Yargıtay'ın bozma kararının ardından görülen 235 sanıklı Ergenekon Davası, bugün İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmaya, tutuklu sanık Alparslan Aslan ile başka suçlardan tutuklu sanıklar Erhan Timuroğlu ve Bedirhan Şinal getirildi. 30'u aşkın tutuksuz sanık ve çok sayıda avukat da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada önceki celse savunmasını hazırlaması için süre verilen tutuklu sanık Bedirhan Şinal'in avukatı, mazeret dilekçesi sundu. Mahkeme, avukatın savunma hakkını kötüye kullandığı gerekçesiyle mazeretini reddetti. Daha sonra sanık Bedirhan Şinal, savunmasını yaptı. Şinal, "Ergenekon kumpastır. Ben de bu kumpasta kullanılan figürdüm. Ergenekon'un kumpas olduğunu itiraf edince FETÖ'cü hakimler bana ceza verip yıllarca içeride tuttular. 20 yıl hapis verdiler. Cumhuriyet saldırısıyla alakam yok. Vicdani bir karar verilsin. Bu sefer de kurban edilmemeyi diliyorum" dedi.

Duruşmada, sanık Bedirhan Şinal'in savunmasını yapması ile tüm savunmalar tamamlanmış oldu. Mahkeme Başkanı duruşmadaki sanıklara son sözlerini sordu.

Ergenekon Davası'nda tüm sanıkların son savunmalarını tamamlamasının ardından mahkeme heyeti, kararını açıklamak üzere 14.00’e kadar duruşmaya ara verdi.

ÖRGÜTSEL SUÇLARDAN BERAAT

Aranın ardından kararı açıklayan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, tüm sanıkların "silahlı örgüt kurmak, yönetmek, üyelik, yardım ve yataklık" suçlarından beraatına hükmetti.

Davanın tutuklu sanığı Alparslan Arslan, "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır, "Anayasa'yı ihlal" suçundan müebbet hapisle cezalandırıldı. Osman Yıldırım hakkında tutuklama kararı çıkarıldı.

Vatan Partisi lideri Dr. Doğu Perinçek de tüm suçlardan beraat etti. Emekli Astsubay Oktay Yıldırım ile Mehmet Demirtaş'a ise "tehlikeli madde bulundurmaktan" 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi.

Ergenekon Davası'nın ilk duruşması, 20 Ekim 2008’de görülmüştü. Ergenekon operasyonları ise 12 Haziran 2007'de bir ihbarla başlamıştı.

SÜREÇ

Yasayla kapatılan dönemin özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince 5 Ağustos 2013'te verilen kararda, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ müebbet, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ağırlaştırılmış müebbet, emekli Tuğgeneral Veli Küçük 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 99 yıl hapis, Tuncay Özkan ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 22 yıl 6 ay hapis, emekli Orgeneral Hurşit Tolon müebbet, Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, avukat Kemal Kerinçsiz ağırlaştırılmış müebbet, Mehmet Haberal 12 yıl 6 ay, Mustafa Balbay 34 yıl 8 ay hapis, Sinan Aygün 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer sanıklar da çeşitli oranlarda hapis cezasına mahkum edilmişti.


Bazı sanıklar, davaya bakan ve kapatılan özel yetkili mahkemenin gerekçeli kararını yazmasının 7 ay sürmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuruda bulunmuş ve yüksek mahkeme de "sanıkların haklarının ihlal edildiğine" hükmetmişti. İhlal kararı üzerine, yasayla kaldırılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yerine başvuruları inceleyen nöbetçi mahkemeler, tutuklu sanıkları tahliye etmişti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin karardan 7 ay sonra 16 bin 600 sayfadan oluşan gerekçeli kararının taraflara tebliğ edilmesinin ardından dosya, temyiz incelemesi için Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne gönderilmişti. Temyiz duruşmaları, 6 Ekim 2015'ten itibaren yapılmaya başlanmıştı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 21 Nisan 2016'da verdiği kararla, 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını, "eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanması gerektiği yönündeki itirazının haklı olması, Danıştay saldırısı davası ile Ergenekon davası arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle gösterilememesi ve soruşturma, yargılama, delil toplama aşamalarında adil yargılanma ilkelerine aykırılık bulunması" gibi gerekçelerle bozmuştu. 

Dosyaya hangi mahkemenin bakacağına ilişkin yaşanan yetki karmaşasının ardından, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından alınan kararla dosya, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

ESKİ HAKİM VE SAVCILAR FETÖ'DEN TUTUKLU VEYA FİRARİ
Ergenekon soruşturmasını yürüten ve meslekten ihraç edilen savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen, FETÖ soruşturmaları kapsamında firari olarak aranıyor. Bir dönem soruşturmaya bakan firari sanık Cihan Kansız hakkında da FETÖ üyeliğinden dava açıldı. 

Dönemin özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde dosyaya bakan hakimler Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk ve Sedat Sami Haşıloğlu hakkında FETÖ üyeliği suçundan dava açıldı. Özese ve Çalmuk tutuklu bulunurken, Haşıloğlu hala firari olarak aranıyor.

Davaya duruşma savcısı olarak giren Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın da FETÖ davaları kapsamında tutuklu bulunuyor.

AYIRMA VE DÜŞME KARARLARI
Davanın görüldüğü İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Haziran 2017 tarihli duruşmada, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına karar vererek, Ergenekon dava dosyasıyla daha önce birleştirilen internet andıcı, terörle mücadele eylem planı ve Danıştay saldırısı dosyalarının ana dosyadan ayrılarak başka esasa kaydedilmesine hükmetmişti.

Süreçte hayatını kaybeden 11 sanık ve Yargıtay'ın beraatlerine hükmedilmesini istediği 21 sanığın dosyasını ayıran heyet, 6 Temmuz 2017 tarihli duruşmada, Ergenekon ana dava dosyasıyla birleştirilen 12 sanıklı Danıştay saldırısı dosyasıyla ilgili görevsizlik, ilk mahkemece beraat kararı verilen 21 sanıklı dosyayla ilgili beraat ve yargılama sürecinde hayatını kaybeden 11 sanıklı dosyayla ilgili de düşme kararları vermişti.

Düşme, ayırma ve beraat kararlarının ardından mahkeme heyetince dava, 229 sanık üzerinden görülmeye başlanmış ve 11 Eylül 2018'deki duruşmada verilen birleştirme kararlarıyla sanık sayısı 235'e çıkmıştı. 30 Kasım 2018 tarihli 7. duruşmada mütalaasını açıklayan savcılık, Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine saldırı dava sanıklarının da aralarında bulunduğu 32 sanığa çeşitli oranlarda hapis cezası, 199 sanığa beraat, bir sanığa düşme, bir sanığa ayırma, bir sanığa suç duyurusu yapılması ve bir sanığa da herhangi bir karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep etmişti.

SÜREÇTE KARAR VERİLEMEDİ
Mütalaada, "Ergenekon silahlı terör örgütünün varlığının, kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı, bu nedenle de varlığı kanıtlanamayan örgütün liderliği, üyeliği ve örgüt adına suç işlenmesinin de söz konusu edilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu haliyle bu dava kapsamında kovuşturmaya konu edilen 'Ergenekon' adlı bir terör örgütünün varlığı ispat edilememiştir" denilmişti. 

Sonraki süreçte, sanıkların mütalaaya karşı beyanları alınmış, mahkeme heyetinin her duruşmada karar vermesi beklenmiş ancak duruşmalarda kimi sanıkların savunma yapmaması veya mazeret sunması nedeniyle nihai karar açıklanamamıştı.

.