Fethi Baldıran 


Bugün Türk Avrasya haber sitesinde ABD ile Rusya arasında süren pazarlıkları konu alan bir makale yayımlandı. Fethi Baldıran imzalı yazıya göre, Wagner, sadece ABD için değil, kimi Rus otoritelerin de hedefinde. Yazının tamamını dikkatinize sunuyoruz.

Ukrayna'daki savaş, son yarım yüzyılda Avrupa'daki en büyük askeri çatışma hâline geldi. Bu savaşın en önemli aktörlerinden biri de Rus özel askeri şirketi Wagner. Ukrayna’da Wagner, sadece askeri, politeknolojik ve medya gücü olarak değil, aynı zamanda Rusya'nın jeopolitik hedeflerine ulaşmak için güçlü bir araç olarak da ön plana çıktı. Uluslararası askeri uzmanların üzerinde uzlaştıkları üzere bu savaş, Wagner’in etkisi, kaynaklarını artırma ve yeniden yaratma yeteneği ve yönetim becerisiyle Rusya’nın düşmanlarının başına bela olabildiğini ortaya koydu. Özel askeri şirket, 2014’ten bugüne başta Libya olmak üzere Afrika ülkelerinde ciddi bir tecrübe biriktirdi. Bunun sonucunda da pek çok alanda planlarına köstek olduğu ABD’nin hedefi haline geldi.

Wagner'in başında ABD tarafından başkanlık seçimlerine müdahale etmekle suçlanan, Rus işadamı Yevgeniy Prigojin bulunuyor. Prigojin, şuan Rus iç siyasi arenasının en etkili insanlarından biri olarak kabul ediliyor. Onu yakından tanıyan askeri uzmanlar, her ne kadar işadamı olsa da Prigojin’in askeri yönetim kabiliyetine de dikkat çekiyorlar.

2022’nin HaziranAğustos aylarında Wagner’in Ukrayna harekâtına faal olarak katılımının hemen ardından Yevgeniy Prigojin, gönüllü mahkûmların özel ordusuna alınmasını sağlamış ve gücünü artırmıştı. Bu dönemde, Rus tarafı için oldukça kritik sonuçlar doğuracak olan Bahmut saldırısı planlamıştı. Özellikle Rus Ordusunun Kiev ve Herson’dan çekildiği ve Rus Genelkurmayının bu anlamda başarısız olduğu sırada yaklaşık 30 deneyimli askeri uzman tarafından yönetilen Wagner, stratejik görevleri yerine getirmek açısından bir umut oldu.

İşte o andan itibaren, Rus yetkililer ile ABD Dışişleri Bakanlığı arasında, belirli tavizler karşılığında Wagner'in imkânlarını sınırlama konusunda müzakereler başladı. Bunun sonucunda ise 2022 Kasımında bazı anlaşmalara varıldı. İlk anlaşma paketi, uzun menzilli füzelerin Ukrayna'ya verilmesinin askıya alınmasını ve Rus Ordusunun işini oldukça zorlaştıran HIMARS gibi bazı etkili silahların Kiev’e tedarikinde önemli kısıtlamaları içeriyordu.

Buna karşılık, Rus makamları, Wagner'e verdiği desteği azalttı. İlk olarak, Wagner birliklerine cephane kısıtlaması getirildi ve mahkûmların Wagner saflarına alınması engellendi. Ayrıca resmi medyada Wagner’in adının anılması yasaklandı.

Ancak Ocak 2023'te Wagner’in savaş kabiliyetini kaybetmediği görüldü.

Ocak ayının sonunda ise bir grup üst düzey Rus yetkili, ABD, AB ve Türkiye’den üst düzey isimlerle yeniden bir araya geldi.

Müzakerelerin ikinci aşamasında taraflar, Rus yetkililerin Wagner’i daha fazla sınırlandırması konusunda anlaştılar. Buna karşılık Amerikalılar da 23 Şubat 2023'te yapılması planlanan Ukrayna birliklerinin karşı saldırısını erteleyecekti.

