Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilk istihbarat gemisi özelliğini de taşıyan, test ve eğitim gemisi Ufuk’un denize iniş töreninde konuştu. Erdoğan, savunma sanayiinde tarihi bir adım atıldığını belirterek, "Ufuk Korveti, Türkiye’nin denizlerdeki gören gözü olacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ufuk Korveti’nin denize iniş töreninde konuştu. "Buradaki kardeşlerimiz kışın soğuğuna denizin rüzgarına aldırmayarak, çalışarak Türkiye’nin kalkınma hamlesine öncülük ediyorlar. Sadece Tuzla bölgesindeki tersanelerde son 16 yılda iki bin geminin tamiri, onarımı gerçekleşmiştir. Tersanelerimizin bu seviyelere ulaşması ülkemiz ekonomisi adına çok çok önemlidir. İnşallah önümüzdeki dönemde elbirliği içinde başarı çıtamızı daha da yükseklere taşıyacağız. Türkiye’yi diğer alanlarda olduğu gibi, gemi üretimi, tamiri alanında da dünyanın lider ülkelerinden biri yapacağız" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:

‘ALANININ LİDERİ OLACAK’

“1.5 yıl önce denize indirdiğimiz Kınalıada Korveti’nin ardından beşinci gemimiz Ufuk Korveti’ni de denize indireceğiz. 94.5 metre tam boyu, 3.6 metre su çekimiyle Ufuk Korveti alanının lideri olmaya namzet bir gemidir. Gemi, 10 tonluk bir helikopter için gerekli platforma sahiptir.

Ufuk Korveti; ülkemizin ilk istihbarat gemisi olma özelliği taşıyor. Ufuk korvetimiz ağır iklim ve deniz şartlarında 45 gün boyunca kesintisiz seyir yaparak milli güvenliğimize yönelik tehditleri anında tespit edebilecektir. Özellikle sinyal istihbaratının hayati önem kazandığı günümüz dünyasında Ufuk Korveti’nin çok büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. Ufuk Korveti, Türkiye’nin denizlerdeki gören gözü olacaktır. Suriye kaynaklı tehditlerle, Ege ve Karadeniz’deki gelişmeler sonrasında bu ihtiyaç çok daha acil hale gelmiştir.

Bugün bile müttefiklerimizle yaşadığımız en ufak bir anlaşmazlıkta silah alım anlaşmalarını gündeme taşıdıklarını görüyoruz. Bölgemizdeki despotları silah ve mühimmata boğanlar, konu ülkemiz olunca kırk dereden su getiriyor. Dünyanın en eli kanlı teröristlerine silah verenler, mesele Türkiye olunca engeller çıkarıyorlar. DEAŞ’den PKK’ya kadar Müslümanların kanını döken bütün terör örgütlerinin elinde batılı ülke mahreçli silahlar var. Suriye’nin kuzeyinde etnik temizlik faaliyeti yürüten YPG’nin elinde müttefiklerimizin bombaları, silahları var. Türkiye’nin eli kolu bağlı şekilde beklemesi mümkün değildir. Tarih ders almayanlar için tekerrür eder.”

‘TANK PALET SATILMIYOR’

“CHP Genel Başkanı, yaptığımız onca açıklamaya rağmen, inatla ve ısrarla halen bu fabrikanın yabancılara satıldığı yalanını söylüyor. Karasu’daki konuşmamda da söylediğim gibi, Tank Palet Fabrikamızın satılması, yani mülkiyetinin devri asla söz konusu değildir. Fabrika arazisindeki her türlü taşınmazın mülkiyeti devlete aittir ve öyle kalacaktır. Hatta şu anda bu alanı yapan firma; yüzde 50 Katar, yüzde 50 Türk ortaklığı olan bir firmadır. Ve şu anda buraya yaklaşık 4050 milyon dolar gibi de bir yatırım yapmak suretiyle fabrika elden geçirilecektir. Yapılan iş, sadece işletme hakkının belli şartlar ve süreler dahilinde ki bu 25 senedir; ülkemizin öncü kuruluşlarından birilerine devredilmesidir. Fabrikada çalışan kardeşlerimizin özlük haklarında da hiçbir gerileme yaşanmayacaktır.”

ÖZEL SEKTÖR VURGUSU

“Olmadık iftiralarla, yalan yanlış bilgilerle milletimizin kafasını karıştırmaya çalışanlar en büyük zararı Türk savunma sanayine veriyor. Bunlar akla ve vicdana sığmayan iddialarıyla, birçok başarılı projeyi hayata geçiren kamu özel sektör işbirliğini de dinamitlemeyi hedefliyor. Şu gerçeğin altını çok net çizmek istiyorum. Savunma sanayinde özel sektör düşmanlığı yapmak; ‘Türkiye insansız hava aracı üretmesin... İşte bugün burada olduğu gibi korvetler, istihbarat gemileri üretmesin’ demektir. Bunların yegane amacı Türkiye’yi ekonomide IMF’ye, diplomaside batıya, savunma sanayinde de belli başlı devletlere mahkum etmektir.”