Son yazımızda, sosyal medyanın bir milli güvenlik konusu olduğunu tespit etmiş, Yazbee benzeri milli yazılımların önemine değinmiştik.

Ülkemizde pek çok kesim, özellikle de okumuşlarımız, sosyal medyayı hala bir tür oyuncak gibi algılıyor. Genel algıya göre bu mecralar, yurttaşların boş zamanlarını geçirdiği, kurumların kimi sempatik numaralarla kendilerini sevdirdikleri bir oyun alanıdır. Pek çok kesim bu oyuncakların politik bir işlevinin de olduğunun farkında değil. Batı’ya ait bütün “oyuncakların” günün birinde milletler için ölümcül silahlara dönüşebileceği göz ardı ediliyor.

Hal böyle olunca, milli yazılımın önemi de kavranamıyor. O da bir tür “milli oyuncak” olarak algılanıyor. Küçük bir araştırma yaptım. Bakın Twitter’ı en aktif şekilde kullanan kesimlerin yerli platformumuz Yazbee ile ilişkisi ne durumda:

BASIN YAYIN KURULUŞLARI

Milli ajansımız Anadolu Ajansı’nın bir Yazbee hesabı var ancak hiçbir paylaşımı yok. Doğan ve İhlas, Yazbee’yi kullanmıyor.

Gazetelerden Akşam ve Yeni Akit adına sahte hesaplar var. Yeni Şafak’ın sadece spor servisine ait bir hesabı var, en son bir ay önce paylaşım yapılmış. Hürriyet, Sabah, Milliyet, Star, Türkiye, Türkgün, Milat ve Yeni Söz gazetelerinin hiç hesabı yok. Diriliş Postası adına onaysız ve aktif olmayan bir hesap var. Aydınlık ise onaylı ve aktif bir hesaba sahip ve Twitter hesabı kadar etkin kullanılıyor. Basın kuruluşları arasında maalesef Aydınlık dışında konuyu ciddiye alan bir kurumun olmadığı görülüyor.

Televizyonlar için de durum pek farklı değil. TRT, bazı kanalları için açılan sahte hesapları saymazsak Yazbee’de yok. Pek çok başka TV kanalı da, ya yok ya da adlarına sahte hesaplar açılmış. A Haber’in bir hesabı var ama en son iki ay önce paylaşım yapılmış. Yazbee’de aktif hesabı olan kanallar Kanal 7, Ulusal Kanal ve Ülke TV. Ancak, bu kurumlar, Twitter’daki etkinliklerinden çok uzaktalar.

Gazeteci ve yazarlar açısından da durum vahim. Benim de içinde bulunduğum bir avuç yazarı saymazsak, yazı dünyamızın Yazbee’de temsil edilmediğini söyleyebiliriz. Gazeteci mahallesinin namusunu, Ersoy Dede, İsmail Karakaş, İlker Yücel, Şevket Apuhan, Ahmet Ay, Ceyhun Bozkurt, Mehmet Metiner, Atakan Hatipoğlu, Yener Güneş, Nadir Temeloğlu, Ercan Küçük, Hikmet Genç, Nuh Albayrak, Nedret Ersanel gibi bir avuç isim kurtarıyor. Diğer arkadaşlarımız ortalarda görünmüyor!

SİYASET VE KURUMLAR

Kabinedeki bakanlar arasında sadece Fatih Dönmez ve Hulusi Akar’ın Yazbee hesapları var, ama ikisi de aktif değil. Diğer bakanların ise Yazbee hesapları bulunmuyor.

T.C. Cumhurbaşkanlığı’na ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına ait iki adet Yazbee hesabı bulunuyor ama her iki hesap da aktif değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan adına ise sayısız hesap açılmış, hiçbiri Erdoğan’a ait değil.

Bahçeli, Akşener ve Kılıçdaroğlu için de durum aynı. İsimlerine açılmış ilgisiz hesaplar var, kendileri Yazbee’yi kullanmıyor. Mustafa Destici ve Temel Karamollaoğlu’nun Yazbee hesabı yok. Liderler içinde sadece Doğru Perinçek ve Fatih Erbakan’ın aktif Yazbee hesapları var.

Siyasi partilerdeki durum da bunun bir yansıması. MHP ve Saadet Partisi adına açılmış aktif olmayan onaysız hesaplar var. CHP ve Ak Parti adına pek çok sahte hesap açılmış. İyi Parti ve BBP adına Yazbee hesabı yok. Partiler içinde sadece Vatan Partisi ve Yeniden Refah Partisi’nin aktif Yazbee hesapları bulunuyor.

Kamu kurumları ve belediyeler konusuna ise hiç girmiyorum bile. Şanlıurfa, Esenler, Pendik gibi birkaç örnek dışında Yazbee’de belediyeler yok. Sabah akşam Twitter’dan şirinlikler yapan belediyelerimiz, zahmet edip Yazbee’de bir hesap bile açtırmamışlar. Bazıları Twitter’da çok etkin olan devlet kurumlarımızın ise Yazbee’de adı bile geçmiyor, bakanlıklarımız hiçbirinin hesabı yok

Durumu birkaç cümle ile tespit etmektense üşenmeden böyle bir liste çıkarmayı tercih ettim. Çünkü ilk yazıda söylediğim gibi, bu bir milli güvenlik sorunudur ve ciddiyetle ele alınmalıdır. Önümüzdeki yazıda “yapılması gerekenler” üzerinde duracağız.


Aydınlık