Süleymani suikastını değerlendiren uzmanlar, ABD’nin Körfez ülkeleri ile İran’ı karşı karşıya getirmek istediğini kaydetti. Uzmanlara göre, ABD bu süreçte Türkiye’yi de İran’a tavır almaya zorlayabilir ancak Türkiye’nin soğukkanlılığını koruması önemli.

ELİF İLHAMOĞLU

ABD’nin İranlı Komutan Kasım Süleymani’yi katletmesinin ardından bölgede sıcak gelişmeler yaşanıyor. İran’da Hamaney’in de ilk defa katıldığı Güvenlik Konseyi toplantısından ‘intikam’ kararı çıktı.

ABD’de ise iç karışıklıklar ve tartışmalar devam ediyor. Washington, Tahran’da kendisini temsil eden İsviçre Büyükelçiliği üzerinden İran’a mesaj göndererek ‘orantılı bir karşılık’ beklediğini söyledi ve müzakere mesajı verdi. Pentagon ise bölgeye 82’nci Hava İndirme Tümeninden bir tugayın tamamının gönderileceğini açıkladı. ABD Kongresinin her iki kanadı Senato ve Temsilciler Meclisine ise, “Kongrenin izni olmadan İran ile olası bir savaşın finanse edilmesinin engellenmesini öngören” bir tasarı sunuldu. Bu arada İran’ın tehditlerinden tedirgin olan ABD Futbol Federasyonu, ulusal futbol takımının Katar’daki kamp programının ertelendiğini açıkladı. Lübnan’da ise elçilik çalışanlarına dikkatli olma uyarısı yaptı.

Süleymani suikastının ardından bölgede ne gibi gelişmeler yaşanacak, İran nasıl karşılık verecek, Türkiye’ye yansımaları neler olacak ve Türkiye nasıl tavır almalı? Bu soruları farklı alanlardan uzmanlara sorduk. Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol ve bölgeyi yakından takip eden gazeteci Ramazan Bursalı sorularımızı yanıtladı.

ORTADOĞU İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASI

Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin:

Bu olay sadece ABD’nin öldürmesi ve İran’ın intikam alması olayı değil, bu bir dönüm noktası. Kasım Süleymani daha önce tüm Ortadoğu’yu dolaştı, ABD onu takip ediyordu zaten. Ne oldu da şimdi öldürmeye karar verdiler? Bence Ortadoğu’da bir durum değişikliği amaçlanıyor. Daha çok şiddetin kullanıldığı, kaosun arttığı, Irak ve Suriye’nin parçalanmasına yol açan bi durum ortaya çıkabilir. Bu saldırının amacını iyi tespit etmemiz lazım. Olay sadece bir suikast olayı değil, daha geniş bakmalıyız. Bizi nasıl etkileyecek, Ortadoğu’daki diğer ülkeleri nasıl etkileyecek ve Türkiye safını nasıl belirleyecek? Bu olayla ABD Türkiye’yi yanına mı çekmeye çalışıyor? Bunları tartışmalı, analiz etmeliyiz.

Trump daha önce Amerikan askerlerini bölgeden çekme kararı almıştı. Şimdi ise Trump, azil süreci ile köşeye sıkıştırılıp ABD askerlerinin bölgeden çekilmemesini sağlamak için bu kararı almaya zorlanmış olabilir. ABD’nin iç çelişkileri de burada devreye giriyor.

Dolayısıyla bence Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ile bölgenin dengeleri değiştirilmeye çalışılıyor. İran’ın bölgede ABD’ye karşı savaşan etkin güçleri var. ABD bunları engelleyerek İran’ın etkisini kırmaya çalışıyor. Bence bölgede bundan sonra politikalar değişecek. Türkiye’nin rolü burada önemli.

ABD MEZHEP KIŞKIRTMASI AMAÇLIYOR

ABD bölgede SünniŞii cepheleşmesi yaratarak, bölge ülkelerini bir mezhep çatışmasına götürmeye çalışabilir. Bu planı izlerse Türkiye’yi sıkıştırmaya ve yanına almaya çalışacaktır. İran yaptırımlarında olduğu gibi bu durumda da Türkiye’yi ekonomik olarak tehdit edebilir. Türkiye’nin bu durumda çok dikkatli olması, iyi analiz etmesi ve ABD’nin mezhepçi kışkırtmalarına dahil olmaması lazım. ABD’nin amacı bölge ülkelerini, özellikle de Körfez ülkeleri ile İran’ı birbirine düşürmek. Kendisi savaşa girmeden vekalet savaşı ile bölge ülkelerini karşı karşıya getirerek gücünü bu şekilde kullanmak istiyor olabilir. Türkiye’nin çok dikkatli davranması lazım. Yayınladığı mesaj olumlu ve doğru bir mesaj. İran bizim komşumuz, İran’la görüşerek bu süreci atlatmalıyız. İran’ı hedef haline getirmemeli Türkiye. Zaten bu zamana kadar getirmedi, bundan sonra da getirmeden görüşerek bu sürece devam etmeli.

