluyoruz. Bir asır önce Devrimci Hükümeti zafere ulaştıran siyasetler, bugün de önümüzü aydınlatıyor. Önce tam bağımsızlık hedefiyle kurumsallaşan hükümet; ardından halkı örgütlüyor, ordusunu güçlendiriyor, müttefikler bulup üretici güçlerini harekete geçiriyor. Böylece zafer, zafer benimdir diyenlerin oluyor. İşte Büyük Zafer'i getiren o hamleler...
1 TAM BAĞIMSIZLIK HEDEFİNE KİLİTLENME
Mustafa Kemal Paşa “Ya istiklâl ya ölüm” parolasıyla yola çıktı. “İstiklâli tam” diyerek yoluna devam etti. Siyasi, ekonomik, kültürel bütün adımlarda bağımsızlığı öne aldı. Büyük zaferden sonra da emperyalist devletlerin ülkemiz üzerinde tahakküm kurmasını engelledi. Hiçbir kuvvetin Türkiye’nin iç işlerine karışmasına müsaade etmedi. Başı dik bir ülke inşa etti. “Türk, öğün, çalış, güven” dedi!
2 MİLLETİ ÖRGÜTLEYEN VE BİRLEŞTİREN ÇİZGİ
Atatürk teslimiyetçi tutuma tavır aldı. Karamsarlığa izin vermedi. Milleti birleştirmeyi esas aldı. Amasya Genelgesi’yle bütün dünyaya “Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” dedi. Erzurum ve Sivas kongreleriyle öncüleri birleştirdi. 23 Nisan 1920 günü de Ankara’da TBMM karargâhını açtı. Milli direnişin merkezini inşa etti! Bozgunculuğa, karamsarlığa, bölücülüğe izin vermedi. İç cepheyi güçlendirdi.
3 ORDUYU GÜÇLENDİREN ÇİZGİ
İşgal bölgelerinde kurulan Kuvayı Milliye’yi Kasım 1920’den itibaren düzenli ordu emrine verdi. Disiplini sağladı. Savaşın gerilla harbiyle değil, düzenli orduyla kazanılacağını herkese kavrattı. Anadolu’daki 9. Kolordu’yu Ankara’ya bağladı ve 47 bin kişilik gücü Sakarya Savaşı’nda 96 bine, Büyük Taarruz’da 195 bine çıkardı. Genç subay kadromuz Cihan Harbi tecrübesiyle İnönü, Sakarya ve Büyük Taarruz’u zaferle neticelendirdi.
4 RUSYA’YLA İŞBİRLİĞİ ÇİZGİSİ
Atatürk, 26 Nisan 1920’de Lenin’e dostluk ve müttefiklik mektubu gönderdi. Lenin de kurmaylarına ‘tüm gücümüzle destekliyoruz’ talimatı verdi. Bu ittifak önce İngilizlerin Kafkas Seddi’ni dümdüz etti. Sonra da Kurtuluş Savaşı’na taşındı. Sovyetler’den 11 milyon altın ruble maddi yardım, 147 bin top mermisi, 39 bin tüfek ve çok sayıda mühimmat geldi. Türk milleti bağımsızlık için ölümüne mücadele ederken arkasında dost bir kuvvet yarattı.
5 SIRTINI ÜRETİCİYE DAYADI
İttihat ve Terakki 9 Eylül 1914’te mali ve siyasi esarete neden olan kapitülasyonları kaldırdı. Gümrükleri yükseltti. Köylüyü destekledi. Vergileri azalttı. Sağladığı yeni kaynaklarla savaşı 4 yıl sürdürdü. Aynı politikaları Ankara Hükümeti de uyguladı. 7 Ağustos 1921’de yayımladığı Tekalifi Milliye emirleriyle ordunun ihtiyacı için halkı harekete geçirdi. Zaferden sonra üretici milletin efendisi ilan edildi. Büyük sanayi atılımıyla da üreten Türkiye kuruldu!
6 KARŞI GÜÇLERİ BÖLME ÇİZGİSİ
Kurtuluş Savaşı liderliği mücadele boyunca dost kuvvetleri artırma, düşman kuvvetleri bölme çizgisini başarıyla uyguladı. Saray ve teslimiyetçi çevreleri yalnızlaştırdı. İstanbul Hükümeti içerisinde dayanak noktaları bile oluşturdu. Mebuslar arasında davayı yaydı. Düşman kuvvetleri böldü. 20 Ekim 1921’de Fransa’yla Ankara Antlaşması yaparak İngiltere’yi zora soktu. Buna sonra İtalya da dahil oldu. İtalyanlar giderken silahlarını bile milli güçlere bıraktı.
AKDENİZ EMRİNİN GERÇEK HEDEFİ
İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda inşa edilen Gazi Anıtı, 27 Temmuz 1932'de 50 bin kişilik coşkulu bir kalabalığın huzurunda, Başbakan İsmet İnönü tarafından törenle açıldı. O törende İsmet Paşa, Atatürk'ün, 1 Eylül günü verdiği “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrinin gerçek hedefini şu sözlerle açıkladı: “Gazi, meydan muharebesinin sonucunu ifade eden hedefi değil, Akdeniz siyasetinde ve uygarlığında Türk Milleti'nin layık olduğu yüksek mevki hedefini göstermiştir... Türk Milleti binlerce yıldan beri uygarlığında ve siyasetinde yer tuttuğu Akdeniz'den fiilen uzaklaştırılmak istendi. Türk Milleti kendi iradesi ve yenilmez azmiyle Akdeniz'deki yerini ve vazifesini aldı.”