Haber: Buse Gençtürk

Çin'den Türkiye'ye yapılan önemli ziyarette dikkat çekici mesajlar verildi. TürkiyeÇin ilişkilerinde stratejik ortaklık gündeme geldi.

Dışişleri Mevlüt Çavuşoğlu, Çinli mevkidaşı ile yaptığı heyetler arası görüşmede iki ülke ilişkilerini kapsamlı stratejik ortaklık seviyesine çıkartmayı hedeflediklerini söyledi.

Çavuşoğlu, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'i Türkiye'de ağırlamaktan memnuniyet duyulacağını ifade etti. Verilen mesajlarını yorumlayan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Sencer İmer, ilişkileri geliştirmenin her iki ülkeye de büyük fayda sağlayacağını belirtti.

Türkiye ve Çin mesafe olarak belki birbirine uzak ama Çin ve Türkiye arasındaki ilişkiler son 40 yıldan beri hız kazandı.

Çin ile olan iş birliğimiz güç kazandıracaktır. Çin’e de güç kazandıracaktır. Bölge barışına katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Şi Cinping’in yakın zamanda Türkiye’yi ziyaret etmesi çok önemli bir sinyal vermiş olur. Bir kuşak bir yol projesi Çin’in ve bölge ülkelerinin kalkınması için önemlidir. Kafkasları kalkındırmak hem Çin hem Türkiye çıkarına olacaktır.

Her alanda iş birliğinin genişleyeceğini kaydeden İmer, ekonomik olarak da iyi bir ilişki grafiği izleneceğini belirtti:

Çin'in hem teknolojik olarak hem sermaye olarak Türkiye’deki ekonomik yatırımlara katkı sunması devlet özel sektör çok çok faydalı olacaktır. Umarım bu yatırımlar da bir an evvel gelir. Böylece istihdamı artırır. İşsizlik çözülür dış açığı kapatarak dövize bağlı olmayan enflasyonu artmayan ülke haline gelir.

Çin ile olumlu ilişkiler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüşmesine de yansıdı. Erdoğan’ın Wang’ı kabul ettiği esnada objektiflere yansıyan bu görüntü hafızalarda önemli bir yer tuttu.

Emekli Ruh Hekimi Prof. Dr. Yıldırım Beyatlı Doğan, Erdoğan ve Wang'ın jest ve mimiklerinin ortak başarıyı da simgelediğini söyledi:

Bu hareketin katılımcıların önce açık avuç. Açık avuç benden sana zarar gelmez. Ben göründüğüm gibiyim. Bu açık avucu siz karşıya doğru uzattığımızda bu aynı zamanda bir yakınlık ve ortaklık çağrısıdır.

Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerin can cana diyebileceğimiz avuçlar vurulduğunda pekişmesi. Ortak bir edinim, ortak bir kazanım, ortak bir başarı ile kutlanması olarak görüyorum.