KAAN ARSLAN

NATO üyesi ülkelerin liderleri, 14 Haziran Pazartesi günü toplanacak olan zirvede bir araya gelecek. Brüksel’de düzenlenecek toplantıda “NATO 2030: Yeni Bir Çağ İçin Birliktelik” raporu değerlendirilecek.

Zirvenin dikkat çekici noktalarından birisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ABD Başkanı Joe Biden’in ilk kez yüz yüze görüşecek olması.

Zirvede gerçekleşecek bu kritik görüşmeyi uzmanlar Aydınlık için değerlendirdi. Uzmanlar, görüşmede iki liderin masaya yatıracağı konulara ilişkin ABD’nin geri adım atması gerektiğini belirtti.

‘ABD GERİ ADIM ATMALI’

Türkiye’nin terörle mücadele, Doğu Akdeniz ve Ege gibi konularda pazarlık yapmayacağını belirten emekli büyükelçi Uluç Özülker, iki ülke arasında çözüm bekleyen 15 sorun olduğunu ifade ettiği. Bu görüşmeden bir sonuç elde edilemeyeceğini belirten Özülker şunları söyledi:

“Biden ile Erdoğan ilk kez görüşecekler. İki taraf da eteğindeki taşları dökecek. Benim şahsen bu görüşmeden bir beklentim yok. ABDTürkiye ilişkileri konusunda ABD’nin net bir tutumu var. Biden’in seçilmesinden önce ve seçilmesinin ardından devam eden söylem ve davranışlarla bunu görüyoruz.

“Fırat’ın doğusunda PKK/YPG ile ilgili ortaya konulan tutum, Türkiye aleyhinde bir tutumdur. Aynı şekilde Doğu Akdeniz ve Ege Denizi konusunda Yunanistan’la ilgili tutum da öyle. Karadeniz’de de benzer tutumla karşılaşıyoruz. Bunun dışında İsrail konusu ve Halkbank davası meseleleri de mevcut. 

“ABD ile görüşmeye başladığınızda sonunu göremiyorsunuz. Örneğin S400 konusundaki tutumumuzda yüzde 100 haklıyız. Bu bir savunma sistemidir, Türkiye’nin kimseye saldıracağı yok. ABD’nin bunu F35’le birlikte gündeme getirmesini kabul etmek mümkün değil.”

‘TÜRKİYE ABD’Yİ DİNLEMİYOR’

Türkiye’nin milli çıkarlarını savunması kadar doğal bir durum olmadığını ifade eden Özülker şöyle devam etti:

“Türkiye ile ABD müttefik ama Türkiye’nin ABD’nin söylediği hiçbir şeyi dinlemediği de bir gerçek. Egemen bir devlette kendi çıkarlarını savunmaktan daha doğal ne olabilir? Kendi çıkarlarını savunduğu ve hayata geçirmeye çalıştığı ölçüde kendi çıkarlarıyla çatışıyormuş diye bir tutum içerisine girmeyi anlamak mümkün değil.

“Tersten bakalım, ABD’nin bize yaptığını biz ABD’ye yapacak konuma gelsek mutlu olurlar mı? İlişkileri tamamen bitirmek her iki tarafın da menfaatine değil. Sorunlardan birkaçından geri adım atılır mı ona bakmak lazım?”

‘TÜRKİYE’NİN STRATEJİK GÜCÜ VE YETENEĞİ MEVCUT’

Emekli diplomat Vahit Özdemir, Türkiye’nin her türlü senaryoya rağmen uygun strateji geliştirebilecek güç ve yetenekte olduğunu dile getirdi. Özdemir, “ABD Başkanı Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Haziran’da yapacağı görüşme önemli. İkili görüşmede Erdoğan’ın terör örgütü PKK ve onun Suriye uzantısı PYD/YPG’ye verilen destek, FETÖ elebaşısının iadesi konusunu gündeme getirmesi bekleniyor. Biden ise S400’ler konusunda ABD’nin bilinen tavrını yineleyecek. FETÖ uzantıları görüşmenin kötü geçeceğini yaygarası çıkarıyor. ABD ve Türkiye’nin ilişkilerinin kötüye gitmesinin tek bir sonucu olmaz. Türkiye kadar ABD de büyük kayıplar yaşar. Bu yüzden iki liderin birçok konuda uzlaşması mümkün. Erdoğan ve Biden arasındaki ilişki yeni değil. İki lider birbirlerini çok iyi tanıyor. Geçmişte, Biden Başkan Yardımcısı olduğu dönemde, birçok kez bir araya geldiler. Bu ikili görüşmenin olumlu geçmesi için önemli bir durum. Türkiye, her şeye rağmen her türlü senaryoya uygun strateji geliştirebilecek güç ve yetenekte olduğunu yakın zamanda birçok kez kanıtladı. Yine aynısını yapabilir. Ama ilişkilerin kopacağını umanlar bir kez daha yanılacak gibi görünüyor” dedi.

‘ABD TÜRKİYE’NİN DÜŞMANI DURUMUNDA’

ABD’nin Biden’le birlikte Türkiye’ye karşı adeta düşman bir politika sergilediğini vurgulayan Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, Biden’in Türkiye’nin taleplerini kabul edeceğini ummanın fazla iyimserlik olacağını kaydetti. Ünal görüşmeye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Amerika’nın Biden yönetiminin göreve başlamasının ardından özellikle Türkiye’ye yönelik politikası hasmane olduğu ortada. Biden yönetimi adeta Türkiye’nin düşmanı durumunda. İki liderin bir araya gelmesinde fayda var. ABD’nin Türkiye’nin taleplerini kabul edeceğini beklemek biraz fazla iyimserlik olur. Biden yönetiminin attığı birtakım adımları ülkelerden geri döndürten ülkeler var. Mesela Rusya… Ukrayna önceki aylarda kışkırtıldı ancak Rusya’nın karşı hamleleri sonucunda ABD geri çekildi. Ukrayna yönetimi, ABD yönetimi tarafından satışa getirildiğine dair işaret verdi.

“Bunun dışında İran, Almanya, Fransa gibi ülkeler var ABD’ye geri adım attıran. Amerika’nın NATO’da dayanışma oluşturma politikalarına destek vermekle birlikte bazı AB üyesi ülkeler, ABD’nin bölgesel politikalarını kabul etmediklerini gösteriyorlar. Bu konuda bugüne kadar da istikrarlı gittiler. 

“Türkiye’nin Amerikan yönetimiyle paket pazarlığı yapmasında fayda var. Ama bu pazarlığı bu şekilde yapmak ne kadar doğru, bunu göreceğiz. Çünkü şöyle de gidilebilirdi görüşmeye: Bölgesel ilişkilerimiz tamamen düzene sokulur, Mısır’dan Suudi Arabistan’a oradan İsrail’e, bütün bölge ilişkileri normalleştirilir ve altını çizerek söylüyorum Şam yönetimiyle uzlaşılıp teröre karşı ortak mücadele kararı alınır, bu arada ABD üslerinin de kapatılacağı söylenirdi. Bu şekilde Biden’in karşısına geçilebilirdi.

“Biden şu an yorgun, zor durumda. Bu yüzden Amerika’nın dediklerini yapmaya hazır olduğu varsayımıyla geliyor görüşmeye. Bu sebeple de çok fazla bir şey elde edilebileceği kanaatinde değilim ben. Geçen ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın gelip görüşlerini tebliğ ettikleri gibi bir görüşme olursa şaşırmam.”

Aydınlık