Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi birkaç arkadaş 1984 yılında Türkiye'nin ilk bilgi teknolojileri (IT) şirketlerinden birini kurdu. Öğrencilik yıllarında hem distribütörlük yapan hem de bilgisayar oyunları meraklısı olan ekip, kırdıkları joystickleri (oyun kumandası) tamir ederek, donanım tarafında toplama bilgisayar işine de el attı. O şirket yıllar içinde Philips, Dyson, Kyocera ve Corsair gibi dünya teknoloji devlerinin Türkiye'deki iş ortağı oldu. Boğaziçi Bilgisayar'ın kısa hikayesini Malatyalı girişimci, Boğaziçi Bilgisayar Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tecdelioğlu böyle anlattı. Şimdi o şirket, Çin'in en büyük, dünyanın da üçüncü büyük çip üreticisi Çinli teknolojik alt yapı devi H3C ile anlaşma imzaladı.
YÜZDE 10 PAY YATIRIMI GARANTİLER
O anlaşmanın detaylarını öğrenmek üzere önceki akşam Boğaziçi Bilgisayar ve H3C Türkiye yöneticileri ile bir araya geldik. Boğaziçi Bilgisayar olarak Tecde Group bünyesinde faaliyet yürüttüklerini belirten Abdullah Tecdelioğlu, H3C ile distribütörlük anlaşması imzaladıklarını, hedeflerinin, 2021 ve sonrasında Çinli şirketin üretim bazında Türkiye’ye yatırım yapması olduğunu söyledi. Projenin gerçekleşmesi halinde ilk etapta 200 kişiye istihdam sağlanacağını kaydeden Tecdelioğlu, "H3C’nin dünya genelinde 13 bin çalışanı var. Türkiye, bu şirketin Avrupa ve Ortadoğu üretim üssü olabilir. Ülkemizde IT ve Network (iletişim ağı) ürünleri sektörünün toplam hacmi 450 milyon dolar. H3C ile bu pastadan yüzde 10 pay almamız halinde Çinli şirketten ülkemize fiziki yatırım gerçekleşecek. Bu hedefimizin gerçekleşmemesi için hiçbir neden yok” dedi.
ÇİN'İN YOLUNDAN GİDECEĞİZ
Çin'in stratejik sektörlerde kamuya tedarik sağlayan şirketlerin yüzde 51'inin kamuya ait olmasını zorunlu tuttuğunu, aksi halde alım yapmadığını anlatan Tecdelioğlu, "Türkiye'de Çin'in yaptığını yapacak. Kamu yoksa 'kullanmıyorum' diyecek. İş ortağı olarak başlıyoruz. Çin dışındaki beş stratejik ülkeden biriyiz. Avrupa'yı buradan yöneteceğiz. Nihayetinde bin 5002 bin kişilik bir tesis kurulmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Boğaziçi Bilgisayar Genel Müdürü Ümit Önder de, H3C ile yılın başından bu yana Özbekistan, Kazakistan ve Almanya özelinde katma değeri yüksek satış projelerine imza attıklarını ifade etti. Adalet Bakanlığı'nın açtığı bir ihaleyi kazanarak Türkiye'deki işbirliklerinin ilk meyvesini aldıklarını ifade eden Önder, “Şu ana kadar geliştirdiğimiz ortak projeler, H3C ile yaptığımız anlaşmanın ne denli doğru bir adım olduğunun açık bir göstergesi. Şirket olarak asıl hedefimiz teknoloji devinin Türkiye’de fiziki yatırım yapması” diye konuştu.
TÜRKİYE İÇİN İSTEKLİLER
Toplantıda taraflara yerel paralarla ticareti sorduk. Abdullah Tecdelioğlu, yıllar önce grup bünyesinde İtalya ile yaptıkları ticarette oradaki iş ortaklarına zorla da olsa TL ile ticareti kabul ettirdiklerini ve bundan memnun olduklarını anlattı. Tecdelioğlu, Çinli şirketin kabul etmesi halinde ödemelerin yerel parayla yapılmasından da memnun olacaklarını kaydetti. H3C Türkiye Ülke Müdürü Zhao Long da (Felix adını kullanıyor), 16 Haziran'dan itibaren RMB (Renminbi, Çin yuanı) kullanılmaya başlandığını hatırlatarak, uluslararası alanda yaptıkları işlerde yuan kullanmayı düşündüklerini söyledi. Zhao Long, “Türkiye pazarına girmeden önce birçok firmayı araştırdık. Boğaziçi Bilgisayar gerek satışpazarlama ağı gerekse sektör tecrübesi açısından bizleri etkiledi. Yaklaşık altı aydır bir dizi projeyi birlikte yürütüyoruz. Türkiye, teknoloji yatırımları için doğru bir ülke. H3C’nin satış ve pazarlama ağı Çin dışında Japonya, Tayland, Pakistan, Kazakistan, Rusya, Malezya ve Türkiye’de mevcut. 2020’nin ilk altı ayında Türkiye hem ciro hem de satış ağı konusunda bu ülkeleri geride bıraktı. Bu yıl ve 2021’in ilk çeyreği, H3C’nin muhtemel Türkiye yatırımında belirleyici olacak” diye konuştu.
ÇİN MUCİZESİNİN BİR ESERİ
H3C, dijital altyapı sağlayıcısı bir teknoloji şirketi. Modemden tuttun da kart çiplerine, veri merkezi altyapısından nesneler arası internet teknolojilerine kadar birçok alanda donanım ve yazılım üretiyor. Şirketin ana hissedarı Çin'in MIT'sı olarak anılan ve hatta ABD'nin en ünlü üniversitelerinden MIT'yı geçtiği öne sürülen bir devlet üniversitesi olan Chengdu Üniversitesi'ne ait. Şirketin yüzde 49'u ise HP Enterprise'a ait. Kurumsal teknoloji çözümleri sunan şirketin bireysel kullanıcılara yönelik ürünleri mevcut değil daha çok altyapı sağlayıcısı durumundalar. Çinli teknoloji devinin küreseldeki toplam çalışan sayısının yüzde 50’sini ArGe departmanı oluşturuyor. 2019’u 5 milyar dolar ciro ile kapatan şirketin ülkemizdeki en büyük rakipleri Cisco ve Huawei olarak öne çıkıyor. Şirketin birçok üst düzey yöneticisi Huawei'de çeşitli görevlerde bulunmuş kişilerden oluşuyor. Şirketin ana hissedarı Chengdu Üniversitesi, sanayiüniversite işbirliğinin dünyadaki en iyi örneklerinden biri ve üniversite bünyesinde büyüklüğü 40 milyar doları bulan bir şirket portföyü mevcut. Şirketin yüzde 49 hissesi ABD'li HP Enterprise'a ait olduğundan Amerikan yaptırımlarından da etkilenmiyor.
Aydınlık
