Karadeniz’e kıyısı bulunan Romanya, Bulgaristan ve TürkiyeUkrayna’nın Karadeniz’e bıraktığı telinden kopmuş mayınları (serseri mayın) temizlemek için işbirliği yapacak. Üç ülkenin savunma bakan yardımcılarının, bugün Ankara’da bir araya gelerek konunun ayrıntılarını konuşmaları bekleniyor.
Toplantının, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nın, geçen günkü “Karadeniz'e herhangi bir ülkenin veya NATO'nun girmesini istemiyoruz” sözlerinden sonra yapılacak olması dikkat çekti.

Konuyu Aydınlık’a değerlendiren Emekli Tümamiral Deniz Kutluk ve Emekli Deniz Albay Alp Kırıkkanat, kıyıdaş ülkelerin böyle bir işbirliğine girişmesinin, Karadeniz’e sahip çıkmasının umut verici olduğunu belirtti. Karadeniz’e kıyısı olmayan NATO ülkelerinin Karadeniz’e girişinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Komutanlar, bu üç ülkenin işbirliğine NATO, Rusya ve Ukrayna’nın tavrının nasıl olacağına değindi ve mayınların nasıl temizleneceğini anlattılar.

‘1930’DAN BERİ BÖYLE’

Emekli Tümamiral Kutluk, şunları kaydetti:
“Türkiye, Karadeniz güvenliğine, Karadenizli kıyıdaşlarıyla işbirliği halinde bakan bir yapıdadır. Bu bugüne ait bir bakış değil. 1930’dan beri böyle. Bizim bu bölgedeki oluşacak bir tehdidi bertaraf edecek elimizde imkanlar var. Bu tehdit şayet bir kolektif müdahale gerektiriyorsa Türkiye vardı. O bakımdan her üç ülkenin işbirliğiyle Karadeniz'de bir mayın riskinin azaltılması söz konusuysa bunu yapılabilecek imkan vardır.

‘BU SORULARA CEVAP
VERMEDEN BAŞLATILMAZ!’

“İşin bir başka boyutu şudur; Dökülen mayınlar nerededir? Mayınları kim dökmüştür ve o bölgeler uluslararası deniz trafiğinin geçeceği uluslararası bir su mudur? Aslında bu sorulara cevap vermeden böyle bir planlama başlatılamaz. Çünkü Rusya'nın karasularında mayın arayacaksanız buna Rusya izin vermez. Ukrayna'nın, karasuların mayın arayacaksanız ve bu mayınları Ukrayna dökmüşse size planları verebilir ve bunu temizlersiniz. Ama Ukrayna'nın karasularında olup da Ukrayna o bölgenin kontrolünü kaybetmişse, o kıyıların artık tartışmalı bir çatışma sahasıdır ve orada mayın temizlemenin anlamı yoktur. Çünkü o bölge tekrar mayınla kirletilebilir.

‘GENİŞ BİR MAYIN FİLOMUZ VAR’

“Konunun bakılacak uluslararası, askeri planlama ve diplomatik yönleri var. Bunlarla birlikte bakılması lazım. Öte yandan Türkiye'nin geniş bir mayın temizleme filosu var. Diğer ülkelerin de bir miktar var. Karadeniz kıyıdaşları fazlasıyla bir mayın harekâtı yapabilirler.

‘TESPİT VE ÖNLEME YAPILABİLİR’

“Denizde mayın her derinliğe dökülemez. Karadeniz'de derinlikler kuzeye yaklaştıkça azalır, diğer bölümleri derindir ama derinliği yaratan şey serseri mayındır. Serseri mayın zaten nerede olduğu bilinmeyen mayın demektir. Rüzgarın oluşturduğu akıntıyla veya tuzlu suyun oluşturduğu akıntıyla değişik dolaşım parkurları yaratabilir. Bunlara karşı bir temizlik yapılamaz. Bunlara karşı tespit ve önleme yapılabilir.

‘NATO ÜLKELERİNİN GEMİ
GETİRMESİ KABUL EDİLEMEZ’

Kutluk, NATO’nun bu gelişmeye karşı tavrının nasıl olacağı soruna şu yanıtı verdi:
“Karadeniz kıyıdaşı olmayan NATO ülkelerinin buraya gemi getirip mayın temizlemeye başlaması tabii ki kabul edilebilir bir şey olmaz. Ne Türkiye için kabul edilebilirdir ne Montrö buna uygundur? Ne de bazı devletlerin Montrö’yü gayri ciddi halle getirmek için attığı adımların önlenmesi politikamız buna izin verir. Deniz Kuvvetleri Komutanının 250. kuruluşu münasebetiyle bu konuda vermiş olduğu açıklama gayet yerindedir.

‘RUSYA VE UKRAYNA’NIN TEPKİSİ MAYINLARIN
KONUMUNA BAĞLI’

“Mayın sahasının nerede olduğu ifade edildiği zaman bu konuda daha ne konuşulabilir. Mayın sahası, Ukrayna'nın tahıl ihraç limanlarının ağzındaysa tabii ki Ukrayna'da bunu temizlenmesini isteyen taraf olacaktır. Ama mayın sahası Ukrayna'nın, Rus istilasından korumak istediği Odessa'nın kuzey kıyılarındaki kumsalları açığındaki veya güney kıyısındaysa o zaman Ukrayna ben bunları savunma için koydum, temizlemeyelim diyecektir. Aynı şekilde bu sahalara girildiği zaman Rusya'da o bölgedeki askeri harekatın etkisine göre bir tepki verecektir.”

