Bakan Mustafa Varank, üç ilde üç firmanın 160 milyon doz aşı üretecek kapasitede olduğunu, 17 ayrı merkezde aşı ve ilaç geliştirme çalışması yapıldığını söyledi. Türkiye’nin aşı projesi sayısına göre ABD ve Çin'den sonra gelen ülke olduğunu bildirdi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tekirdağ, Kocaeli ve Adıyaman’da üç firmanın 160 milyon doz aşı üretecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi. Kovid19 salgınıyla mücadele kapsamında TÜBİTAK çatısı altında oluşturulan TÜBİTAK COVID19 Türkiye Platformu 17 ayrı merkezde aşı ve ilaç geliştirmeye yönelik çalışmalar yürütüyor. Çalışmalarla ilgili düzenlenen aşı ve ilaç konferansında Bakan Varank, Türkiye’nin Kovid19’a karşı yürüttüğü aşı projesi sayısına göre ABD ve Çin'in ardından 3'üncü ülke olduğunu ifade etti. 

Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde geliştirilen yerli inaktif aşı faz 2 aşamasına geldi. Türkiye, Kovid19’a karşı ilk aşamada Çin menşeli SinoVac’ın inaktif aşısını kullanacak. Çin’den Şubat ayı sonuna kadar 50 milyon doz gelmesi planlanıyor. Nisan ayından itibaren yerli aşının devreye girmesi hedefleniyor. Bakan Varank, bunun için üç tesisin hazır olduğunu açıkladı. Video konferans yöntemi ile yapılan toplantıda Varank, son dönemde Türkiye'nin aşı üretim kapasitesini ciddi ölçüde geliştirdiğini belirterek, “Merkezleri Tekirdağ, Kocaeli ve Adıyaman’da bulunan 3 firma, 160 milyon doz aşı üretebilecek kapasiteye sahip. Talep edilmesi durumunda bu kapasitelerini de artırabilecekler” dedi. Varank, söz konusu iki tesis için insan deneylerine geçme yolunda gerekli olan güvenli üretim onayının verildiğini, bir tesisin de başvuru sürecinin devam ettiğini belirterek, “Tekirdağ ve Adıyaman'da bulunan bu tesislerde, adenovirüs ve inaktif aşı adayları dünya standartlarında üretilecek ve faz 1 insan klinik çalışmalarına başlanacak. Diğer yenilikçi aşı adaylarının da en kısa zamanda faz çalışmalarını başlatmayı planlıyoruz” diye konuştu. 

49 KURUM 500 ARAŞTIRMACI

COVID19 Türkiye Platformu çatısı altında 49 kurum ve kuruluştan 500’e yakın araştırmacı aşı ve ilaç geliştirme çalışması yürütüyor. Gelinen aşamada Kovid19’a karşı 9 aşı ve 8 ilaç olmak üzere toplam 17 proje var. Varank, COVID19 Türkiye Platformunda ve TÜSEB destekli projelerde çalışan bilim insanlarının atacağı her adımın Türkiye'deki aşı ve ilaç sektörüne çağ atlatacağını belirterek aşı çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi:

Dünyada çalışılan farklı aşı teknolojilerinin tamamı ve hatta daha yenilikçi yöntemler COVID19 Türkiye Platformu tarafından da çalışıldı. Bu çerçevede inaktif aşı, adenovirüs aşısı, virüs benzeri parçacıklara dayalı aşı, dünyada ilk kez geliştirilen ASC zerrecik teknolojisine dayalı rekombinant aşı adayı, DNA aşıları, mRNA aşısı ve Rekombinant Spike Proteini aşısı gibi türler üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Tasarım, prototip aşı ve hayvan çalışmaları aşamaları sonrasında toplam 4 aşı adayımız hayvan deneylerini başarıyla tamamlamış durumda. Ekosistemdeki 13 aşı adayı Dünya Sağlık Örgütü’nün listesinde yer alıyor. Yürüttüğümüz toplam aşı projesi sayısına göre ABD ve Çin'in ardından 3. ülke konumundayız.

