Felaketler, toplumlar, devletler, sistemler, hatta insanlık için sınav zamanıdır.

Toplumlar teraziye çıkar. Dayanışma mı esas oluyor, bencillik, didişme ve kaos mu, tartılır.

Devletlerin felaketleri aşabilme, gerekli kuvvetleri seferber edebilme yeteneği, örgütçülüğü, hızı, kararlılığı ölçülür.

Ve niyet, tercih çıkar ortaya. Zengin azınlık mı, yoksulları da kapsayan toplumun tamamı mı?

Ve Trump’un yaptığı gibi ulusal bencillik mi, insanlık mı?

Gelin koronavirüs salgınından sonra neler olduğuna bakalım. Önce emperyalist ülkeler, ABD, İngiltere ve İtalya...

ABD VİRÜSÜ İNSANLIKTAN SAKLAMIŞ

Japon ve Tayvan bilim adamlarının bulguları, Çin’de hastalanan ABD askerleri, ABD’de hastanelik vakalar, virüsün Çin’de duyulmasından çok önce ABD’de ortaya çıktığını gösteriyor. Anlaşılan, ABD yöneticileri, virüsü kendi halkından ve dünyadan gizlemişler. Çin’e, İran’a, İtalya’ya nasıl geldiği araştırılıyor.

ABD HALKI DEĞİL ZENGİNLERİ TEDAVİ EDİYOR

Ulusal Kanal’ın Commonwealth Fund'ın raporundan derlediği 16 Mart tarihli haber şöyle:

ABD’nin sağlık harcamaları 11 gelişmiş ülkenin en başında. Yani, 328 milyonluk ABD vatandaşının tamamı ücretsiz olarak virüs taramasından geçirilebilir, hastalar da ücretsiz tedavi edilebilir.

Oysa yüzde 9.4’ünün sağlık sigortası olmayan ABD’liler, virüs tanısı için 440 ile 1.150 dolar vermek zorundalar. Bu yüzden 18 Ocak12 Mart arasındaki 2 ayda sadece 22.713 kişi virüs testi yaptırabilmiş. Tedavi ise 3 bin dolardan başlıyor, 10 bin dolara kadar çıkıyor.

Meğer Trump, Alman biyoteknoloji firması CureVac'ın çalıştığı aşının tüm haklarını satın almaya kalkmış. Sadece ABD'de kullanılması için bir milyar dolar teklif etmiş. Alman devleti müdahale etmiş de satış gerçekleşmemiş. ABD yöneticileri, içeride zenginin gayrısı, insanlık ölçeğinde ise ABD’den gayrısı batsın istiyor. 

VİRÜSTEN SİLAHLA KORUNMAK!

Amerikan tekellerinin ensesine bindiği, Amerikan devletinin sahipsiz bıraktığı halk, virüsü de görünce, panik halinde kendini korumaya yönelmiş. Aklına gelen ise kovboy kültüründen kalma refleks; Silahlanma!

Virüsten en çok etkilenen California, Washington ve New York’ta silah satışları patlamış. Buralarda kalmamış, silahlanma salgını diğer yerlere de sıçramış. (16 Mart 2020 / www.bbc.com)

İNGİLİZ BAŞBAKANI SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI ÖNERDİ

İngiliz Başbakanı Boris Johnson, 12 Mart’ta açıklıyor: “İngiliz sağlık sistemi teşhis ve tedaviyi kaldıramaz. Diğer ülkelerden farklı bir strateji izleyeceğiz. Virüse karşı önlem almayacağız, toplumun kendi ayıklanmasını 'sürü bağışıklığı' ile yapacak.” 

229 bilim insanı ortak mektup yayınladılar, şiddetle eleştirdiler. Toplumun yüzde 60’ına, 35 milyon kişiye virüsün bulaşması, 7.9 milyon kişinin hastanelik olması demekti bu. Hitler’in “güçlü nesil zayıfların ayıklanması ile sağlanır” planını çağrıştırıyordu. Tepkiler üzerine, katliamcı doğal ayıklama planından geri adım attılar.

İTALYA’DA ÖLÜM KARARI VEREN DOKTORLAR

İtalya'da doktorlar, “hayat kurtaran tedavileri kimlere uygulayıp uygulamayacaklarını seçmek zorunda kaldıklarını” söylüyorlar. “Yeterli yatak bulmakta zorlanıyoruz. 80 ila 95 yaşındaki bir kişi ağır solunum rahatsızlığıyla gelmişse büyük ihtimalle tedavi etmiyoruz.” (16 Mart 2020 www.bbc.com)

İtalya'da öğretim görevlisi Senem Önen, yayınladığı videoda bunu doğruluyor: “İtalya’daki doktorlar insan seçiyor, kimi kurtarıp kurtarmayacaklarını belirliyorlar.” (16 Mart 2020 / ulusalkanal.com.tr)

Virüs salgını karşısında kendilerini güvende hissetmeyen İtalyan cezaevlerinde ise isyanlar patlıyor.

Başkent Roma'nın Rebibbia cezaevi dahil 27 cezaevindeki isyanda mahkumlar, yatakhaneleri ateşe veriyor, kaçmaya çalışıyorlar. Modena’da 6 mahkum öldürülüyor.

AB EMPERYALİZMİ DARMADAĞIN

Avrupa Birliği devleti, virüs çıkınca darmadağın oluyor. Yardıma gitmiyor, hatta engelliyor yardımları.

Örneğin İtalyan Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella AB'ye şöyle sesleniyor: “Dayanışma girişimlerini engellemeyin!” (13 Mart 2020 / www.independentturkish.com)

İtalya’nın AB Büyükelçisi Maurizio Massari ise Amerikan Politico dergisindeki makalesinde AB’yi şöyle eleştirdi: “Ne yazık ki tek bir AB ülkesi bile Komisyon’un çağrısına yanıt vermedi. Yalnızca Çin iki taraflı karşılık verdi. Şüphesiz bu Avrupa dayanışması için iyi bir işaret değil.” (13 Mart 2020 / www.independentturkish.com)

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ise AB’nin iflasını ilan etti: "Avrupa'da birlik ve dayanışma ruhu diye bir şey yok. AB dışarıdan almayı yasakladı. İlaç istiyoruz, onu da reddediyorlar. Çin'den, Sayın Xi'den bir kardeşi olarak yardım talep ediyorum. Bu ortamda yardım alabileceğimiz sadece onlar." (16 Mart 2020 / Aydınlık)

Meğer AB’nin bir virüslük canı varmış.

Not: Devam edecek

Mehmet Akkaya/Aydınlık