YILBAŞINI NOEL ZANNEDENLERE BİR ÇİFT SÖZÜM VAR.
97 izlenme 24 Aralık 2022
Leyla Düzel yazdı
Ağacın dallarına çaput bağlamak
bir tek bizim kültürümüzde var. Hristiyanlar da bunu kopya etmiş
Noel'de ağaca süs asıyor. Onlar bizden çalmışken adetlerimizi
gönüllü teslim edenler var.
Nardugan Türk kültürünün temel
taşıdır. Türk motifli halılara bir bakın.
Gözünüzün ortasında o kadar emare
varken hala Hristiyan uydurması diyenlere Rabbim göz ve gönül
açıklığı versin.
****
TÜRK MİTOLOJİSİNDE YILBAŞI
Bu pazar yani 25 Aralık Noel.
Öncelikle Türk Bayrağı altında yaşamaktan onur duyan Hristiyan
vatandaşlarımızın Noel'ini kutlarım.
Hristiyan toplumunun yüzyıllardır
ülkemizde özgürce dini ibadetlerini yaşamaları Müslümanların
ne kadar her dine saygılı olduğunu gösterir. Osmanlı ve Türkiye
Cumhuriyeti demokrasinin sadece Müslüman olmayan ülkelerin
tekelinde olmadığının ispatıdır. Hak ve adaletin Müslümanlar
için dini özgürlükler temelinde tüm Hristiyan ülkelerinde de
uygulanması tek dileğimiz.
****
2022 bitiyor ve 2023'ye günler
kaldı...
Nardugan nedir, hiç duydunuz mu?
Eski Türkçe'de; Nar Güneş, Dugan
ise Doğan demekti...
Nardugan: Doğan Güneş anlamına
gelir...
Ön Türkler'in inancına göre, Güneş
ve Gece devamlı kavga eder, kavgaları 21 Aralık'ta Güneş'in
Gece’yi yenmesiyle sonuçlanır ve sonraki ilk dolunay gecesi de
yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilirdi...
Nardugan; Tatarlar, Başkurtlar ve
Çuvaş Türkleri tarafından da kutlanır...
Türkler İslamiyet’i kabul etmeden
önce Gök Tanrı'ya inanır, yeryüzünde ki her olayın göklerden
bir emirle gerçekleştiğini düşünürlerdi...
Diğer milletler taşa, puta, ineğe,
Tanrı'nın Oğlu'na (Hz. İsa) vesaire taparlarken, Türkler Gök
Tanrı'ya inanırlardı...
Zaten bu yüzden Hristiyanlığı değil
İslamiyeti seçmişlerdi...
Hristiyanlar Hz. İsa'yı Allah'ın
Dünya'daki sureti ve oğlu olarak Tanrı'laştırırken, Müslümanlar
gökyüzünde, görünmeyen ve sadece kudretiyle varlığını
hissettiren, adının Allah olduğuna inandıkları bir dine
mensuplardı. Gök Tanrı ve Allah, Türkler için aynı Yaradan
özelliklerine sahipti...
Uyum sağlamaları çok kolay olmuştu.
Fakat İslam dinini Türk İslam senteziyle harmanlamış ve
yaşantıları hiçbir zaman Arap'laşmamıştı...
Zamanla kültür erezyonuna uğrasak da
hala günümüzde, yaşam tarzı olarak benzeşmeyiz...
Türkler İslam'ın özünü almış,
köhnemiş Vahabi sülalesinin geleneklerini reddetmiştir...
O günden bugüne hala Nar ile Güneş’in
aynı anlamda kullanımı dilimizde devam eder...
Bugün hala kullandığımız "Nar
gibi kızardı" deyimi aslında Güneş gibi kıpkırmızı oldu
anlamındadır. Nar meyvasına da güneşin kızıllığından
esinlenerek o ad verilmiştir...
Yılbaşı ağacı süslemesi de
Türklere aitti...
"Hayat Ağacı" olarak kabul
edilen "Akçaçam Ağacı" sadece Orta Asya'da yetişirdi...
Türk mitolojisi’nde, Dünya'nın
merkezinde olduğuna ve insanların bu ağacın köklerinden
türediğine inanılır...
"Akçaçam Ağacı"nın
dalları gökyüzüne kadar uzanır ve dalları Tanrı Ülgen'e kadar
gider diye düşünülürdü...
Bu ağacın motiflerine eski Türk
halılarında da çok sık rastlanılır...
Tanrı'dan isteklerini bu ağaç
altında dilerler ve dua ederlerdi. Şükran duygularını
(Amerikalılar bunu Şükran Günü olarak kutluyor) belirtmek için
ağacın altına hediyeler koyar, dans eder, kopuzla şarkı söyler
ve geleneksel Türk oyunları oynarlardı...
