Dikkat dikkat!

Bugün size çok önemli bir haberim var.

Joe Biden yönetimi ile birlikte Amerika’nın küresel rolü değişecek.

Biden yönetimi Amerikan ve dünya tarihinde yeni bir dönem başlatabilir.

Biden döneminde küresel jeopolitikte büyük sapmalar yaşanabilir.

20 Ocak tarihinde Amerika’da Biden başkanlık görevine başladı.

Bir gün sonra, 21 Ocak tarihinde, Amerika’nın Pentagon’a çalışan, Soğuk Savaş döneminde Amerika’nın uyguladığı nükleer stratejileri de geliştiren ünlü strateji üretim merkezi RAND Corperation, sadece Amerika’nın değil, bütün dünyanın geleceğini etkileyecek çok önemli bir rapor yayımladı.

Raporun başlığı, "Implementing Restraint, Changes in US Regionlal Security Policies to Operationalize a Realist Grand Strategy of Restraint" (Kısıtlamayı Uygulamak, Kısıtlama Realist Büyük Stratejisini Harekete Geçirmek İçin ABD Bölgesel Güvenlik Politikalarındaki Değişiklikler)

Rapor, gerçekleşecek bu olan bu strateji değişikliğine gerekçe olarak, federal bütçe, halk sağlığı ve altyapı krizleri nedenleri ile baskı altında iken, Amerika’nın aynı zamanda çoklu ulusal güvenlik sorunları ile karşı karşıya olmasını göstermektedir.

(19 Ocak 2020 günü, yani Biden’ın başkanlık töreninden bir gün önce, RAND raporunun yayımlanmasından iki gün önce Veryansın Tv’de yayımlanan, ‘’Amerika’da Tarihi Yeniden mi Yazılıyor?’’ başlıklı yazımda, bu ülkenin içinde bulunduğu ciddi sorunları tek tek anlatmış; Fukuyama’ya nazire yaparak bu gelişmelerin tarihin sonunu getirebileceğini vurgulamıştım. Bu yazımdan iki gün sonra yayımlanan bu RAND raporu, sadece Amerika’da değil, bütün dünyada tarihin yeniden yazıldığını kanıtladı ve beni haklı çıkardı.)

Rapora göre, içindeki ciddi sorunlar nedeni ile kamuda, Amerika’nın dünyadaki rolünün yeniden gözden geçirilmesini isteyen ve giderek büyüyen bir istek vardır.

Bu nedenle de tek seçenek olan kısıtlama realist büyük stratejisi kapsamında ABD;
Diğer güçlere karşı daha işbirlikçi yaklaşım benimsemelidir,

Askeri gücünü azaltmalıdır,

İlerde konuşlandırılmış birliklerini azaltmalıdır,

Güvenlik taahhütlerinin bir kısmını yeniden tartışmalıdır.

Kısıtlama büyük stratejisini savunanların tehdit değerlendirmeleri; Soğuk Savaş’ın bitmesinden bu yana Amerikan büyük stratejisini şekillendirenlerden farklılık göstermektedir.

Bu stratejiyi göre;
Çatışmaları yatıştırmak için diplomasiye öncelik verilecek,

Diğer devletlerin liderliği cesaretlendirilecek,

Askeri güç, sadece yaşamsal ABD çıkarlarını savunmak için görev yapacaktır.

Kısıtlama büyük stratejisi uygulandığında, Amerika’nın daha küçük silahlı gücü ve daha az güvenlik sorumluluğu, başka ülkelerde konuşlanmış daha az askeri olacaktır.

Bu stratejiyi savunanlar, Rusya ve İran’a karşı daha işbirlikçi bir yaklaşımı tercih etmektedirler.

SON SÖZ:

RAND’ın bu raporu, Amerika’daki iç sorunlar nedeni ile kısıtlamayı esas alan, bu ülkenin gerçeklerine daha uygun, belki de Amerika’nın küresel liderlik iddiasından vazgeçmesine neden olacak realist bir strateji uygulanmasını talep etmektedir. Dünyanın değişik bölgelerinde bu stratejinin uygulanması için senaryolara dayalı ayrıntılı çalışmalar yapılması raporda talep edilmektedir.

RAND, Amerikan devletine çalışan ciddi bir kurumdur.

RAND tarafından hazırlanan bu raporun ve bu raporda anlatılan, Amerika’nın dünyadaki yeni rolünü tanımlayan, bu yeni stratejinin ciddiye alınması gerekir.

Sadece Amerika’yı değil, bütün dünyayı, dünyadaki güç mücadelelerini ve Türkiye’yi de etkileyecek bu yeni strateji anlayışını anlatan rapor dikkatle incelenmelidir. 

Rand'ın bu strateji önerisi Biden'ın başkanlık teslim töreninde yaptığı konuşmayla birlikte değerlendirilmelidir.