Yeme alışkanlıkları, insan sağlığını doğrudan etkileyebilecek günlük yaşamın önemli bir parçasıdır. Gün içerisinde tüketilen besinler vücuttaki çeşitli fizyolojik süreçleri etkileyebilmekte ve bu duruma bağlı olarak bazı sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir. 

Sofranın vazgeçilmez ürünlerinden biri olan tuz vücut için çok önemli olsa da gereğinden fazla veya az tüketildiğinde sağlık sorunlarına neden olabilir.

Tuz vücudumuz için ne kadar önemlidir?
Tuz; Kimyasal olarak sodyum ve klor elementlerinin bir araya gelmesiyle oluşan bir bileşiktir. Bu anlamda tuz, vücudumuzun ana sodyum ve klor kaynağıdır. 

İyonlar halinde bulunan sodyum ve klor insan vücudunda çok önemli fizyolojik süreçlerde yer alırlar.Vücudumuzdaki tüm hücreler hücre dışı ortam ile iç ortam arasında belirli bir denge kurarak yaşamlarını sürdürürler. 

Hücre içi ve hücre dışı ortamlar arasındaki kimyasal ve fizyolojik denge, bu ortamlarda çözünen iyonlar tarafından sağlanır. Sodyum iyonu, hücre dışı ortamın esas olarak pozitif yüklü iyonu iken, klor, hücre dışı ortamın esas olarak negatif yüklü iyonudur. 

Vücuttaki sodyum veya klor iyonlarının seviyelerindeki değişiklikler fizyolojik dengeyi bozabilir ve çeşitli seviyelerde hücrelere zarar verebilir.Ayrıca, sodyum iyonu temel olarak vücudun doku boşluklarına su moleküllerinin yerleştirilmesinde rol oynar. 

Bu nedenle sodyum iyonlarının böbrek fonksiyonları, kan basıncı ve vücut sıvılarının üretimi gibi çok önemli fonksiyonların gerçekleştirilmesinde çok önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Ek olarak, sodyum iyonları, hissi algılayan, diğer hücrelere ileten ve kas hücrelerini aktive eden sinir hücreleri gibi hayati fonksiyonların düzgün bir şekilde yürütülmesi için gereklidir.

Günlük tuz ihtiyacı ne kadardır?
Günümüzde hemen hemen tüm ürünlerde ve işlenmiş gıdalarda tuzun bulunduğu söylenebilir. Gıda üretiminde yaygın olarak kullanılan tuz, yemek pişirmede en sık kullanılan ürünlerden biridir. 

Bunu akılda tutarak genel vücut sağlığını korumak için günlük tüketilmesi gereken tuz miktarının belirlenmesi çok önemlidir.Araştırmalar bir yetişkinin günlük tuz ihtiyacının 6 gram olduğunu göstermektedir. 

Yaklaşık bir çay kaşığı tuz olan 6 gram tuzda yaklaşık 2.4 gram sodyum vardır. İçerdiği fazla tuz ve diğer bileşenler böbrekler yoluyla vücuttan atılır. Ancak fazla tuzun böbrekler yoluyla tamamen atılamadığı durumlarda bazı sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir.

Aşırı tuz tüketiminin zararları nelerdir?
Vücudun ihtiyacından daha fazla tuz tüketilirse kandaki sodyum ve klorür iyonlarının seviyesi yükselir. Sodyum ve klor iyonları su ile birlikte hareket ettiğinden, bu iyonlar kan seviyeleri yükseldikçe vücut sıvılarında dağılır. 

Vücudun su ve iyonlar arasında belirli bir dengeye sahip olması gerektiğinden, bu durumda iyonların artan sodyum ve klor seviyelerini telafi etmesi için sıvı geçişine izin verilir. Ancak bunun sonucunda toplardamarlardaki kan sıvısının artması yüksek tansiyon, vücut dokusunda ödem ve sinir dokusunda fonksiyon bozukluğu gibi durumlara yol açabilir.

Aynı zamanda vücudumuzda bu durumdan sorumlu olan bazı hormonlar vardır. sodyum ve klor dengesini düzenler. Örneğin böbrek üstü bezinin salgıladığı hormon olan aldosteron, kandaki sodyum seviyesini dengeleyerek böbrek fonksiyonlarını düzenleyen özel bir hormondur. 

Kandaki sodyum seviyesinin artması nedeniyle aldosteron hormonu daha fazla salınır ve böbrek hücrelerini vücuttan daha fazla sodyum atması için uyarır. Ancak gereğinden fazla sodyuma ihtiyaç duyulduğunda böbrekler tarafından atılan sodyum ile birlikte vücuttan su atıldığı için su kaybı ve dehidrasyon meydana gelir. 

Ayrıca bu durum uzun süre devam ederse böbrek fonksiyonlarında bozulma ile birlikte bazı böbrek hastalıklarının gelişmesine neden olabilir.