NTV’de katıldığı yayında Türkiye’nin konuştuğu para kuleleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özgür Çelik, söz konusu paraların 40 milyon liraya satın alınan CHP İstanbul İl Başkanlığı için verildiğini söyledi. Yeni Şafak’ın eski CHP Genel Merkez yöneticilerinden edindiği bilgiye göre, CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının 24 milyon 360 liraya alındığı belirtildi. Özgür Çelik’in söylediği 40 milyon ile, resmi satış belgelerinde yer alan 24 milyon 360 bin lira arasındaki farkın kayıt dışı olduğu ortaya çıktı.

Kapora yalanı çöktü

Türkiye gündemine oturan, banknotlardan kulelerin oluşturulduğu para sayma görüntüleriyle ilgili olarak CHP İstanbul İl Başkanlığı yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, görüntülerin mal sahibine yapılan kapora ödemesine ilişkin olduğu iddia edildi.

CHP İl Başkanlığı’nın iddiasına göre, 2019 yılında satın alınan Sarıyer’deki CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınması sırasında, bina sahibine 15.510.000 TL kapora ödemesi yapıldı. Açıklamada görüntülerdeki para sayma işlemlerinin de kapora olarak yapılan ödemeye ilişkin olduğu savunuldu.

Kapora ödemeden düşülür

Görüşlerini aldığımız uzmanlar, resmi belgelerde yer alan ödeme rakamları esas alındığında bu paraların kapora olarak ödenen para olmasının mümkün olmadığını vurguladı. Uzmanlara göre; herhangi bir satın alma işleminde kapora ödemesi yapılmış ise; kalan ödeme miktarı, satın alma tutarından kapora rakamı düşüldükten sonraki rakam üzerinden yapılır.

Örneğin, satış fiyatı 700.000 TL olan bir otomobil için otomobil sahibine 50.000 TL kapora ödenmişse, otomobilin satış ve devir işlemi sırasında kalan (700.00050.000=) 650.000 TL ödenir ve satış işlemi gerçekleştirilmiş oluyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Tarih tarih belgeli

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın 2019 yılında satın aldığı binanın satış bedeli 24.360.000 TL. Beyoğlu 3. Noteri’nde düzenlenen 6.11.2019 tarihli satış vaadi sözleşmesinde, binanın satış bedelinin 24.360.000 TL olduğu açıkça belirtiliyor. Satış vaadi sözleşmesinin altında, CHP Genel Merkezi adına Canan Kaftancıoğlu’nun, bina sahibi olarak da Seas Besicilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin yetkilisinin imzası bulunuyor. CHP Genel Merkezi sözleşme gereği binanın satışına ilişkin ödemeleri banka yoluyla bina sahibinin hesabına aktarmış. 24.360.000 TL tutarındaki satış bedelinin ödemeleri şu şekilde yapılmış:

6.000.000 TL’si 06 Kasım 2019 tarihinde,

8.000.000 TL’si 18 Kasım 2019 tarihinde,

10.360.000 TL’si de 9 Aralık 2019 tarihinde,

CHP Genel Merkezi tarafından banka yoluyla gönderilmiş. Banka yoluyla yapılan bu ödemelerin toplamı 24.360.000 TL yapıyor. Tapuda devir sırasında beyan edilen, tapu kayıtlarında toplam 14 ayrı bağımsız bölümden oluşan binanın değeri olarak görülen rakam da 24.360.000 TL.

Kapora olması mümkün değil

Satış vaadi sözleşmesine göre binanın satış değeri 24.360.000 olarak görünüyor. CHP Genel Merkezi’nden satıcıya banka üzerinden gönderilen ödeme tutarı da 24.360.000 TL. Tapu kayıtlarında da binanın değeri 24.360.000 TL. Sonuç olarak belgelere göre satın alınan binanın satış bedelinin tamamı CHP Genel Merkezi tarafından banka yoluyla gönderilmiş. Dolayısıyla görüntülerde saatlerce sayımı yapılan paraların kapora olması imkanı bulunmuyor.

Tarihler de tutmuyor

Eğer bu paralar, CHP İl Başkanı’nın iddia ettiği gibi binanın satışına ilişkin kapora olsaydı, CHP Genel Merkezi’nden satıcıya banka yoluyla, satış bedeli ile kapora arasındaki fark olan (24.360.00015.510.000=) 8.850.000 TL gönderilmesi gerekiyordu. Halbuki CHP Genel Merkezi satıcıya, satış bedelinin tamamı olan 24.360.000 TL göndermiş.

CHP İl Başkanı’nın, görüntülerdeki paraları ‘kapora’ ile açıklamaya çalışması dayanaktan yoksun ve can havliyle yapılmış bir açıklama gibi görünüyor. Görüntülerdeki paraların ‘kapora’ olmadığını ortaya koyan bir başka gerçek de şu: Kapora satış veya devir işleminden önce verilir. Oysa görüntülerdeki paralar 10 Aralık tarihinde, yani satış işleminin ve ödemelerin tamamlanmasından sonraki bir tarihe ait görüntüler.

Kimlerden geldi kimlere gitti

Binanın satış bedelinin ilk ödemesi CHP Genel Merkezi tarafından 06.11.2019 tarihinde, ikinci ödeme 18.11.2019 tarihinde, son ödeme ise 09.12.2019 tarihinde banka yoluyla ödenmiş. Para sayma görüntüleri, yani kapora olarak ödenen tarih ise 10 Aralık 2019. Yani, bütün ödemeler banka kanalı ile yapıldıktan ve satış işlemi tamamlandıktan sonra kapora olarak ödendiği iddia ediliyor.

