Bir süre önce bir internet sitesinde “Türkler Bizim Kardeşimizdir Dedikleri İçin İdama Mahkum Edilen 200 Yunan Askerinin Unutulmayacak Öyküsü” başlıklı bir haber yer aldı: https://www.tarihiolaylar.com/galeriler/turklerbizimkardesimizdirdedikleriicinidamamahkumedilen200yunanaskerininunutulmayacakoykusu725

Başka yerlerde de yer alan haberin kaynağı olarak şair Tuğrul Keskin’in Zito i Epanastasis (Yaşasın İsyan) kitabı gösteriliyordu. Yazıyı okuduğunuzda gözleriniz yaşaracak ve Kurtuluş Savaşımıza destek veren bu Yunan askerlerini saygıyla anacaksınız.

Ancak, üzülerek belirteyim ki, böyle yaptığınızda Ebuzer’in (mevta bulunmayan) türbesinde dua eden ve adak adayan veya dağdaki bir ağaca çaput bağlayan “saf”lardan bir farkınız kalmayacak. Yazı şöyle:

ÖLÜME MAHKUM EDİLEN 200 KOMÜNİST ASKER

“Her şey İtilaf Devletleri’nin Anadolu’nun topraklarını kendi aralarında paylaşırken Bizans torunlarını kışkırtılmasıyla başlamıştı. Yunanlılar için tarihten beri süre gelen intikam hırsını almanın tam da vaktiydi. Fakat bahsedeceğimiz bu öykü eminiz size bambaşka hisler yaşatıp, Yunanlılar hakkında farklı düşüncelere sahip olmanızı sağlayacak.

“1 Yıllar 1919'u gösterdiğinde dönemin Britanya İmparatorluğu ve Fransa yıkılmak üzere olan Osmanlı Devleti'nin topraklarından kendi paylarını seçmişlerdi. Buna alet olması içinde kendilerine Yunanistan'ı seçmişti. Hem bölgesel yakınlığını hem de tarihten bu yana Bizans İmparatorluğu'nun hırsıyla yanıp tutuşan Yunanistan arkasına Britanya ve Fransa'yı alarak Anadolu'yu işgali bir hevesle bekler olmuştu. 

“2 Yunanistan'ın Başbakanı Eleftherios Venizelos ise hem kendi payını hem de intikamını almak için hazır ve nazır bir şekilde büyük oyunculardan gelecek emirleri bekliyordu. Venizelos çok vakit kaybetmemiş ve büyük güçlerden emir gelmesiyle 1919 yılının 14 Mayısı'nda İzmir'i işgal etmek için kruvazörlerini Pire limanından yola çıkarmıştı.

“3 Fakat bu sırada İzmir'i işgal etmek için çıkan kruvazörlerin bazılarında Venizelos'un tahmin etmeyeceği tarihi bir olay yaşanıyordu. Anadolu'nun işgali için gönderilen askerlerden 200 kişilik bir grubu Yunanistan Komünist Partisi oluşturuyordu. 14 Mayıs 1919'da İzmir'e giden askerlerden bir takım farklı görüşler nüksetmeye başlamıştı. Bu görüş Yunanistan Komünist Partisi'nin manifestosuydu. Manifestoda özeti ise “Anadolu’nun işgali Britanya emperyalizminin bir oyundur... Britanya mazlumların kanıyla yeni sınırlar çiziyor... Biz bu oyuna alet olmayacağız... Anadolu halkı bizim kardeşimiz… Biz onları öldürmeyeceğiz” oldu. Bu görüş hem yola çıkan kruvazörlerde hem de Atina'da bulunan 200 Yunan askeri tarafından imzalamıştı.

“4 Fakat 15 Mayıs 1919'da Yunan askerleri İzmir'in kıyısına gelip işgal ve katliamlarını gerçekleştirmeye başlamıştı. 'Anadolu halkı bizim kardeşimizdir, onlara saldırmayacağız' bildirisini yapan 200 Yunan sosyaliste ise krallık tarafından tutuklanma emri gelmişti. İzmir'de aylarca ceza evinde tutulan, manifestoya attıkları imzaları geri çekmeleri için işkenceye maruz bırakılan kişiler, Anadolu'yu kardeş görme düşüncesinden vazgeçmemiş ve haklarında beklenen son olarak ölüm fermanları verildi.”

İSİMLERİ BİLE VERİLMİŞ, NASIL İNANMAZSINIZ?

Bu haberde idam edilen Yunan komünisti askerlerin isimleri ve son sözleri bile verilmiş. Bu ayrıntıda bilgi verildiğine göre, herhalde doğru mu? Yazı şöyle devam ediyor:

“5 Yunan Sosyalistler, 4 Ocak 1921'de İzmir’in Balçova semtinin İnciraltı sahilindeki Karargahta kurşuna dizilerek, idamları gerçekleştirilmiştir. İdamları gerçekleşmeden saniyeler öncesinde ise gruptaki kişilerin son sözleri şunlar olmuştur; Manolis: Yaşasın Halkların Kardeşliği! Stelios: Kahrolsun Britanya Emperyalizmi! Hristos: Bizler fakiriz, buradayız. Zenginlerin ve güçlülerin asker olmamak gibi yolları var, bizim yok! Haris: Artık bize özgürlükten söz etmeyin. Çünkü köleliğimizi dayanılmaz şekilde hissetmekteyiz. Artık bize vatanlardan ve eski düzeni yeniden kurmaktan söz etmeyin!

“Ateş emrini veren Yunan komutandan sonra 200 sosyalist, hep bir ağızdan "Zito İ Epanastasis" (Yaşasın isyan) bağırmış ve Ege denizinin sularına karışmıştır. Eş zamanlı olarak Anadolu’nun işgaline Yunanistan’da karşı çıkan 117 Yunanlı da Atina’da kurşuna dizilmeden son nefeslerinde de "Zito İ Epanastasis" (Yaşasın isyan) demiştir. 200 sosyalist bu gençin manifestosu ise adeta Yunanistan'da sivil savaşa dönüşmüş,

Yunanlılar sokaklara dökülmüş ve Yunan ordusundan firar edenlerin sayısı 90 bine kadar ulaşmıştır.”

Bazı insanlar, bu ve bu haberin dayanağını oluşturan Zito i Epanastasis kitabına dayanarak her yıl Ocak ayının ilk günlerinde işgale karşı çıktıkları için kurşuna dizilen 200 Yunan askerini saygıyla anıyorlar; bu Yunan komünistlerinin bu enternasyonalist tavrını övüyorlar.

Ama bu anlatılanlar tümüyle gerçekdışı. Uydurma. Tümüyle hayal mahsulü, hem de nasıl bir hayal. Hele kurşuna dizilenlerin isimlerini ve son sözlerini okuyunca kahkahalarla güldüm. Hayal gücünün sınırlarının nasıl bu kadar zorlanabildiğine gerçekten şaşırdım. 

Ben son dönemde “yerseniz” sözcüğünü sık kullanır oldum. Söylenen ve yazılan her şeye, hiç sorgulamadan inanırsanız, yani “yerseniz”, hiç acımazlar, yedirirler. Çağımız sorgulama çağı. Anlaşıldığı kadarıyla ülkemizde birçok insan da tümüyle uydurma olan bu iddiaları ciddiye aldı. Şimdi sorgulama sırası.

Yıldırım Koç

Aydınlık