Soylu, “Türkiye’ye operasyon yapmaya çalışanlar, sonra bir tarafa geçip avuçlarını ovuşturmayı bekleyenler bilsinler ki hayal kırıklığıyla karşı karşıya kalacaklardır” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN) Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Soylu, genel kurulda yaptığı konuşmada, FETÖ’nün POLSAN üzerindeki oyunlarını ihmal etmemek gerektiğini bildirerek, “Orayı nasıl istismar ettiğini ve içini nasıl boşaltmaya çalıştığını ihmal etmemek gerek. Polis Sandığı, FETÖ’nün midesinden çekilip alınan ve emniyetteki arkadaşlarımıza emanet edilen önemli bir kurumdur” şeklinde konuştu.
17 Haziran’da Van’da bir araçta C4 patlayıcı bir düzenek ile araçtaki 3 kişinin yakalandığını, 18 Haziran’da da Nusaybin’de 1.6 kg plastik patlayıcının 3 kişinin bulunduğu araçta, büyük şehre yolculuk yapmak üzereyken ele geçirildiğini bildiren Soylu, şöyle devam etti: “Birkaç olayla Türkiye’nin dengesini değiştirebilmeyi çalışmaya düşünenler, Türkiye’ye operasyon yapmaya çalışanlar, sonra bir tarafa geçip avuçlarını ovuşturmayı bekleyenler bilsinler ki hayal kırıklığıyla karşı karşıya kalacaklardır. Yılbaşından bu yana 100’e yakın, hazır patlama anında olabilecek olayı engelledik. Türkiye’nin üzerine eğer fırsat verilirse hangi oyunların oynanabileceğini biliyoruz. 7/24 çalışıyoruz ve buna fırsat vermeyiz. Bu provokasyonlara fırsat vermeyeceğiz.”
‘UYUŞTURUCUNUN SAHİBİ TÜRKİYE DEĞİL’
Uyuşturucu ile mücadeleye de değinen Soylu, şöyle sürdürdü: “Sadece 2020 yılında yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar. 2011 yılında bu miktar 2 milyar lira. 2 milyar nere 165 milyar nere? Türkiye’de suç ve suçluya nefes aldırmayan bir anlayışı hep birlikte ortaya koymalıyız ve buna hep birlikte devam etmeliyiz. Bunun nasıl bir tehlike olduğunu bu salondaki arkadaşlarımız çok iyi bilir. Onlar yakalanmasaydı on binlerce evladımız zehirlenecekti. Neyle mücadele ettiğimizin farkındayız. Uyuşturucunun sahibi Türkiye değil. Nasıl ekonomik olarak paranın gezmesi birilerinin kontrolünün altındaysa uyuşturucu da uluslararası sistemin ve istikrarsızlaştırmak istedikleri memleketlere yönelik bir aparattır. Afganistan işgalinden sonra oradaki afyon üretim miktarının yüzlerce kat artmasının sebebi çok net ve açıktır.