Kapora satış ve ödeme işleminden önce yapılacağı için, CHP İl Başkanı Çelik’in iddia ettiği gibi bir kapora ödemesi olarak kabul edilmesi mümkün değil. Bütün bunlar, sayılan paraların kapora olmadığını gösterdiğine göre bu paraların nerelere ve kimlere gittiği sorusu da ortada durmakta. Bu paraların nereden geldiği ve nereden ve kimlerden toplandığı sorusunun cevabı da verilmiş değil.

Çelik CHP’yi ateşe attı

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, NTV’ye yaptığı açıklamada gayrimenkulün 40 milyon liraya satın alındığını, bunun 24.360.000 TL’lik kısmının CHP Genel Merkezi tarafından banka yoluyla ödendiğini, kalan paranın ise görüntülerde görülen paralardan elden ödendiğini söyledi. Çelik, bu açıklamasıyla, açıkça CHP Genel Merkezi’ni kayıt dışı iş yapmakla, vergi kaçırmakla ve Anayasa Mahkemesi’ni yanıltmakla suçlamış oldu.

İmamoğlu organize etti

O dönemde görevde bulunan CHP Genel Merkezi’nden bir yetkili ile yaptığımız görüşmede yetkili, görüntülerdeki paraların CHP Genel Merkezi ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, operasyonun İmamoğlu ve adamları tarafından organize edildiğini ifade etti. CHP Genel Merkez yetkilisi, söz konusu binayı 24.360.000 TL’ye satın aldıklarını, satış vaadi sözleşmesinde satış tutarının 24.360.000 TL olduğunu, tapu kayıtlarında da 24.360.000 TL olarak görüldüğünü vurguladı.

Genel Merkez Bankadan gönderdi

CHP’li yetkili, satış bedelinin 24.360.000 TL olarak banka kanalıyla binanın sahibine CHP Genel Merkezi tarafından gönderildiğini, bunun dışında binanın satın alınmasıyla ilgili hiç bir işlem yapmadıklarını ifade etti. CHP Genel Merkez yetkilisi, görüntülerdeki para teslim operasyonunun İmamoğlu ve adamları tarafından organize edildiğini, İmamoğlu’nun kendisini kurtarmak ve Kılıçdaroğlu’dan intikam almak amacıyla böyle bir senaryo hazırladığını savundu. CHP’li yetkili, İmamoğlu’nun CHP’nin kurumsal kimliğini ve varlığını tehlikeye atacak şekilde iftira atmaktan çekinmediğini de sözlerine ekledi. CHP İl Başkanı Çelik’in, İBB Başkanı İmamoğlu’na yakın isimlerden olduğu biliniyor.

CHP’nin kapatılmasına yol açabilir

CHP İl Başkanı Çelik’in açıklamaları CHP’nin kurumsal yapısı dahil CHP’yi hedef göstermeye çalışmak şeklinde yorumlandı. CHP İl Başkanı Çelik açıklamalarıyla, binanın gerçekte 40 milyon liraya alındığını, ancak CHP Genel Merkezi’nin bunu 24.360.000 TL olarak gösterdiğini iddia etmiş oldu. Çelik sözleriyle, satış vaadi sözleşmesi ile ‘muhteviyatı itibariyle sahte ve yanıltıcı belge’ düzenlediği, tapuda binanın değerini 40 milyon yerine 24.360.000 TL göstererek vergi kaçırdığını, binanın satın alınmasında CHP Genel Merkezi’nin kaynağı belli olmayan para kullanarak CHP’nin kapatılmasına yol açabilecek illegal işlem yaptığını iddia etmiş oldu.

Anayasa mahkemesi devreye girebilir

CHP İl Başkanı Çelik’in bu iddialarıyla ilgili olarak CHP’nin hesaplarını denetleyen Anayasa Mahkemesi, vergi kaybı açısından Hazine Maliye Bakanlığı ve kaynağı belli olmayan paralar açısından İçişleri Bakanlığı’nın ve MASAK’ın CHP Genel Merkezi hakkında inceleme ve soruşturma başlatabileceği belirtiliyor.

Görüntüde arkadaşlarım var

İddiaların odağındaki isim olan İBB Başkanı İmamoğlu da görüntülerde kendisiyle bağlantılı isimler olduğunu itiraf etti. İmamoğlu "Seçime 20 gün kala İstanbul CHP İl Başkanlığı'nın satın alma sürecindeki bir hukuk ofisinde yapılan bir işlemin, ki orada benim çok değer verdiğim siyasi yol arkadaşlarım var o görüntüde. O görüntü üzerinden siyasi yaygara çıkarmaya çalışanların kötülükçü akılları var” dedi.

Savcılık kaynağını araştıracak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, görüntülerle ilgili savcılığın soruşturma başlattığını hatırlatarak, partilere bağış kampanyasında verilen hesap numaralarının bulunduğunu, bu paraların söz konusu hesap numaralarına yatan para mı olduğunun araştırılacağını kaydetti. Tunç, "Bunlar acaba bir başka kaynaktan mı geliyor? Yani savcılık bu paraların kaynağını elbette ki soracaktır, sorgulayacaktır. Çünkü kamuoyunda büyük bir tereddüt ve tepki ortaya çıktı. Çünkü böyle miktarda bir paranın özellikle sadece bir adi belgeyle bir alışveriş söz konusu. Bir il binasının bu şekilde bir satışının nasıl söz konusu olabildiğini elbette ki Cumhuriyet Savcılığı bu tereddütleri ortadan kaldıracak bir soruşturma gerçekleştirecektir” dedi.

Kaynak: Yeni Şafak