ABD İRAN’A GÖZDAĞI VERMEYE ÇALIŞTI

ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol:

Son suikaste bakıldığında ABD ve İran arasında Irak merkezli yürütülen güç mücadelesinde bir üst aşamaya geçildiğini görüyoruz. Uzunca bir süredir İran, ABD’ye karşı hem Irak’ta hem Suriye’de, hem de Yemen’de bir vekalet savaşı yürütüyordu ve bu kapsamda ABD hem Kudüs Gücü’nü, hem Haşdi Şabi’yi, hem de Devrim Muhafızları’nı terör örgütü ilan etmişti. Dolayısıyla bu saldırı bir süpriz değil.

ABD’nin iç kamuoyuna ve uluslararası kamuoyuna terörle mücadele bağlamında yansıttığı bir eylem bu. Gerçekte ise Kerkük’te, Amerikan Büyükelçiliğine yönelik eylemlere bakıldığında İran’a çok net bir mesaj veriyor, İran’ın en güçlü adamını ‘istediğim zaman istediğim yerde ortadan kaldırabilirim’ diyor. Bu İran’a ciddi anlamda gözdağı vermeye çalışan bir mesaj. Dahası Amerikalı yetkililerin kullandığı şu ifade de önemli: “Kerkükte öldürülen askeri mütahitin intikamını da aldık.” Yani burada öylesine orantısız bir cevap var ki, bundan sonraki süreçte İran’dan, Amerika’nın sahadaki varlığına yönelik bir saldırı durumunda hangi düzeyde cevap verebileceği ile ilgili bir mesaj içeriyor.

Trump, “İran hiçbir savaşı kazanmadı ama müzakere masasınıda kazandı” mesajıyla ise ‘vereceğiniz tepki bir savaş değil sizinle yeni bir müzakere sürecinin başlangıcı olmalı’ uyarısı yapıyor. Dolayısıyla burada farklı bir yöntemle İran’ı masaya çekme girişimi söz konusu. İran’ın ise bunu kolay kolay hazmetmesi mümkün değil, çünkü İran en güçlü olduğu noktada vuruldu.

İSRAİL DE AÇIK HEDEF

İran buna nasıl tepki verebilir? Benim düşüncem İran’ın doğrudan bir saldırı gerçekleştireceği yönünde değil. İran sahadaki vekaleten unsurlarını ve milis güçlerini Irak dahil olmak üzere Suriye’de, hatta Afganistan’da, Amerika ve İsrail varlığının olduğu yerde kullanmaya çalışacaktır. İran, ABD ve İsrail komplosu ve suikastı olarak bakıyor. Bundan dolayı da en az Amerika hedefleri kadar İsrail hedefleri de burada açık durumda İran açısından. Şu an Amerikan varlığının olduğu her yer, özellikle İran yakın çevresinde saldırılar olabilir. Lübnan’da 1983’te Amerikan deniz piyadelerine karşı Hizbullah saldırısı olmuştu ve orada yüzlerde deniz piyadesi ölmüştü. Bu anlamda Amerikan üstlerine gerçekleştirilecek bir saldırı bu olasılıklar içerisinde.

TÜRKİYE DOĞRUDAN ETKİLENECEKTİR

Peki bu durum bölgeyi ve Türkiye’yi nasıl etkiler? Bu gelişmeler süpriz değil. Amerika ve İran arasında son birkaç yıldır, özellikle de Trump’ın yaptırım kararlarıyla birlikte İran iç siyasetini, ekonomisini ve siyasi istikrarını hedef alan eylemlerin devam ettiğini biliyoruz. Burada doğrudan doğruya rejim demek doğru değil belki ama rejimin Amerika’ya yönelik tutumu ve dış politikasında ciddi anlamda bir değişiklik hedefleniyor.

