Malta merkezli Avrupa İltica Destek Ofisinin () yayımladığı yıllık rapora göre, 2019'da, 2015'ten bu yana ilk kez Avrupa'ya yapılan uluslararası koruma başvuruları sayıca artış gösterdi.

Raporda, "2019'da, 2018'e göre yüzde 11'lik artışla AB+ ülkelerine yaklaşık 740 bin uluslararası koruma başvurusu yapılmıştır. Kısmen Venezuela ve diğer Latin Amerika vatandaşlarından gelen başvurulardaki keskin artış nedeniyle 2015'te yaşanan göç krizinden bu yana başvuru sayısı ilk kez artmaya başlamıştır." ifadesine yer verildi.

2019'da  dışı sınırlara varış sayısındaki genel azalma göstermesine karşın Avrupa'ya göç güzergahlarında farklı eğilimler ortaya çıktığına işaret edilen raporda, "Batı ve Orta Akdeniz güzergahlarına 2018'e kıyasla daha az sayıda varış olurken, Doğu Akdeniz ve Batı Balkan güzergahlarına varış sayısı da artmıştır." değerlendirmesi yapıldı.

Raporda, AB ile  arasında 18 Mart 2016'da yapılan göç anlaşmasına değinilerek, şunlar kaydedildi:

"AB'nin Doğu Akdeniz güzergahına yönelik yaklaşımındaki önemli bir boyutsa ABTürkiye Bildirisi aracılığıyla Türkiye ile yapılan ortaklıktır. Bildiri sonucunda, Türkiye'den AB'ye düzensiz varışlar, 4 yıllık uygulamadan sonra anlaşma öncesine göre yüzde 94 azalmış ve toplamda yaklaşık 27 bin Suriyeli mülteci, Türkiye'den AB+ ülkelerine yeniden yerleşmiştir."

Türkiye'deki lere ve ev sahibi topluluklara destek vermek üzere "Mültecilere yönelik Mali Yardım Programı" aracılığıyla toplam 6 milyar avro tahsis edildiği de vurgulandı.

"SIĞINMA SİSTEMLERİ ÜZERİNDE VAR OLAN BASKIYI ARTIRMIŞTIR"
Raporda, Akdeniz'de kurtarılan göçmenlerin tahliyesi 2019'da devam ettiği ve ilk kabul, kayıt ve başka yere yerleşme dahil olmak üzere, tahliyelerde daha sistematik ve koordineli bir AB yaklaşımının gerekliliğinin altı çizildi.

EASO raporunda, AB içinde "yeniden yerleştirme" konusunun 2019'da sığınmayla ilgili politika gündeminde önemli bir yer edindiğine de dikkat çekildi.

Raporda, AB'nin dış sınırlarıyla ilgili temel sorunlar, özellikle Akdeniz'deki aramakurtarma operasyonları ve kurtarılan göçmenlerin güvenli şekilde tahliye edilerek başka yere yerleşmesiyle ilgili olarak kamuoyundaki tartışmaların merkezinde kaldığı tespiti de yapıldı.

EASO raporunda, "Doğu Akdeniz güzergahı boyunca artan göç akınları, bölgedeki üye devletlerin sığınma sistemleri üzerinde halihazırda var olan baskıyı artırmıştır." ifadesi kullanıldı.

DÜNYA GENELİNDEKİ DURUM
Dünya genelindeki duruma da yer verilen raporda, geçen yıla göre mülteci sayısı ve ev sahibi ülke payları gösterilirken, 6,6 milyon nin küresel mülteci nüfusunun 3'te 1'ini oluşturduğu aktarıldı.

Raporda, "2019'da Türkiye, mutlak verilere göre açık ara en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapmış, bunu Pakistan, Uganda, Almanya ve Sudan izlemiştir." ifadesi kullanıldı.

Türkiye'nin geçici koruma altındaki 3,6 milyon kayıtlı Suriyeli mülteciyle en yüksek sayıdaki mülteci topluluğuna ev sahipliği yaptığı kaydedildi.

Pakistan'ın, çoğu Afganistan kökenli yaklaşık 1,4 milyon mülteci ağırladığı, Uganda'nın da çoğu Burundi, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Ruanda, Somali, Güney Sudan kökenli 1,3 milyon mülteci barındırdığı ifade edildi.

Raporda, Almanya ve Sudan'ın 1 milyondan fazla mülteci ağırladığı bilgisi paylaşıldı.