Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı İnsani Yardım Tugayları,  Doğal Afet Kurtarma Timleri, donanmanın en büyük gemileri, ulaştırma uçakları, İHA'lar, SİHA'lar ve diğer tüm imkanları ile Mehmetçik afet bölgesinde görev yapıyor

Türk Ordusu tüm imkanları ile afet bölgesinde
Milli Savunma Bakalığından yapılan açıklamada, 9 bin personel ile 38 helikopter, 8 gemi ve 50 nakliye uçağının afet bölgesinde görev aldığı bildirildi.

Kahramanmaraş'ta önceki gece meydana gelen Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin ardından binlerce canımız enkaz altında kaldı. 10 ilde yaşanan büyük yıkım ve kötü hava şartları, aramakurtarma faaliyetlerini en yüksek seviyede zorlaştırdı. Bazı noktalarda afet bölgesine erişim neredeyse imkansız hale gelirken, Türk ordusu tüm gövdesiyle devreye girdi. Deprem bölgesine yönelik ilk saatlerde yapılanlar hakkında bilgiyi, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar verdi. 

Depremin hemen ardından Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olarak çalışmalara başladıklarını belirten Akar, bunun ilk adımı olarak Bakanlıkta bir kriz merkezi oluşturduklarını söyledi. Kriz merkezinin, bütün bölgeye hakim bir şekilde koordinasyon ve çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Akar, bakanlıklarla yaptıkları çalışma sonucu, öncelikli ihtiyacın bir hava yardım koridoru teşkili olduğunu gördüklerini söyledi.

Akar, A400M uçakları dahil 17 uçakla bir hava yardım koridoru oluşturduklarını ifade ederek, bu koridorda ayrıca ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere Akıncı TİHA'ların da görevlendirildiğini belirtti. Helikopterlerin de müsait olan bölgelerde kullanıldığını kaydeden Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hava yardım koridorunu kullanmak suretiyle uçaklarımızla ihtiyaç duyulan bütün personeli, AFAD, sağlık personelini söz konusu bölgelere ulaştırmak için büyük bir gayret gösterdik. Maalesef hava şartlarındaki olumsuzluk nedeniyle ve bazı hava meydanlarımızdaki depremin verdiği hasardan dolayı sıkıntılar olmakla beraber, şu ana kadar büyük bir gayretle arkadaşlarımız hava yoluyla ulaştırabilecekleri personel ve malzemeyi yerlerine ulaştırdılar. Ayrıca TSK bünyesindeki İnsani Yardım Tugayımız ve onun bünyesinde bulunan 8 adet Doğal Afet Kurtarma Timi ile Kıbrıs'ta ihtiyaç halinde kullanmak üzere bulundurduğumuz Doğal Afet Yardım Timi de şu anda bölgeye intikal etmiş bulunmakta ve çalışmalarını sürdürmektedir.”

'KIŞLALARDA YEMEK HAZIRLANDI

Hava şartlarının çok soğuk olması nedeniyle sıcak yemek dağıtımı için gayret gösterdiklerini belirten Akar, kışla mutfaklarında hazırlanan yemeklerin, yaklaşık 15 bin vatandaşa ulaştırıldığını söyledi. TSK'nın sefer stoklarında bulunan malzemelerden 25 seyyar mutfak, banyo ve tuvalet ünitelerini ilgili makamlara vererek kullanılmalarını sağladıklarını dile getiren Akar, şunları kaydetti:

“Çadır ihtiyacı var. Bu bakımdan da Mehmetçik bu konuda, diğer konularda olduğu gibi çalışmalarını sürdürüyor ve alanda çadırların kurulmasını sağlıyor. Şehir Hastanesi'ndeki hasardan dolayı ihtiyacı karşılamak üzere seyyar sahra hastanesinin bölgede kurulması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yakın bir zamanda hizmete girecek ve biraz da olsa buradaki sıkıntıyı hafifletmeye gayret gösteriyoruz. Bunun yanı sıra bölgedeki yaralılarımızın hastanelerdeki hasardan dolayı burada bakımlarının mümkün olmayacağını düşünerek, bizim TCG İskenderun gemisini görevlendirmek suretiyle, İskenderun Limanı'ndan bütün yaralıların en kısa zamanda Mersin'deki daha donanımlı hastaneye sevkini mümkün kılacağız.”