‘UMUT VERİCİ’

Emekli Albay Kırıkkanat da düşüncelerini şu ifadelerle paylaştı:
“Tellerinden kopmuş mayınların oluşturduğu tehdide karşı bu üç ülkenin birlikte hareket etmesi elbette bölge için çok kıymetli. Dikkat ederseniz kümülatif olarak tehdit hep bu ülkelerin sahillerinde oluşmuş vaziyette. Bu da tabii mal ve hizmetlerin denizden gönderilmesine, getirilmesine büyük bir engel teşkil ediyor. Şu ana kadar bir engel gözükmese de ileride neyin ne olacağını bilemediğimiz için büyük bir tahdit söz konusu.

“Türkiye'nin 20, 25 yılda mayın harbi açısından gelmiş olduğu imkan ve kabiliyetler takdire şayan. Diğer 2 ülkede zannediyorum batı Avrupa ülkelerinden almış oldukları mayın gemileriyle birlikte kendi mayın harbi imkanlarını genişlettiler. Ortaklaşa bir şekilde kıyıdaş ülkelerin harekat düzenlemeleri ya da düzenlenmek için bir araya gelmeleri, Kıyıdaşı olan ülkeler tarafından Karadeniz’e sahip çıkılması veya bir Montrö ruhu içerisinde savaş dışı bu üç ülkenin, sürüklenen mayınlara karşı birlikte hareket etmeleri gelecek için de umut vaat edici.

‘TÜRKİYE LİDERLİK ÜSTLENECEKTİR’

Mayın temizleme faaliyetinin yapılabilmesi, yönlendirilebilmesi için de bir harekat merkezinin olması gerekiyor. Bunun da herhalde Türkiye liderliğini üstlenecektir diye düşünüyorum.

‘NATO BİR ŞEY DİYEMEZ’

NATO’nun mayın temizleme bahanesiyle Karadeniz’e girmeye çalıştığı günlerde kıyıdaş üç ülkenin böyle bir karar almak için toplanmasına NATO ne der sorusuna da Kırıkkanat, su cevabı verdi: “Buna NATO bir şey diyemez. Burada netice itibariyle uluslararası seyir güvenliği açısından üç ülke ortak bir hedef belirlemiş ve bunlarda kıyıdaş ülke. Yani Karadeniz'de aslında sahip çıkması gereken üç ülke bir araya gelmiş, savunma ve taarruz maksatlı dökülmüş olan bu mayınların temizliği konusunda bir inisiyatif alıyor. Buna kimsenin bir şey diyeceğini, zannetmiyorum.

‘İŞLERİNE GELECEK BİR DURUM’

Rusya ve Ukrayna’nın konuya ne tepki göstereceği konusunda da Kırıkkanat şöyle konuştu:

“Bu üç ülke savaşa müdahil olmuyor. Savaş bölgesinin dışına taşan ve kendilerinden kaynaklanan bir takım tehdit unsurlarının temizlemek istiyor. Bu anlamda onların da menfaatlerinin işlerine gelecek bir durum diye düşünüyorum.”

‘KARADENİZ'E NATO’NUN
GİRMESİNİ İSTEMİYORUZ’

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, 18 Kasım Salı günü "Deniz Astsubay Okullarının Kuruluşunun 133'üncü Yıl Dönümü" etkinlikleri kapsamında yaptığı konuşmada Karadeniz’deki gerilime dikkat çekti “Karadeniz'e herhangi bir ülkenin veya NATO'nun girmesini istemiyoruz” dedi.
Karadeniz'de gerilimler ve çatışmalar olduğuna dikkat çeken Tatlıoğlu, "2008 senesinde Gürcistan ve Rusya ile başlayan gerilimler, Güney OsetyaKuzey Osetya problemleri, Abhazya'nın aynı şekilde problemleri, 2014 yılında Kırım'ın işgal edilmesi, 2018 Kerç Boğazı, 2022 yılında başlayan UkraynaRusya savaşı, Karadeniz'deki jeopolitik mücadelede yeni bir dönem başlattı.”
UkraynaRusya savaşından dolayı 400'ün üzerinde mayının Karadeniz'e döküldüğünü belirten Tatlıoğlu, "Bu mayınlardan 17 tanesi sahillerimize geldi. 2 tanesini tespit edemedik. 1 tanesi Kastamonu Cide'de, diğeri de Karadeniz Ereğli Liman girişinde patladı. Bu mayınlar çok tehlikeli. Karadeniz'de bu mayınlarla mücadele ediyoruz. Amacımız, Montrö'ye uyulsun. Karadeniz'de biz bütün güvenliği sağlarız Türkiye olarak. Karadeniz'i bir Orta Doğu'ya çevirmesinler. Dolayısıyla Karadeniz'e herhangi bir ülkenin veya NATO'nun girmesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı.