DOUGLAS BOLIVAR / UWI

Venezuela Parlamentosu Enerji ve Petrol Komisyonu Başkanı, Görev Vakfı’na bağlı Türkiye merkezli yayın yapan United World International (UWI) strateji ve analiz sitesinin muhabiri Douglas Bolivar’a konuştu. Kendisi eski bir petrol sanayii işçisi olan Rodríguez, Bolivarcı hareketin kıdemli üyesi. 1992’de Hugo Chávez ilk iktidar girişimini gerçekleştirdiğinde Rodríguez onun yanındaydı. Chavez, Yare hapishanesindeyken Rodríguez onun düzenli ziyaretçisiydi. Bu ziyaretlerden birinde Chávez, Rodríguez’den, kendisine işçi olan ve toplumsal liderlik vasıflarına sahip birisini bulmasını istiyor. Rodríguez araştırıyor, soruşturuyor ve birinin Chávez’i hapishanede ziyaret etmesini sağlıyor. Rodríguez’in bulduğu isim, bugün Venezuela’nın Devlet Başkanı olan Nicolás Maduro!

Ángel Rodríguez, United World International muhabiri Douglas Bolivar’ı parlamentodaki ofisinde kabul etti. İngilizce olarak UWI’de yayımlanan röportajı aşağıda sunuyoruz.

Douglas Bolivar

UKRAYNA KRİZİ, LATİN AMERİKA’YI DA VURDU

  • Ukrayna krizinin küresel etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu çatışmanın çok büyük etkileri olacak. Petrol fiyatı bugün şimdiden 104 Amerikan dolarına yükseldi. Avrupa enerjisinin yüzde 40’ını, ki bazı ülkelerde bu oran yüzde 60, Rusya’dan karşılıyor. Avrupa’daki geniş kitleleri oldukça sıkıntılı günler bekliyor. ABD de kullandığı benzinin yaklaşık 25%’ini Rusya’dan ithal ediyordu ve Washington, Suudi Arabistan ve Katar’a bu üretimi üstlenme çağrısı yaptı. Ama onlar reddetti.

Yükselen benzin ve dizel fiyatları, bu ürünleri kullanan tarımda gıda fiyatlarının yükselmesine neden olacak. Bunun yanında Rusya, dünya çapında önemli bir buğday üreticisi. Örneğin İtalya’da şimdiden ekmek krizi çıktığına dair haberler var.

Ayrıca Rusya, dünya çapında önemli bir petrokimya ve gübre üreticisi. Bu ürünlerde de fiyat artışları bekleniyor. Başta tüm gübresini Rusya’dan ithal eden Brezilya olmak üzere Latin Amerika sonuçları şimdiden hissetmeye başladı. Çatışmalar uzadıkça kriz derinleşecek.

‘DÜNYANIN EN BÜYÜK REZERVLERİNE SAHİP ÜLKEYİZ’

  • Petrol krizi gözleri Venezuela’ya çevirdi. Ülkede üretimin durumu nedir?

Birincisi biz, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahibiz. Uluslararası kuruluşlar petrol yataklarımızı inceledi, toplam 323 milyar varil petrol rezervini onayladı ve sertifikalandırdı. (OPEC verilerine göre Suudi Arabistan 267 milyar ile ikinci, İran ise 155 milyar ile üçüncü sırada.)

Ayrıca, çıkarılabilir petrol faktörü denilen bir konsept mevcut. Buna göre, bazı özel teknolojiler uygulayarak, örneğin kuyuya su ya da buhar pompalayarak kuyudan verimi artırabiliyorsunuz. Bu faktörü uygularsak, petrol rezervlerimiz 600 milyar varile değin çıkabilir.  Zaten ABD’nin bize baskı uygulamasının nedeni de bu. Düzenli, istikrarlı ve güvenilir bir petrol tedarikçisi olmamız onlara yetmedi. Onlar, dünyanın en büyük petrol rezervlerine el koymak istediler. İşte bu yüzden Commandante Chávez’e darbe yapmaya çalıştılar, ekonomik sabotajlar yaptılar, ambargo ve yaptırım uyguladılar ve hatta tankerlerimizi açık denizlerde kaçırmaya çalıştılar. Amaçları, Venezuela’da sosyal patlama yaratmak ve kendilerine boyun eğen bir hükümeti iktidara getirmekti.

Fakat bütün bu baskılara rağmen, Rusya, Çin, Hindistan ve İran’ın da yardımıyla üretimi günde 1 milyon 43 bin varile çıkarmayı başardık. Bu nedenle, devlet başkanımızım ilan ettiği şekilde üretimi günde bir milyon varil artırmak mümkün. Bunu, kendi gücümüze dayanarak yıl sonuna değin başarabiliriz.

‘ABD KABUL EDİLEBİLİR BİR ÖNERİ SUNMALI’

  • İki yıldan beri ilk defa, mart ayında ABD’nin resmi heyeti Venezuela’yı ziyaret etti. Oysa Washington, Maduro hükümetini tanımıyor. Görüşmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mevcut görüşmelerde ABD, Venezuela’nın kabul edebileceği bir öneri sunmadı. Ben bu konuda iyimserim. Çünkü bakınız, onlar şu an benzin fiyatlarını düşürmek için stratejik rezervlerin satmaya başladı.

Biz de kendi açımızdan bugün, rafineri işletmesinde ve teknolojide çok daha tecrübeliyiz. Orinoco Kuşağı bölgesinden de daha fazla petrol çıkarmaya hazırız. Gerekli üretim için belirleyici özel girişim ve yatırım şimdiden hazır.

ABD ile görüşmeler hakkında: biz petrol üretimimizi üçüncü çeyrekte günlük 1,8 milyon varile çıkarabiliriz, şayet ABD koşullarımızı yerine getirirse: Yaptırım ve kuşatmayı durdurmaları, yasadışı bir şekilde dondurdukları mali varlıklarımızı serbest bırakmaları gerekiyor. Daha önce de Venezuela’da faaliyet gösteren Latin Amerikalı ve uluslararası şirketler geri döner ve kimyasal ürünler, teknoloji ve finansman konusunda bize uygulanan kısıtlamalar kaldırılırsa bu petrol miktarını üretebiliriz.

RUSYA İLE ARAMIZDA ‘AYRIM YOK’

  • Venezuela Rusya ile ittifak halinde. Petrol üretimini artırmak bir çelişki oluşturmaz mı?

Venezuela ve Rusya arasında bir ayrım olmayacak. Çünkü Rusya da halen, Ukrayna’yı destekleyen, hatta bu ülkedeki faşistlere silah ve para gönderen Avrupa ülkelerine petrol ve gaz satmaya devam ediyor.

  • Dünyanın en büyük petrol yataklarını barındırdığı tahmin edilen Orinoco Kuşağında üretim durumu nasıl?

Orinoco Kuşağında şimdiden, 1 ila 1,5 yıl içinde günde 400 bin varil petrol üretmeyi garanti eden yatırımcılar mevcut.

Bakınız, biz hiçbir zaman ABD’ye ya da halkına düşmanlık beslemedik. Bunu hem Başkan Chávez, hem de Başkan Maduro iç kamuoyunda, muhalefetle diyalogda vurguladı. Biz her zaman karşılıklı saygı ve eşitlik temelinde bir ilişki talep ettik.

Zamanında Komutan Chávez, ABD Başkanı Obama’ya Eduardo Galeano’nun “Latin Amerika’nın Kesik Damarları” adlı, kıtanın sömürgeleştirilmesini anlatan kitabını hediye etmişti. Bence bu çok anlamlı bir hediyeydi. Eğer ABD yaptırımları kaldırırsa bizim üretim kapasitemiz birkaç kat artar.

Orinoco Kuşağı denen bölgede Venezuela'nın en önemli petrol rezervleri bulunuyor.

PETROKİMYADA YATIRIM ATAĞI

  • Ukrayna krizinin etkilediği alanlardan biri de petrokimya ürünleri. Venezuela bu alanda nasıl bir hazırlık içinde?

Hazırlık içinde olan uluslararası anlaşmalar çerçevesinde Venezuela, önümüzdeki 2 ila 3 yıl içinde 10 farklı petrokimya tesisi kuracak. Bu fabrikalar, 203 farklı ürün üretecek. Bunlara sizin kullandığınız aspirin de dahil.

Ayrıca bu sene içinde gübre olarak kullanılan üre ve diğer kimyasal maddeler üretecek üç ayrı fabrika açacağız. Bu sayede, koşullarda anlaşabilirsek ihtiyaç duyan diğer Latin Amerika ülkelerine destek olabileceğiz. Venezuela Latin Amerika ülkelerinin önemli bir petrokimya ürünü tedarikçisi olacak.

  • Bu alanda en büyük sıkıntıyı yaşayanlardan biri Brezilya. Aynı zamanda gübre için dev bir pazar. Venezuela ile Brezilya arasında bir anlaşma sağlanabilir mi?

Görüşmeler başladı. Ama bildiğiniz gibi Brezilya’daki Bolsonaro hükümeti Venezuela’nın Maduro hükümetini tanımıyor. Bu sorunun nasıl çözüleceğini göreceğiz.

Diğer yandan Brezilya bu sene seçimlere gidiyor ve büyük ihtimalle Luis Ignacio da Silva, Lula, kazanacak. Burada hatırlatmak isterim ki, ABD’nin Venezuela’ya ait olan CITGO şirketine el koyması gübre üretimine büyük darbe vurdu. Oysa CITGO hem Venezuela, hem de Kolombiya için gübre üretiyordu. Burada yeniden yaptırım konusunda dönüyoruz.

‘LATİN AMERİKA’NIN ENERJİ LOKOMOTİFİ OLABİLİRİZ’

  • Venezuela’nın petrol ve petrokimya üretimini artırmasının bölgesel sonuçları ne olur?

Venezuela, Latin Amerika ve Karayiplerin enerji lokomotifine dönüşebilir. Biz kıtada her zaman dayanışma ve birbirini tamamlamayı ön planda tuttuk. Üstelik, CELAC ve ALBA ile gerekli kurumsal çerçeve de mevcut. Ayrıca bölgenin ilerici liderleri ile iyi ilişkilere sahibiz. Venezuela bu rolü rahatlıkla üstlenebilir.

Chavez Obama’ya Eduardo Galeano’nun “Latin Amerika’nın Kesik Damarları” kitabını hediye etmişti.

UKRAYNA KRİZİ ‘FARKLI BİR DÜNYANIN KURULUŞUNU HIZLANDIRDI’

  • Ukrayna’daki krizin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bu çatışma belki askeri açıdan sönümlenebilir, ama Rusya’ya karşı uygulamaya konulan yaptırımlar büyük olasılıkla kalkmayacak. Bunlar daha büyük gerilimlere ve petrol, benzin, gübre ve gıdada fiyat artışlarının sürmesine neden olacak.

Biz bir yandan barışın sağlanması için baskı uygulamalıyız. Diğer yandan, çok kutupluluk bayrağına sımsıkı sarılmalıyız. Ukrayna çatışması, dünyanın ABD’ye boyun eğmediğini gösterdi.

Avrasya’daki bu çatışma yeni ve farklı bir dünyanın kuruluş sürecini belki hızlandırdı. Bu, farklı güç odaklarını barındıran yeni bir düzen. ABD bu düzeni bazı aktörleri dışlayarak yönetebileceğini düşünüyor. Ama benim gördüğüm şu: Bu yeni düzen hiçbir ülkeyi dışlayamaz.