'BÜYÜK FEDAKARLIK GÖSTERİLİYOR'

Akar, Antakya bölgesinde 850900 Mehmetçiğin vatandaşa yardım sağlamaya çalıştığını aktararak, Mehmetçiğin, valiliklerle görüşerek, verilen görevleri yerine getirmeye gayret ettiğini söyledi.

Bu zor günlerde, milletin bağrından çıkan, “peygamber ocağı” olarak da bilinen TSK'nın büyük bir incelik ve fedakarlıkla vatandaşa yardımcı olabilmek için gayret sarf ettiğini vurgulayan Akar, Mehmetçiğin emeğini görmezden gelenlerin, duymayanların olduğunu, bunlardan, özür beklediklerini kaydetti.

Akar, hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek, hep beraber, omuz omuza, olabildiğince çok vatandaşı enkazdan kurtarmak için çalışacaklarının altını çizdi.

23 BİN PERSONEL GÖREVLENDİRİLDİ

İçişleri Bakanlığınca depremden etkilenen illerde görev yapmak üzere 16 bin 421 jandarma, 6 bin 148 polis, 391 Sahil Güvenlik personeli takviye olarak görevlendirildi. Bölgeye ayrıca çadır, uyku tulumu, ısıtıcı, kumanya, jeneratör, mobil mutfaklar ve akaryakıt gibi insani yardım malzemeleri, çok sayıda hava ve kara aracı ile arama kurtarma köpekleri sevk edildi. Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı 18 araç, 1 SG korveti ve 2 helikopter de arama kurtarma ve bölgeden tahliye çalışmalarına destek veriyor.

 

UÇAN KALELER UMUT TAŞIYOR

Bölgeye personel ve yardım malzemesi nakli için aralarında "uçan kale" olarak nitelendirilen CH47 Chinook tipi helikopterlerin de olduğu genel maksat helikopterleri bölgeye sevk edildi. Helikopterler, hava şartlarının müsaade etmesinin ardından batıdaki birliklerden kaydırılmaya başlandı. Bu arada, Hava Kuvvetlerine ait uçakların Ankara'dan Adana'ya Akut ekiplerinin ulaşımını sağladığı bildirildi.

GELİBOLU'DAN TAKVİYE

Gelibolu’daki 2’nci Kolordu İstihkâm Alay Komutanlığında görevli subay, astsubay ve uzman erbaşlar, deprem bölgesinde arama kurtarma faaliyetlerine destek için teçhizatlarıyla birlikte dün sabah bölgeye hareket etti.

 

SANCAKTAR VE BAYRAKTAR İŞ MAKİNASI GETİRİYOR

Türk Deniz Kuvvetlerine ait TCG Sancaktar ve TCG Bayraktar gemilerinin, deprem bölgesine iş makinelerini ulaştırmak için Mersin'e doğru yola çıktığı belirtildi. Gemilerde ayrıca uyku tulumu, battaniye, çadır ısıtıcısı, jeneratör, gıda malzemeleri ve arama kurtarma teçhizatlarının da bulunduğu kaydedildi.

 

HAVA ARAÇLARI GECE BOYU ÇALIŞTI

Bölgeye arama kurtarma ekiplerinin ulaştırılması için "hava yardım koridoru" oluşturuldu. Deprem bölgesine gün boyu, arama kurtarma ekipleri, ekipmanları ve yardım malzemeleri taşındı, faaliyetler gece boyunca da devam etti. Bu kapsamda aralarında A400M nakliye uçaklarının da bulunduğu 37 hava aracı ile 154 sorti destek uçuşu yapıldı.

Deprem bölgesinden alınan yaralılar da uçaklarla taşındı.

Afet bölgelerindeki çalışmaların koordinasyonu için görevlendirilen 2 Akıncı TİHA'nın uçuşlarının devam ettiği öğrenildi.

 

MEHMETÇİK ÇADIR KURUYOR

TSK'ya bağlı ekipler depremzedeler için de kolları sıvadı. 10 ilde AFAD tarafından getirilen çadırların kurumu için çalışmalara başlayan Mehmetçik, kurulan çadırları da vatandaşlara teslim etti. Çadırlarına yerleşen vatandaşlar ise çevrede ateş yakarak soğuktan korunmaya çalıştı.

 

DONANMA GÖREV BAŞINDA

Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, donanmanın afet bölgesindeki faaliyetleri hakkında Aydınlık'a değerlendirmelerde bulundu.

Türk donanmasının tahliye operasyonlarında tecrübeli olduğunu, Deniz Kuvvetlerinin de tüm imkanlarını seferber ettiğini bildiren Amiral Yaycı, şunları söyledi:

“Biz Arnavutluk, Libya dahil çok çeşitli yerlerde insani tahliye harekatları yaptık. Sellerde, Karadeniz'de, Bartın'da... bu faaliyetleri yürüttük. TCG İskenderun gemisi bizim bu konuda elimizdeki en gelişmiş gemi. Normalde hastane gemimiz yok. Ancak hastane gemimiz yerine böyle büyük tahliyeler yapacak İskenderun gemimiz var, diğer amfibi gemilerimiz var, Osmangazi vs var. Bunlarla insani tahliye harekatları ve ilk yardım icra faaliyetleri yürütüyoruz. Devlet, Deniz Kuvvetleri şu anda imkanlarını kullanıyor. Deniz Kuvvetlerimiz insani tahliye konularında hem eğitimli hem tecrübelidir. Şu anda da elindeki imkanların hepsini kullanıyor. Daha fazla ihtiyaç olursa diğer amfibi gemileri de getirir ve onlarla tahliye harekatı yapar. Şimdi Hatay'dan Mersin'e tahliye faaliyeti yürütüyor.

'AHKAM KESMEK  YAKIŞIKSIZ OLUYOR'

“Şimdi bakıyoruz bazıları Deniz Kuvvetlerine akıl vermeye kalkıyor. Rutin yapılan işler için böyle ahkam kesmek yakışıksız oluyor. Türk Deniz Kuvvetleri kurumsal aklı ve yapısının başkalarının aklına ihtiyacı yoktur. Zaten gerekeni herkesten önce düşünür ve yaparlar. TCG Sancaktar ve TCG Bayraktar, felaketin 1 günü içerisinde iş makineleri ve yardım malzemelerini temin edip Foça’dan Mersin'e doğru yola çıktı. Ayrıca Türk Deniz Kuvvetleri depremin üzerinden 24 saat geçmeden Mersin’de bulunan yaklaşık 1500 (acil durumlarda 3000) kişi kapasiteli TCG İskenderun personel nakliye gemisini de derhal İskenderun’a göndermiş ve yaralıların Mersin’e naklini sağlamaya başlamıştır.”

 

BOZGUNCU KAMPANYA

Deprem çalışmalarına katılmak üzere ordu ve millet tüm imkanlarıyla seferber olurken, sosyal medyada bozguncu bir kampanya başlatıldı. “#TSKsahaya”, “#Mehmetçiksahaya” etiketiyle başlatılan kampanyaya, bilerek yada bilmeyerek bazı ünlü isimler de katıldı.

HDP'nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, “TSK'ye ait tüm sahra hastaneleri, iş makineleri, seyyar mutfak ve benzeri araç gereçler tek başına bile yeterli olur. Neden tümünü bu geceden devreye sokmuyorsunuz? Yarın çok geç olabilir.” diye yazdı. Kimi firari FETÖ'cüler, ordudan ihraç edilmeleri nedeniyle TSK'nın yetersiz kaldığını iddia ederken, bazıları daha ileri giderek “Saray korkusundan orduya emir vermiyor.” yalanını ortaya attı. Kimileri 200 bin, 300 bin askerin afet bölgesine gönderilmesini istedi, kimileri “sıkı yönetim ilan edelim” dedi.