Varank, ilaç çalışmalarıyla ilgili de bilgi verdi: “Dünyada ilk kez Türk bilim insanlarınca Griffithsin molekülünün, enfeksiyonu dondurucuazaltıcı yönü araştırıldı. Klinik öncesi deney sonuçlarına göre bu molekülün enfeksiyonu önleyici ve bulaşı azaltıcı olarak kullanılmasının mümkün olduğu kanıtlandı. Bu kapsamda yeni geliştirilen ilaç adayının faz 2 klinik çalışmalarına yakın zamanda geçeceğiz, başvurumuzu yaptık. Kovid19'a karşı antiviral etkinlik gösteren Ribavirin etken maddesi için de faz 3 klinik denemelerinin başlatılması için yakın zamanda başvurumuzu gerçekleştireceğiz. Diğer moleküller üzerindeki çalışmalar da başarıyla devam ediyor. Sağlık personeli gibi yüksek risk gruplarında kısa süreli koruyucu etki gösterebilen antikor benzeri notralizan ilaç adayının karşı koyma testlerine geçiyoruz. Yüksek miktarda Kovid19 spesifik antikor içeriğine sahip plazmalar hastalara başarıyla uygulanıyor. Kovid19'u etkisiz hale getiren rekombinant antikor projesinde özgün bir ürün adayımız da etkinliğini gösterdi, preklinik çalışmalara geçilecek. Rekombinant interlökin 1 reseptor alfa temelli ilaç adayında ve sitokin fırtınasını durdurmada başarılı sonuçlar elde ettik.

HIFZISIHHA ENSTİTÜSÜ

Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü ile ilgili eleştirilere de yanıt veren Varank, “Burada son aşı 1997 yılında üretildi. 1999'da da aşı üretim tesisleri kapatıldı. GMP ile ilgili yatırımları yapmadığı için bu tesisler demode oldu ve sektörden ayrılmış oldular. Dolayısıyla 'Son dönemde kapatıldı, Türkiye'nin kabiliyetlerinin üstü örtüldü' gibi iddialar doğru değil” dedi. 

İlk vakanın görüldüğü mart ayından bu yana Türkiye’de aşı geliştirmek için gerekli olan alt yapının olmadığı söyleniyor. Bununla ilgili de, özel sektörün yanı sıra, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezindeki (MAM) Gen Mühendisliği Biyoteknoloji Enstitüsü çatısı altında bir aşı ve ilaç merkezi kurma çalışmalarına başladıklarını belirten Varank, “1 yıl içinde bu altyapıyı tamamlamayı hedefliyoruz. GMP standartlarında kurulacak olan bu merkezde, Türkiye'de ilk kez uçtan uca aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları yapılabilecek. Bu altyapımız tüm Türkiye'ye ve insanlığa hizmet edecek. Bu merkezle Türkiye, aşı ve ilaç üretimi noktasında, çok farklı bir seviyeye gelecek” diye konuştu. 

BATI’DA NE VARSA BİZDE DE O VAR

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, geçen ekim ayında Çerkezköy’de aşı üretiminin planlandığı tesisi gezdi. Ceyhan, tesisle ilgili 7 Ekim 2020’de Aydınlık’ta yayımlanan açıklamasında dünyada başka tesisleri de gezme imkanı bulduğunu yerli tesisin onlardan geri kalır yanı olmadığını söylemişti. Ceyhan şöyle konuştu: “Çerkezköy’de Türkiye’ye yetebilecek miktarda iki farklı aşıyı aynı anda üretebilecek tesisler yapılmış, ciddi yatırımlar olmuş. Gözlerime inanamadım. Batı’da adını bildiğimiz aşı üreten firmaların tesislerinde ne varsa bizde de o var. Sadece eğitimli işgücüne ihtiyaç var. Bunun için de başvurular olmuş. Bu sorun da çözülürse çalışılan Kovid19 aşılarının yanı sıra, kuduz, verem, hepatit B, suçiçeği gibi hastalıkların aşıları üretilebilecek. Bu tamamen yerli bir firma. Çok mutluluk verici bir gelişme.” 

 YERLİ AŞI ADAYLARI

COVID19 Türkiye Platformu çatısı altında 9 yerli aşı çalışması var. Bunlardan biri Erciyes Üniversitesi’nin geliştirdiği inaktif aşı. Erciyes Üniversitesi, 25 Aralık’ta faz 2 aşamasına geçileceğini açıkladı. Diğer aşı adayları ve geliştirilme yöntemleri ise şöyle: Selçuk Üniversitesi inaktif, Ankara Üniversitesi adenovirüs, Orta Doğu Teknik Üniversitesi virüs benzeri parçacıklar (VLP), Boğaziçi Üniversitesi ASC Zerrecik Teknolojisi, Hacettepe Üniversitesi Rekombinant Spike Proteini, İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi Rekombinant Spike Proteini, Ege Üniversitesi DNA, Selçuk Üniversitesi mRNA.