Yunanistan, Avrupa kapısında bekleyen çaresiz insanlara acımadı. Her türlü işkenceyi yaptı. Son olarak da üzerlerine kimyasal madde sıkarak zehirlemeye kalktı.

Yunan askeri, Avrupa ülkelerine gitmek için sınırda bekleyen göçmenlere acımadı. Kurşunladı. Gaz sıktı. Soydu, dövdü, Meriç'e attı.



Yörenin köylüleri de zulme katıldı. Traktörle sıfır noktasına kadar gelerek mültecilere tarım ilacı sıktı. İnsanlıktan sınıfta kaldı.




Biber gazlı ve sis bombalı müdahalelerini sürdüren Yunan askerleri, zaman zaman hedef gözeterek gerçek mermilerle sığınmacılara ateş etti.




ATEŞ HATTI
AVRUPA'YA gitmek için  kapısına dayanan mültecilere yapılan zulüm, sınırları aştı. Afgan Abdülmüttalib Ulimuhammed, jiletli telleri kesmek isterken yüzüne savrulan kaynar su ile haşlandı. Sınıra yakın mesafedeki yerleşim yerlerine doğru ateş eden bir Yunan askeri, mültecilere de eliyle "Sizi keseceğim" işareti yaptı. Sınır köylüleri de sığınmacıların üzerine traktörle böceklerin öldürülmesinde kullanılan zehirli tarım ilacı sıktı.



YÜREĞİ 
KÜÇÜK YÜKÜ
Büyük göçmen çocuğu Necla'nın düşe kalka çocuk bezini taşıma görüntülere yürekleri sızlattı.