Aydınlık'ın konuştuğu emekli komutanlar ise, Türk ordusunun tüm gövdesiyle sahada olduğunu, buna rağmen bilinçli olarak asker ile millet arasında güvensizlik yaratılmaya çalışıldığını söyledi. Komutanların değerlendirmeleri şöyle oldu...

PROFESYONEL EKİPLER SAHADA

Em. Korgeneral İsmail Hakkı Pekin: “Öncelikle Kara Kuvvetlerinde ve Özel Kuvvetlerde mevcut olan aramakurtarma ekiplerini gönderdiler. 100 küsur köpek gitti. Diğer birliklerden aldıkları profesyonel kurtarma yapabilen tugaylar var, onlar da gönderildi. Geri kalan askerler ise enkaz kaldırmaya yardım ediyorlar. Çünkü onların eğitimleri ona göre yapılmış. Aramakurtarmayı normal asker yapamaz. O yüzden gerektiği kadar asker göndermişler zaten ve onlar da bu işi yapıyorlar. 300 bin asker gönderseniz ne olacak? Bu konuda eğitimli olanlar zaten bölgede ve çalışma yapıyorlar. Jandarma'nın da, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetlerinin de personeli bölgede... Bunun dışında emniyet faaliyeti yürüten jandarma ve polis var. Bana göre gönderilen asker yeterli, daha fazla askere gerek yok. Asker çok olduğu zaman aramakurtarma daha süratli mi olacak? Asıl sorun aramakurtarma ekiplerinin insanlara canlı olarak ulaşması ve onların oradan çıkartılmasını sağlamaları. Diğer askerler onlara yardımcı olacaklar. Dolayısıyla ben sahada yeterince asker olduğu ve daha fazla askere ihtiyaç olmadığı kanısındayım. Bazıları 'askerlik 6 aya indi, profesyonel askerlik var, dolayısıyla asker yok' diyor. Özel eğitim görmemiş olanların sahada bulunması kötü bir olay. Bu Gölcük'te de oldu. Orada da aynı şeyi yaptılar.”

'FETÖ SIKIYÖNETİM İSTİYOR'

Emekli bir üst düzey komutan ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Devletin güvenlik meselesi var. O bölge Suriye sınırı. PKK'nın sınırda saldırılarını da görüyoruz. İşte Öncüpınar'a saldırdılar. Tam bu senaryo oynanıyor. Economist bugün yayınladığı haberde; 'Depremde kötü inşaat ve silahlı çatışmalar ölü sayısını artıracak.' diyor. Aynı senaryoya uygun olarak FETÖ'cüler, 'TSK el koysun olaya, sıkıyönetim ilan edilsin.' diyorlar. Bu devleti aciz göstermektir. Devlet bu süreci yönetemeyecek diye göstermeye çalışıyorlar. Eğitimsiz askerleri oraya göndermenin ne kadar faydası olur? Bizim istihkam birlikleri var. Onlar zaten bölgedeler. Türk Silahlı Kuvvetlerinin İnsani Yardım Tugayları orada. Binlerce asker sahada.”

TSK TÜM GÜCÜYLE SAHADA

Emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel de, “TSKsahaya” çağrılarına sosyal medya hesabından şu sözlerle yanıt verdi:

“Dostlar, TSK'nın tüm gücüyle sahada olduğu bilgisini aldım. Jandarma'nın batıdaki eğitim birliklerindeki askerlerimiz de bölgeye sevk edilmiş! Tablo vahim! Siyasi tartışmaları, neden şöyle yapılmadı vb. çekişmeleri sonraya bırakın! Bu felaket bu zamana kadar olanlara benzemiyor...”