Yangınları söndürmek için bütün ekipler teyakkuzda. Türkiye yangınlara anında müdahale etmek için 2009'dan yılından sonra büyük değişikliğe gitti. 2009 yılına kadar yangınla mücadelede amfibik uçak değil, havaalanı dolum şeklinde uçak kullanılıyordu. Yani uçaklar su kaynaklarından değil, sadece havaalanlarında su alımı yapabiliyordu.

2009 yılından itibaren deniz, göl, barajlardan su alabilen amfibik uçakları kullanmaya başlandı. Havaalanı dolum uçakları 1 buçuk ton su alabilirken, 2009 yılındaki amfibik uçaklar 4 buçuk ton su alıyordu.2020'de ve şu an ilk kez kullanılan amfibik uçaklar ise 10 ton su alıyor.

Yine ülkemizde 2020 yılına kadar 2 buçuk ton su alabilen helikopterler kullanılıyordu. Değişiklik helikopterlere de yansıdı. 2020 ve 2021 yıllarında ilk kez 3 buçuk, 7 buçuk ve 10 ton su alabilen helikopterler de kullanılmaya başlandı. Yani özellikle 23 yıldır yangınla mücadelede hava gücü ciddi derecede güçlendirildi. Bu gerçekleri bilmeyenler sosyal medyadan algı operasyonu başlattı ancak hedeflerine ulaşamadılar.

3 adet amfibik uçak ve 39 adet su atar helikopter yangınlara müdahale için hazırda. Kullanılan hava araçlarının toplam su kapasitesi 2018 yılına kadar 89 bin tonken şu an rakam 148 bin tona yükseldi.

Uçakların da az kullanıldığı iddiasına ilişkin teknik bilgilerde gerçekleri ortaya koyuyor. Helikopterlerin manevra kabiliyeti yüksek olduğundan her bölgeye rahatça müdahale edebilirken, uçaklar bunu yapamıyor. Uçaklar her su kaynağından su alamadığı için su atma süresi uzuyorken, helikopterler birçok su kaynağından su alıyor ve seri şekilde o suyu atabiliyor.

Geçen yıllara kıyasla kara gücünde de ciddi oranda artışlar kaydedildi. Bin 78 arazöz, 281 su tankeri, 2 bin 270 ilk müdahale aracı, 181 dozer ve 501 iş makinası olmak üzere toplam 4 bin 311 adet kara unsuruyla yangınlara müdahale ediliyor.