Dilek dilerken koyun yününden
hazırlanan tutamları dallara bağlarlar, ağacı süslerler ve
yaşlıları ziyaret ederlerdi. Yaşlılar bu bayramın çocukların
ve gençlerin bayramı olduğunu söyler, onlar eğlenirken gelecek
yılın mutluluk, sağlık getirmesini dilerlerdi...
Bu bayramda yaş ve kuru meyveler, özel
yemek ve şekerleme, aile ve dostlar bir araya gelerek yenir ve
kalabalıkla kutlama yapılırsa eve bereket gelir, ömür çoğalır
ve Ocağ'a uğur getirir diye inanırlardı...
Gelelim Türklerin Nardugan Bayramı
nasıl oldu da Noel, Noel Baba, Noel Ağacı oldu?
Bu kutlamalar, Hunlar'la birlikte
Avrupa’ya, Hristiyanlığın yaygınlaşmasıyla birlikte
Hristiyanlar'a geçti...
Hristiyanlar, Hunlar’ın Avrupa’ya
gelişlerinden sonra onlardan bu kutlamayı görerek aldılar...
İsa’nın doğumu ile hiçbir ilgisi
yoktur, çünkü Hz. İsa'nın da tüm peygamberler gibi doğum günü
bilinmez...
Noel kutlama geleneği, 325 yılında
alınan bir kararla Hz. İsa’yı anmak için kullanılmaya
başlandı...
İmparator Konstantin 324337 yılları
arasında İznik’te toplanan Konsül'de önce İsa'nın doğum günü
olarak 25 Aralık tarihini belirledi, sonrada 325 senesinde 22
Aralık’ta güneşin doğumu için yapılan Pagan, "Nardugan
Bayramı”nı İsa’nın doğumu tarihinde olsun diye 25 Aralık’a
kaydırdı ve buna da “Noel” dedi...
Bu günkü İncil'in bu dönemde
yapılan değişikliklerle yazılan son İncil olduğunu tarih
kitapları da onaylıyor...
Çam süsleme ise, Türkler’den çok
sonraları ilk olarak 1605’te Almanya’da görüldü ve oradan
Fransa’ya ve diğer Hristiyan ülkelerine geçti...
Ayaz Ata konusunun doğruluğunu
bilemem lakin dertlerimize hızır gibi yetişen bir Hızır
Aleyhisselamın varlığını biliriz. Baharın gelişinde gül
dibine bırakılan isteklerimizi onun hemen gerçekleştireceğine
inanırız.
Onu da Noel Baba şeklinde kendilerine
yonttukları olabilirlik dahilinde.
Hristiyan Dünyası’nda her yıl 25
Aralık tarihinde Noel hala kutlanırken, Nardugan Türkler'in
İslam’ı kabul etmesi sonrasında önemini yitirmiş ve
unutulmuş...
Nardugan’ın aynı isimle ağaç
süslenerek kutlanması, Sümerler zamanında da olmuştur...
Onlara da Türkler vasıtasıyla
geçtiği Sümerologlar tarafından doğrulanmıştır...
****
"Otu çek, köküne bak"
demişler...
Bizim kökümüz Türk olduğuna göre
gelenek ve göreneklerimizi yüzyıllar boyunca kim ne sebeple
unutturmuş, çalmış ve kendine monte etmiştir?
Yılbaşını kutlamak, ağaç süslemek
ve birbirimize imkanlar ölçüsünde hediye almak anamızın ak sütü
gibi helaldir...
Yalnız...
Uzun zamandır pandemi ve ekonomik
zorluklar ile boğuşuyoruz. Bunu unutmadan fakir fukaranın hakkını
gözettikten sonra yılbaşını tüketim çılgınlığı yapmadan,
eğlencenin dozunu kaçırmadan aile ile beraber kutlamak en
güzeli...
Yaşlıları evde yalnız bırakıp
sabaha kadar içmenin Yılbaşının maneviyatı ile bir alakası
yok...
Karamsar ve olumsuzluklarla geçen
ömrümüzde, bu Doğa olayını Allah'a şükür etmenin bir yolu
gibi algılamalı ve yeni yıl için iyi dilekler temenni
etmeliyiz...
Birileri, bu mutluluk veren güzel
günleri engelleyerek her günümüzün cinayet, kavga ve negatif
toplumsal olaylarla geçmesinden mutluluk duyuyor...
Bence, ülkemizde ki olumsuz havaya
rağmen pozitif olup sevinçle yeni yılı karşılayalım ve iyi
dileklerle kötülüğü defedelim...
Evlerimizi ışıl ışıl yapalım,
temiz kıyafetlerimizi giyelim, en güzel masamızı Allah ne
verdiyse kuralım ve sevdiklerimiz ile kestane pişirip geleneksel
tombala oynamayı ihmal etmeyelim...
Tüm dileklerimiz yeni yılda kabul
olsun...
2023 yılı ülkemize huzur ve
coğrafyamıza barış getirsin...
Nardugan Bayramı şimdiden Türk
Milleti’ne kutlu olsun...