Bu iktidarsızlığı ve belirsizliği daha da artıran bir suikast girişimi. Burada birinci derecede etkilenen ülke Irak tabiki. Her ne kadar olayın iki tarafı İran ve ABD gibi görünse de Irak çok net bir biçimde cephe ülkesi haline dönüşmüştür. Türkiye kuşkusuz burada Irak kadar olmasa da Irak ve Suriye eksenli gelişmelerde Türkiye, İran ve Suriye üçlüsü olarak ortaya koyduğu tavırla bu olaylardan ciddi anlamda etkilenecek ülkeler arasında. Burada Türkiye tercih yapmak durumunda da kalabilir. ABD buradan Türkiye’ye yönelik baskılarını artıracaktır. Türkiye İran yaptırımlarında İran’dan yana tavır alınca olduğu gibi ekonomik tehditler gelebilir. Dolayısıyla Türkiye böyle bir tabloyu en son görmek ister. Türkiye’nin bu konuda iki tarafı da soğukkanlı olmaya davet etmesi gerekir.

ABD'NİN BARZANİSTAN PLANLARI DEVAM EDİYOR

Gazeteci Ramazan Bursa:

Bu olayın sadece ABD’nin Bağdat büyükelçiliği baskını üzerine gerçekleştiğini söylemek yeterli olmaz. Kasım Süleymani, ABD’nin etkin olmaya çalıştığı Ortadoğu’nun tüm ülkelerinde, Suriye, Irak, Lübnan, Yemen başta olmak üzere ABD etkisini kıracak faaliyetler yürütmüştür. Dolayısıyla ABD’nin sadece Bağdat’taki olayın değil diğer tüm olayların da intikamını almak istediği söylenebilir. ABD özellikle de Haşdi Şabi’nin etkisinden rahatsızdı. Haşdi Şabi tugaylarının dağıtılmasını, ağır silahlarının alınmasını ve bölgedeki üslerinin kapatılmasını istiyordu.

Özellikle’de Kerkükte’te Barzani planlarının başarısız olması ABD’yi rahatsız etmiştir ama ben ABD’nin bu planlarını ertelediğini düşünmüyorum, Rusya’yı sakinleştirmek için o dönem geri adım atsa da Kerkük planlarını yeniden devreye sokmaya çalışıyor. Kerkük’teki olaylar bunun bir göstergesi denilebilir.

İRAN İNTİKAMINI AFGANİSTAN’DA ALABİLİR

Dün İran’da Güvenlik Konseyi toplandı. Hamaney ilk kez bu toplantıya katıldı. O toplantıdan intikam alma kararı çıktı. ABD elbetteki bu saldırının intikamını alacaktır. Kasım Süleymani’nin görev alanı Ortadoğu idi. Yerine atanan Tuğgeneral İsmail Kaani ise daha önce Afganistan, Pakistan gibi Asya ülkelerine ağırlık veriyordu. Buradan İran’ın intikam almak için Afganistan gibi bir ülkeyi seçebileceğini de düşünebiliriz. Elbette bu bir askeri üs olabilir, askerler doğrudan hedef alınabilir ya da ABD’nin daha da önemsediği İsrail hedef olabilir. Bunu bekleyip göreceğiz.

TÜRKİYE İRAN İLE BİRLİKTE HAREKET ETMELİ

Bu olay bölgeyi yakından etkileyecektir. Özellikle de İran’ın yakın komşusu olan Türkiye’yi. Türkiye dün yaptığı açıklama ile hem sağduyu ve istikrar çağrısı yaptı hem de ABD saldırısını kınadı. Bu çok önemliydi. Türkiye’nin bu durumdan en az hasarla çıkması için bölge ülkeleri ile en başta da İran ile birlikte hareket etmesi, bilgi akışının sağlanması gerekmektedir.

KOMUTANLAR BAĞDAT'TA UĞURLANDI

Irak’ın başkenti Bağdat’ta, İranlı general Kasım Süleymani ve Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) komutan yardımcısı Mehdi el Mühendis için düzenlenen cenaze törenine binlerce kişi katıldı. Cenaze törenine Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi ve eski Başbakanı Nuri El Maliki ve çok sayıda Iraklı siyasetçi katıldı. Cenazeye katılanların büyük kısmının siyah kıyafetler giydiği görüldü. Yürüyüş yapan binlerce kişi “Amerika’ya hayır” ve “İsrail’e hayır” ile “En büyük şeytan Amerika” sloganları atarken ellerinde Süleymani’nin liderliğini yaptığı Irak Devrim Muhafızları Kudüs Gücü ve Haşdi Şabi’ye ait bayrak ve flamalar taşıdılar.

Bağdat’ta başlayan cenaze töreninin Kerbela’da devam etmesinin ardından bugün Necef’te son bulması bekleniyor. Burada İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in de katılacağı bir cenaze töreni daha yapılacak. Süleymani daha sonra doğum yeri olan Kerman şehrinde toprağa verilecek.


Aydınlık