Ayrıca ABD temsilcileri, Wagner’in Afrika'ya hava ulaşımının durdurulmasını talep etti. ABD’nin Wagner’in Afrika'daki faaliyetlerinden rahatsız olduğu sır değil. Bu rahatsızlık, özellikle 2018’den itibaren hızla artmıştı. Wagner, o dönemde Afrika kıtasını ikiye bölecek olan Gine’den Eritre’ye kadar bir kuşak oluşturacak bir planı yürürlüğe koymuştu. Bu da Amerikan uçaklarının AngloSaksonlara sadık Afrika ülkelerine uçmasını imkânsız hâle getirecekti. Bu beş yıl içinde Wagner'in Afrika'daki etkisi, Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sudan, Güney Sudan, Mali, Eritre, Burkina Faso, Gine gibi ülkelere kadar genişledi. Prigojin’le yakın zamanda yapılan bir röportaj sırasında çekilen fotoğrafta ofisinin duvarında Wagner’in faaliyet yürüttüğü ülkeleri gösteren haritayı görmek mümkün. (Yanda)

Bir sonraki müzakere turunda taraflar, şu noktalarda uzlaştılar: Ukrayna’nın saldırısı geciktirilecek, bunun karşılığında da Wagner güçleri, Nisan 2023'e kadar cephe gerisine çekilecek ve orada da dağıtılacaktı. Wagner Bahmut'tan tamamen çıkartılmadan önce ise Ukrayna Silahlı Kuvvetleri geri çekilip Rus Ordusunun Bahmut'a girip zafer kazanmasına izin verilecekti.

Fakat Prigojin buna karşı direndi. Wagner'in yoğun saldırısı ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin ağır kayıplar vermesi nedeniyle Bahmut savaşı “Bahmut kıyma makinesi” olarak adlandırıldı. Prigojin, akıllıca kışkırtarak Zelenskiy’in bütün güçlerini Bahmut'a çekmesine yol açtı ve bu da Rusya Silahlı Kuvvetleri için son derece faydalı bir durum yarattı.

Ancak Prigojin’in Rus iç siyaseti çerçevesindeki eleştiri ve eylemleri üzerine Wagner’in Ukrayna harekâtından tasfiye edilmesine karar verildi. Yevgeniy Prigojin’in Rusya’nın içeriden ihanete uğradığını vurgulayan son makalesi de oldukça ses getirdi. Wagner’e ayrılan mühimmatın azaltılması ve askeri personelinin yenilenmesinin engellenmesi yoluyla, Wagner’in mevcudu kontrol altına alınacak bir düzeye getirildi.

Bugün gelinen noktada Ukrayna Ordusunun kendi harekâtlarında söz sahibi bile olmadığı görülmektedir. Diğer taraftan Bahmut'un ele geçirilmesinden sonra, Wagner'in kalıntıları cephe gerisine çekilecek, buna mukabil ABD, şu anda Rusya Federasyonu'nun kontrolü altındaki bölgeleri en azından Mart 2024'e (Devlet başkanlığı seçimlerine) kadar Rusya’ya bırakacak. Ancak bundan sonrasında ABD, Rus ekonomisini tekrardan Batı sermayesine entegre edip çeşitli yollarla bu toprakları yeniden Ukrayna’ya katmayı planlıyor.

Diğer taraftan Rus devleti içindeki bazı grupların, özellikle Burkina Faso'daki darbe, Çad'da planlanan darbe ve Sudan'daki olaylardan sonra, Afrika'daki onay almadan gerçekleştirdiği eylemleri durdurması için Prigojin'e yoğun bir şekilde baskı yaptığı konuşuluyor. Ancak Prigojin, Afrika’da neredeyse özerk bir figür haline gelmiş durumda. Rus ordusuna nakliye, silah veya mühimmat açısından bağlı değil. Bu sebeple onu Afrika’da Moskova’dan kontrol etmek pek mümkün değil. Bu da Amerika tarafında endişe yaratıyor. Bu endişeyi giderebilecek tek şey Prigojin'in fiziksel olarak ortadan kaldırılması, ancak Wagner’in üst düzey yönetimi Prigojin'den çok daha radikal. Bu da Washington ve Moskova’daki bazı kesimler açasından ayrı bir sorun.

Bakalım, bu pazarlıklar devam ediyor ve nerelere varacak, göreceğiz.